“BİR KUYUMCU KENT KURMAK İSTİYORUZ”
Hangi çalışmaları yürütmeyi düşünüyorsunuz?
Tüm meslektaşlarımıza sektörel anlamda demokratikleşmeyi taahhüt ettik. Bu kavramla ticaret odası ve kuyumcular odası ayrımını ortadan kaldırmak için geldik ve kaldırdık. Geldiğimiz hafta ticaret odası ile toplantılar yaptık, birlikte kararlar aldık, kararlarımızı karşılıklı uyguluyoruz. Bütün gruplardan komisyonlar kurduk. Her komisyon kendi çözüm yolları ile geliyor, biz de yönetim olarak yapılması gerekilen şeyleri yapıyoruz ve onlara destek veriyoruz. Ulus çok eski bir semt. Ulus’ta yeniden restorasyon çalışmalarına seçimden önce de sonra da destek veriyoruz. Cadde yapılanması diye bir grubumuz var Kültür Dairesi Başkanlığı da bize destek veriyor. Caddenin ışıklandırılması ve güvenliğine kadar birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Bir kuyumcu kent kurmak istiyoruz. Dağınık olan atölyelerimizi belirli bir merkezde toplamayı düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalara başladık. Altındağ Belediyesinden ön talepte bulunduk. Asım Balcı da bu konuya sıcak baktı. Bu projeyi birlikte geliştirip hayata geçireceğiz. Bu bizim için çok önemli. Bu uygulama ile bir sinerji yaratıp tüketiciyi daha modern bir şekilde alışveriş yapabileceği ve geldiği noktada her şeyi bulabileceği bir alan yaratmak istiyoruz. Bu kentin Ulus’ta olmasını istiyoruz ama tarihsel alt yapısı buna müsait değil. Alan yaratmak için çalışıyoruz. Atölyelerimiz devlet teşviklerinden çok uzaklar. Ufak esnafımızın bilgilendirmeleri hiç yok. KOSGEB, İŞ-KUR gibi alanlarla bu esnaflarımızı tanıştırıyoruz. Ankara’da Devletin desteği ile teknolojimizi de yenileyeceğiz. Bu çok önemlidir.
“FEDERASYON BİZE GÜÇ KATAR”
Bugüne kadar maalesef kuyumcuların bir federasyonu olmamış. Tabi bunun teknik durumları var. Federasyon kurmak için kırk tane odamız olması gerekir ama bizim 27 odamız ve yüze yakında derneğimiz var. Bununla işgili Ticaret Bakanlığımıza taleplerimizi ilettik. Sektörün federasyonu olmaması çok büyük bir eksiklik. Federasyon bize güç katar. Her ilin sorunları farklı. Bunların bir yerde toplanması şart. 47 bin esnafımız, çalışanları ve aileleri ile milyona yaklaşırız. Ülkenin ciddi bir kısmını temsil ediliyoruz ve bizim bir federasyonumuz yok. Bu bizim gücünüzü düşürüyor. Bir şey talep ettiğimiz zaman da eksik kalıyor.
“E-TİCARETİN ÖNÜNÜ AÇMAMIZ GEREKİR”
‘Sektörü online sisteme hazırlamalıyız’ sözünü açar mısınız?
Onlinenin temeli e-ticarettir. E-ticaretin önünü açmamız gerekir. Meslektaşlarımıza elektronik okur-yazarlığı öğretmeniz lazım. Zaten eğitim seviyemiz düşük. Bununla ilgili meslek içi eğitimler yapacağız. Meslektaşlarımıza onlinenin ne olduğunu, nasıl olduğunu ve ne gibi faydasının olacağını anlatacağız. Çağ bunu gerektiriyor. Meslek olarak bu çağın gerisinde kalmamız çok büyük bir sıkıntı. Bunu mutlaka çözmemiz gerekir. Büyük e ticaret sitelerinde satışlar için büyük komisyonlar ödüyoruz. Bizim böyle büyük karlarımız yok. Bir çeyrek altının satışından alınan kar belli. 30 yıl boyunca pek bir şey yapılmamış. Bütün yükler bir yerde toplanmış ve şimdi camı zorluyor.
Kuyumcu mesleğinin değer kaybettiğini düşünüyor musunuz?
Altın değer kaybetmez, altını satanın da değer kaybettiğini düşünmüyorum ama pazar içerisinde sektörün gerektirdiği şekilde dönemsel iniş çıkışlar yaşanabiliyor. Kuyumculuk mesleğinde zanaatlar dediğimiz, yani üretim yapanın değeri düşmüyor tam aksine artıyor. Çünkü çıraklık kavramı kalmadı. Yerine geçecek kimse yok. Teknoloji çok gelişti, teknoloji ile birlikte kuyumculuk mesleği çok kolaylaştı. Bu kolaylık çoğu kişinin kuyumculuk yapmasına neden oldu. Bizim amacımız da bu kontrolleri yaparak mesleğin kalitesini artırmaktır.
“ALIM GÜCÜNÜN DÜŞMESİ TALEP ERTELEMESİNE NEDEN OLDU”
Pandemi sektörü nasıl etkiledi?
Pandemi her sektörü etkiledi. Kapanmalar oldu, herkes evinde kaldığı için satışlar gerçekleşmedi. Satış olmayınca esnaf da olumsuz etkilendi. Altın değerli bir maden bu süreçte satış yapılmasa da ekonomik anlamda stoklarımızı koruduk. Fakat pandeminin genel ekonomiye verdiği zarardan dolayı alım gücü düştü. Alım gücü düştüğü için de talep ertelemesi yaşandı. Çünkü altın temel ihtiyaç maddesi değil.
“SAVAŞA GİRENLER EKONOMİLERİNE CİDDİ ZARARLAR VERİYOR”
Ukrayna-Rusya savaşının altın fiyatlarına etkisinden bahseder misiniz?
Olaya kısa ve orta vade diye bakmak gerekir. Kısa vadede olumsuz etkiler ama orta vadede normale döneceğini düşünüyorum. Çünkü dünya artık savaş istemiyor. Ekonomik konjonktür çok bozuk. Savaşa girenler ekonomilerine ciddi zararlar veriyor. Rusya örneğinde olduğu gibi. Bana göre Rusya harakiri yaptı. Ekonomilerin savaşı taşıyacak güçleri yok. Ciddi enflasyonlarla mücadele ediyorlar. Emtia fiyatları yüksek, üretimler dürmüş durumda. Bu anlamda savaşın uzun süreceğini düşünmüyorum. Uzun sürerse dünya ciddi sorunlarla karşı karşıya kalır. Orta vadede ons altının pandemiden önceki 1600 TL fiyatına ineceğini düşünüyorum. TL dolar karşısında değer kaybederse otomatikman altının fiyatını yükselecektir. Türkiye’deki yatırımcının bu anlamda işi daha çok zor. Hem enflasyon hem dolar TL kuru hem de dünyadaki ons fiyatını takip etmeleri gerekir.
“KENDİ ELEKTRİĞİMİZİ KENDİMİZ ÜRETEREK ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI YAPMAK İSTİYORUZ”
Şu an dünyanın en büyük sorunu enerjidir. Biz de elektriği çok yoğun kullanan mesleklerin başında geliyoruz. Sektörel olarak bu durumda kendimizi garantiye almamız şart. Bunun için bir proje hazırladık ve projeyi bakanlığa sunduk. Orada kooperatifler ve esnaflardan sorumlu Necmettin Erkan arkadaşımız var. Kendisi projelerimizle çok ilgileniyor, olabilirliği ile alakalı bilgi veriyor. Bu anlamda kendisine çok teşekkür ediyoruz. Üyelerimizle birlikte kooperatif kurup güneş enerjisi ile kendi elektriğimizi kendimiz üreterek hem ülke ekonomisine katkıda bulunmak hem de kuyumcular olarak hayatımızdan elektrik sorununu çıkarmak istiyoruz. Bunu diğer sektörlere de tavsiye ediyoruz. Bu duruma devletin de desteği olacaktır. Ben bu projeyi çok milli bir proje olarak görüyorum. Bununla ilgili müracaatlarımızı yaptık Bakanlıkta sıcak bakıyor. Yakın zamanda müjdeli bir haber bekliyoruz. İnşallah çıkar.
Editör: TE Bilisim
