Mekanlarda aydınlatmayı projelerle tasarlayan Mojo Aydınlatma Proje Müdürü Zehra Nazlı, aydınlatma çeşitlerini ve makanlara aydınlatma önerilerini anlattı. Zehra Nazlı, ‘’Aydınlatma sektöründe 4 yıldır çalışıyorum. Mojo Aydınlatma bünyesinde ise 1 yıldır çalışıyorum. Daha çok tasarım, proje, aydınlatma keşifleri ve aydınlatma dizaynı konularıyla ilgileniyorum. Projede aydınlatmaların yerleştirilmesi ve hangi aydınlatma ürünlerinin kullanılacağı ile ilgili belirli programlar mevcut. Bu program ile aydınlatma değerleri hesaplanıyor ve proje baştan sona takip ediliyor’’dedi. Aydınlatmanın tasarımlarla tamamlandığını ve doğru tercihlerin önemli olduğunu belirten Nazlı, ‘’Bir mekanda aydınlatma tasarımı yaparken dikkat ettiğimiz hususlar var. Öncelikle mekanın metrekaresi yani büyüklüğü, ikincisi de mekandaki tavan yüksekliğinin ölçüleri. Bunun yanında ortama ve mekana ne kadar ışık almak istediğimiz de önemli bir unsur. Loş bir ortam istiyor olabiliriz, çok yüksek bir ışık istiyor olabiliriz. Müşterinin isteğine göre bu kriterleri göz önüne alarak aydınlatmaların yerleştirilmesi ve dizaynını bu şekilde yapıyoruz’’ şeklinde konuştu. AYDINLATMA TASARIMI YAPIYORUZ Yükse ve loş ışıkların, ortamın fiziksel koşullarına göre belirlendiğinin altını çizen Nazlı, ‘’Önerdiğimiz ışıklar mekanın tarzına göre değişiklik gösteriyor. Örneğin bir kafenin aydınlatma projesini aldık, bu kafenin belli noktalarının loş belli noktalarının çok aydınlık olması isteniyor. Mutfak aydınlatmasının çok güçlü olması gerekiyor. Dış mekandaki aydınlatmaların birazcık daha içeriye göre daha iyi olması gerekiyor. Ya da iç mekanda gün ışığı alabildiğimiz noktalar var alamadığımız noktalar var. Herhangi bir örnek veriyorum, 2 tarafı ya da 3 tarafı duvar olan ve gün ışığını maruz kalamayan bir mekanda aydınlatma şiddetini daha yüksek kullanıyoruz. Ama gün ışığından yüksek derecede faydalanan mekanlarda aydınlatmayı daha düşük kullanıyoruz. Tabi ki müşterimizin isteğine göre de projeye şekil veriyoruz. Örneğin bir kafe loş bir tarz isteyen müşterimiz bize, ‘herkes herkesi çok da net görmesin, daha rahatlatıcı ve loş bir ortam olsun’ dediği zaman ona göre bir aydınlatma dizaynı yapıyoruz. Bazense her şeyin çok aydınlık olmasını, bütün detayların, bütün mobilya ve eşyaların görünmesini istiyorlar. Yani tamamen kişinin isteğine göre değişiyor ve bizimki biraz daha butik bir çalışma diyebilirim’’ dedi. BEYAZ IŞIK MI GÜN IŞIĞI MI? Müşterilerle birebir ilişki içinde olduklarına değinen Nazlı, ‘’Biz bir müşteriye beğendiği aydınlatmayı direk vermiyoruz. Ne kadarlık bir alanda kullanacaksınız, tavan yüksekliğiniz ne kadar, toplamda loş bir ışık mı istiyorsunuz, yüksek bir ışık mı istiyorsunuz, nerede kullanacaksınız, nereye uygulayacaksınız gibi soruları soruyoruz. Bu bilgilerin cevaplarına göre müşteriyi yönlendiriyoruz. Çünkü bazen müşterinin beğendiği bir aydınlatma kullanacağı yere göre uygun bir aydınlatma olmuyor. Biz de buna göre yönlendirme yapıyoruz. Müşteri diyelim ki bir ürünü aldı ve taktı, o ürün onun kullanım alanı için uygun olmuyor yeterli gelmiyor. Böyle olduğunda sıkıntılar meydana geliyor. Yani biz bir yerde aydınlatma danışmanlığı veriyoruz müşterilerimize. Bir kafe, herhangi bir toplu konut işlerinde, projenin elektrik planına göre bir aydınlatma düzeneği ayarlıyoruz. Ama perakende müşterilerde, belli kriterleri göz önüne alarak, ürün önerisinde bulunuyoruz’’ diye konuştu. Beyaz ışık mı gün ışığı mı tartışmalarını gün ışığının kazandığını söyleyen Nazlı, ‘’Sıcak beyaz diye adlandırdığımız 3000 Kelvin diye geçen ışık, yani gün ışığı kullanıyoruz. Beyaz ışığı kişisel olarak çok sevdiğim söylenemez. Çünkü beyaz ışık çoğu zaman hastaneleri andırıyoruz. Hastanelerde beyaz ışık kullanılmasının sebebi çok net ve odaklayıcı bir ışık türü olmasından kaynaklanıyor. Biraz da yakışmışlıktan kaynaklı, insanlar beyaz ışığı fazla tercih etmiyorlar. Evler için özellikle, müşterilerimiz daha çok gün ışığını tercih ediyor. Beyaz ışık daha nadir tercih ediliyor. Beyaz ışık kullanmak isteyen, belki 15 kişiden 1 kişidir. Yatak odalarında daha loş ışıklar, salonlar daha aydınlık, banyo ve tuvaletlerde daha çok beyaz ışık tercih ediliyor. Ama genel itibariyle çoğunlukla gün ışığı kullanıyoruz diyebilirim’’ şeklinde konuştu. TASARIMLARIN ÇOĞU BİZE AİT Üretim ve tasarım aşamalarına da değinen Nazlı konuşmasını şöyle sürdürdü, ‘’Aydınlatmaların çoğunun tasarımları bize ait. Geriye kalan kısım ise, bir yerde beğendiğimiz, uyguladığımız ürünlerden oluşuyor. Bir ürün yapmaya çalışırken çok farklı bir tasarım elde ettiğimiz ürünlerde oluyor. İtalyan tasarımları takip ediyoruz. Aydınlatmanın çıkış noktası İtalya. İtalya’da bu ürünlerle çok büyük bir tasarım furyası var ve çok büyük emekler veriliyor. Projelere özel ürünler de ortaya çıkıyor. Ostim’de büyük bir fabrikamız var ve üretimlerimizi orada tamamlıyoruz. Metal üretimlerin tamamı oradaki fabrikamızda oluyor. Alüminyum, pirinç gibi ham malzemeleri dışarıdan temin ediyoruz. Bunları aldıktan sonra, ürünlerin şekillendirilmesi, biçimlendirilmesi, boyanması gibi aşamaları tamamen kendimiz yapıyoruz. Bunlar bittikten sonra ürünlerin elektrik aksanları fabrikamızda takılıyor. Daha sonra ürünler kalite kontrol testlerinden geçiyor. Bu testlerden geçtikten sonra da stok olarak buraya geliyor. Çoğunlukla müşteri isteklerine göre üretim yapıyoruz. Örnek veriyorum, bir projemiz var. Bunun için birçok aydınlatma ürünlerinin, renkleri, kablo renkleri, uzunluğu, ampulü, boyası, nasıl monte edileceğinin belirtildiği bir form ile detaylar belirleniyor. Bu detaylarla form fabrikaya gidiyor. Eğer eksik bir bilgi varsa, bir geri bildirim yapılıyor ve tekrardan düzenleniyor. Daha sonrasında üretim başlıyor. Belli üretim süreleri var. Bu süreler belirlendikten sonra müşteri ile iletişime geçiliyor. Kendi yaptığımız ürünlerin montajını da kendimiz yapıyoruz. Yanar vaziyette müşteriye teslimatı yapılıyor. Daha sonra da bir sıkıntı veya problem olduğunda müşterilerimizin yanında oluyoruz. Yani ürünü taktık bitti olmuyor. Müşteriyle sürekli bir iletişim halinde oluyoruz ve herhangi bir problemde düzeltmeye çalışıyoruz’’ İTALYA’DAN SERTİFİKALI ÜRÜNLER Aydınlatma tasarımlarının son dönemde revaçta olduğunu ve toplumun ürünlere ilgisine değinen Nazlı, ‘’ Aslında avize ve aydınlatma ürünlerine toplumun yüksek bir bölümü ilgi gösteriyor. Ürünlerde, biraz daha proje odaklı ürünlerimiz olduğu için müşteri yelpazemiz çok geniş. Üretici firma olduğumuz için, herhangi bir kesime hitap eder diye bir şey yok. Burası bir showroom olduğu için buradan ürün satmıyoruz. Müşteri buradan aydınlatmayı beğeniyor ve biz o ürünü yeniden yaptırıyoruz. Herhangi bir dezenformasyona mahal vermemek amacıyla burada sergilenen ürünü müşteriye teslim etmiyoruz. Çünkü burada ürünleri sürekli değiştiriyoruz. Çıkarılıp takıldığı için ufakta olsa, çizilmeler olabiliyor. Bu şekilde de müşteriye teslim etmek istemiyoruz. Geçen hafta İtalya’da bir fuara katıldık. Birçok İtalyan firmasıyla görüşmelerimiz oldu. Orijinal sertifikalı ürünleri de yine burada sergileyeceğiz. Hem klasik hem modern taraflarda birçok noktada müşterilere hitap etmeye çalışıyoruz’’ dedi. (Rozita Merve HAMİDİ)

Editör: TE Bilisim