Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşı, 12 Mart 1921'de TBMM tarafından “Millî Marş” olarak kabul edilmişti. 1920 tarihinde Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi’ne seçilen büyük şair Mehmet Akif Ersoy, 17 Şubat 1921 günü İstiklâl Marşı’nı yazdı. “İstiklâl Marşı” şairi olması bakımından “Millî Şair” ismini alan Mehmet Âkif Ersoy, “Vatan Şairi” ve “Millî Şair” unvanları ile tanınmaktadır. Millî şairimiz sadece şiirleri, yazıları vaazlarıyla değil vatan sevgisi ile de gönüllerimizde yer etmiştir. Mehmet Âkif’e göre “Vatan”, Ankara’yı merkeze alıp Edirne’den Aradahan’a, Sinop’tan Hatay’a kadar sınırları çizilmiş hatta Misak-i Millî’ye kadar gidersek Musul ve Kerkük’ü, belki Batum’u da merkeze alan bir coğrafyadır. Mehmet Akif  için “Vatan”, aynı zamanda tüm Müslümanların yaşadığı yerdir. 23 Nisan 1920 tarihinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasından hemen sonra Millî Eğitim Bakanlığı, İstiklal Savaşı’nın anlam ve önemini belirtecek ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığının sembolü olacak millî bir marşının olması gerektiğini anlamış ve çalışmalara başlamıştı. Yarışma sonucunda toplanan şiirlerden en güzeli Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Millî Marşı olarak kabul edilecektir. Ayrıca yarışmanın sonucunda kazanan şahsa o dönemin şartlarında gerçekten çok büyük bir meblağ olan 500 TL civarında bir para ödülü verileceği bildirilmişti. Ülke içerisine duyurular yapılmış, toplumun her kesimine bu yarışmanın duyurulması sağlanmıştı. Ülkemizin işgal altında olduğu bir ortamda, Kurtuluş Mücadelesi’nde harap ve bitap düşmüş olan halkın, bu yarışmaya katılımının düşük olacağı beklenmişti. Yarışmaya katılacaklara 6 ay gibi uzun bir süre tanınmasına rağmen düzenlenen bu yarışmaya ancak 724 adet şiir aday olmuştu. Dönemdeki ismi ile Maarif Vekaleti (Millî Eğitim Bakanlığı) bu şiirleri değerlendirmek için bir komisyon oluşturmuş, yarışmaya katılan 724 şiir teker teker okunmuş ve içlerinden 6 adet şiir elemeyi geçip Meclis Matbaası tarafından bastırılıp milletvekillerine dağıtılmıştı. “Allah bir daha bu millete, bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver milletin hislerine, duygularına, ıstıraplarına kimin tercüman olacağını, milletin marşının kimin tarafından yazılabileceğini biliyordur. Dönemin Milletvekillerinden Mehmet Akif Ersoy yarışmada para ödülü olduğundan dolayı yarışmaya katılmak istememişti. Dönemim bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver Bey Ankara’da yaşayan Mehmet Akif Ersoy’a 5 Şubat tarihinde para konusunun çözümlenebileceğini, endişe edilmemesi gerektiğini ve yarışmaya mutlaka kendisinin de katılması gerektiğine dair bir mektup yazmıştı. Bunun üzerine Mehmet Akif Ersoy "Ben mebusum, müsabakaya katılmam. Ayrıca çok istiyorsanız bir şiir yazıp size veririm" diyerek para konusundaki hassaslığını bildirmişti. Maarif Vekili, yarışma haricinde olmak şartıyla şair Mehmet Akif'e müracaat etmiştir.  İstiklal Marşı’nın, onun yüksek ve ilahi kalemiyle yazılmasını rica eder. Onun üzerine Üstat Mehmet Akif, Tâceddin Dergâhı’nın odasına kapanır, o günkü heyecanlardan ilham alarak “İstiklâl Marşı”nı yazar ve “Kahraman ordumuza” ithaf ettiği şiiri, Maarif Vekaleti' ne teslim eder. Çok beğenilen bu şiir,  seçilen 6 şiire ilave olarak yarışmaya katılmıştır.    

Editör: TE Bilisim