Kütahya İlinden Yetişenler Derneği 1951 yılında kurulmuş bir dernek. Dernek ilk kurulduğunda üye olarak sadece Kütahyalıları kabul ediyorken, 1994 yılında yapılan tüzük değişikliği kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan, il sınırları içerisinde öğretim kurumlarından mezun olan ve öğretim kurumlarında çalışanlar, ayrıca onların eş ve çocukları da üye olma imkânına sahip olmuştur. Dernek kurulduğu 1951 yılından bugüne kadar birçok siyasetçi, iş insanı, yüksek bürokrat ve alanında başarılı olmuş şahsiyetlerin yetişmesine vesile olmuş bir dernek. Eğitime ise olabildiğince önem veriyorlar. Dernek, maddi imkanları ölçüsünde yüksek öğrenim yapan yaklaşık 100 Kütahyalı öğrenciye yüksek öğrenim bursu sağlıyor. Derneğin en önemli amaçlarından birisinin ise hemşerilik duygusunu yok etmemek olduğunu söyleyen derneğin gençlik kolları üyesi Muhammed Mustafa Keskin, “istiyoruz ki Kütahyalı hemşerilerimiz Ankara’ya geldiklerinde asla yabancılık çekmesinler” dedi. KÜTAHYALILARI BİR ARAYA GETİRİYORLAR Muhammed Mustafa Keskin, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun.  Ama 1950 yılından beri arıcılık deden kalma bir meslek olduğundan ve bununla birlikte marangozluk mesleğine de hakim olduğundan şuan bu işlerle ilgilendiğini belirten Keskin, sözlerine şöyle devam etti: “Derneğimizin faaliyeti sadece bir araya gelip toplanma, kendi aramızda vakit geçirmekten ibaret değil. Aynı zamanda Kütahya’da okumuş, askerlik yapmış, az bir zamanını da olsa Kütahya’da geçirmiş insanların tekrar bir araya gelip toplanmasını, eski günlerini yad etmesini sağlıyor. DERNEK 1951 YILINDA KURULDU Derneğin 1951 yılında kurulduğunu söyleyen Keskin, “Derneğimizin kuruluşu hayli eski olduğundan şuan derneğimizin başkanları, üyeleri 65-70 yaşlarındalar. Ama bir süre bazı teknik sebeplerden dolayı bir azalma gerçekleşti. Fakat biz bundan 6 yıl önce gençlik kolları olarak birkaç genç bir araya gelerek yeniden bir gençlik kolları kurma kararı aldık. Kütahya’nın ilçelerinden, köylerinden gelip Ankara’da gurbette okuyan vatandaşlarımızın bir araya gelip hemşerilik duygularının kabarması için gençlik kollarını korduk. Gençlik kollarında şuanda 35-40 tane üyemiz bulunmaktadır. Bunun yaklaşık yarısından fazlasına ise Nafi Güral tarafından burs sağlanmaktadır.” şeklinde konuştu. ÇEŞİTLİ FAALİYETLERLE BİR ARAYA GELİNİYOR Keskin, “Derneğimizin faaliyetleri aşure günü gibi özel günlerde dernek veya Ankara’da yaşayan Kütahyalı hemşerilerimizin açmış olduğu esnaflarla birlikte topluca yemekler veya organizasyonlar düzenlemek. Yalnız dernek üyelerimizin okulu, işi vs. olduğundan dolayı haftada bir gün toplanılabiliyor, o da genelde cumartesi oluyor. Bu yüzden faaliyet açısından herkesin müsait olduğu bir zamana getirmek çok zor olabiliyor. Biz de sık sık şehir dışarına geziler düzenliyoruz. Örneğin geçen sene Bursa gezimiz oldu. Orada da Bursa başsavcısı karşıladı bizi mesela. Başsavcımız da Gedizli’dir. Hemşerilik duygusuyla bizi ağırladılar, Bursa’yı gezdirdiler.” diye konuştu. “EV 4 DUVARDAN İBARET DEĞİL” Gittikleri yerlerde hiçbir zaman yabancılık çekmediklerinin altını çizen Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dedemin bu konuyla ilgili bir sözü vardır, ‘oğlum her gittiğin yerde bir ev yap’ derdi. Ben de çocukken sanıyordum ki ev sadece 4 duvardan ibaret. Ama öyle değilmiş, gönül eviymiş asıl olan. İnsanların kapısını çaldığımız zaman kapıyı ardına kadar açıp bizi misafir edecek olan o kadar çok insan var ki. Kendim mesela Gediz’den geliyorum, Gediz’den Ankara’ya her geldiğimde kalacak yer ihtiyacı duymuyorum. Bundan dolayı hemşerilik özel bir duygu bizim için. Sadece bizim için değil, Türkiye’de yaşayan neredeyse herkes bu duyguya fazlasıyla önem veriyor.” “ANKARA’DA KÜTAHYALILAR OLARAK ÇOĞUZ” Ankara’da Kütahyalı olarak çok, ama faaliyet olarak aktif olan kişi sayısının daha az olduğunu kaydeden Keskin, “Kütahyalı bürokrat sayımız çok fazla. Geçen yıl Nafi Bey’in önderliğinde bir yemek düzenledi. Oraya yaklaşık 150-200 kişilik bir katılım sağlandı. Yemeğe katılım sağlayanların birçoğu üst düzey yöneticiler, bürokratlar, özel şirketlerde çalışan yöneticilerdi. Bu saydıklarım bizim sadece orada gördüklerimizdi. Ama görmediklerimiz de bence onlardan daha fazladır.” dedi. (Türkan ÇATAL)

Editör: TE Bilisim