Tarihi çok eskilere dayanan matematik, günümüzde bir bilim olarak değil bir ders konusu olarak görülüyor. Birçok insanın hayatında olan matematik korkusu sistematik düşünmeme ve matematiği doğru yöntemlerle öğrenememeden kaynaklanıyor. Uzman matematikçi ile doğru matematik yöntemlerini ve matematiksel düşünme konusunu konuştuk. Matematik uzmanı, ‘’Matematiğin fen bilimlerinde olduğu sanılıyor, oysa sosyal alanlarda matematik daha fazla var’’ dedi. Matematiğin kısa tarihine değinen uzman matematikçi, ‘’Matematik için, yıllar önce, yani Milattan Önce, Öklid, Pisagor gibi matematik okulları kurulmuş. Ama o zaman şimdiki prosedür ya da işletme anlayışı hakim değildi. Sadece salt bilimle ilgileniliyordu. O bilim insanları öğrendiklerini, insanlara öğretmek amaçlı uğraşıyorlardı. Bunun tabi işletmecilik olarak da bugünkü koşulları aynı değildi. Hatta Pisagor mağarada ders verirken ders alan öğrenciye para vermiş. Öğrenciler matematiği sevince onlar Pisagor’a ‘biz size verelim’ demişler’’ ifadelerini kullandı. ‘’DOĞRU YÖNTEMLE MATEMATİK KORKU ALGISI DEĞİŞECEKTİR’’ Matematiğin bir bilim olarak ileriye götürülmesi ve doğru yöntemlerle öğretilmesi konusunda çalışmalar yaptıklarını belirten uzman matematikçi, ‘’Biz de matematikçiler olarak böyle bir anlayışı benimsiyoruz. Matematiğin bir yöntem kullanılarak anlatılması, matematiğin bütün bireylere tanıtılmasını amaçlıyoruz. Matematik, eğer doğru yöntemle verilirse insanların matematik korku ve algısı değişecektir. İnsanlar matematiğin okulda verilen bir ezber, dış dünyayla ilgisi olmayan bir şey olduğunu düşünüyorlar. Bunun böyle olmadığını, değişik platformlarda anlatmaya çalışıyoruz. Zaman zaman matematik uygulamalarının, bu ortaöğretim de lisede ve üniversitede olması gerekenin bu olduğunu ve otorite olan insanlığa duyurmaya çalışıyoruz’’ şeklinde konuştu. ‘’SORGULAMA GÜDÜSÜ MATEMATİK İLE GELMİŞTİR’’ Matematiğin uzun yıllar insanlık birikimiyle ortaya çıktığını ve sosyal hayatımızda düşünme alanlarına kadar birçok yerde bulunduğunu hatırlatan uzman matematikçi, ‘’Ama esas olarak, insanların sorgulayan düşünebilen bireyler olması için, öncelikle doğru matematikle tanışması lazım. Bunun tersi olduğunda ki şu anda tersi oluyor. Ezberletilen matematik ile birlikte matematik düşünme eylemi iken düşünmeme eylemine dönüştürülüyor. Tam tersi olumsuz etki yaratıyor. Matematik 3-5 demek değildir. Yani kabul ediyoruz, sayılar matematiğin motorudur, sayıların içine girdiğiniz zaman birçok şey sorgularsınız. Onun da bir geçmişi var. Hiçbir kural, hiçbir yapı matematikte tek bir kişiye ait değildir. Yüzlerce toplulukların, kültürlerin birikimiyle, sonra belli insanların kuramsal çalışmaları ile isimlerine girdiği çalışmalardır. Ama sonuçta hem zaman olarak hem de son şeklini verme anlamında çok büyük topluluk ve kültürlerin katkısı vardır. Yani bir uygarlık kahramanı sihirli bir değnekle çıkarak matematiği yazmadı. Böyle bir şey yok. Sorgulayan insanlar, bu sorgulama güdüsü ve sorgulama gücü doğru matematik yöntemiyle gelmiştir. Çünkü ispatlı ve kanıtlı çalışılırsa o duruma gelinir. Matematiğin hayatın içinde olduğunu söylerken, örneğin; bu kapı dikdörtgen, alanı nedir biçiminde gibi bir soruyu kastetmiyoruz. Matematiğin en fazla fen bilimlerinde olduğu sanılıyor. Oysa sosyal alanda çok daha fazlası var. Düşünsel olarak var. Sanatta daha fazla var. Soyut çalışmalarda var. Çünkü matematik de soyuttur. Yani bunu bireylerin alanına göre, belli kategorilerde, eğitimli, az eğitimli gibi gruplara ayırarak onlarla paylaştığımız zaman çok değişir’’ dedi. ‘’MATEMATİK DOĞRU DÜŞÜNME SİSTEMATİĞİDİR’’ Matematiğin hayatın içinde fazlasıyla yer aldığını ve istemsiz olarak onu hayatımızda kullandığımızı ifade eden uzman matematikçi, ‘’Yaşadığınız toplumda kurallar vardır. Eskiden çocuklar öksürmesin diye öksürük şurubu verilirdi. Ama şimdi öksürsün diye veriliyor. Peki, tıp neden bu kadar yıl bu yanlışın içinde bekledi? İnsanlar ya da topluluklar, teknoloji alanında çok da ileride değil. Tıp, olması gereken yerde değil, tıp ileride değil. Yani olması gerekenin çok gerisinde. Bunun en büyük sebeplerinden birisi de temel bilimlere önem verilmemesi. Matematik denilince, matematik öğretmeni kavramı akıllara geliyor. Fizik, kimya gibi temel bilimler çok geride kalıyor. Matematiğin eğitimden sonra bittiği sanılıyor. Matematik doğru düşünme sistematiğidir. Ne kadar doğru matematiğin içinde olursanız o kadar düşünüyorsunuz demektir. İnsanlar bunu en azından, kendi yapılarıyla, kazanımlarıyla hayatlarına geçiriyorlar. Yani hazır cevaplar verme, sistematik düşünme, şiddete başvurmadan konuşarak anlaşma, gibi davranışlar matematiksel düşünme ile ilgili. İnsanlar, kendi içlerinde, kendi beyin uzaylarında matematik yapıyorlar aslında’’ yorumunu yaptı. (Rozita Merve Hamidi)

Editör: TE Bilisim