Ankara Büyükşehir Belediyesine seslenen Ulus Hal Esnafı, seyyar satıcılara denetim çağrısında bulundu. Denetimsizlik sorunun yıllardır devam ettiğine dikkat çeken Hal Esnafı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin el değiştirmesinden umut beklediklerini fakat değişen hiçbir şeyin olmadığını söyledi. 2009 yılından beri denetimsizliğin artarak devam ettiğini belirten Hal Esnafı, seyyar satıcıların kendi satışlarını olumsuz etkilediğini ifade etti. Vergi ve kira verdiklerini hatırlatan Esnaf, “Vergi ve kira vermeyen seyyar satıcılar Hal’in girişine kurdukları tezgahlarda bizden daha fazla satış yapıyorlar. Kendi satışlarımız seyyar satışlardan olumsuz etkileniyor. Büyükşehir zabıtasının bu soruna derhal çözüm bulması gerekiyor” dedi. “DENETİMSİZ VE SORUMSUZ BİR TARİHİ HAL” 1985 yılından beri Ulus Halinde esnaflık yapan Sefer Yurttaş, Hal’deki koşulların giderek kötüleştiğini belirterek, “Zabıta konusunda son senelerin en sorumsuz belediyesi, şimdiki belediyeden bir önceki dönem belediyesiydi. Ulus Hal ve çevresini denetlemeyen sorumsuz bir belediye vardı. Büyükşehir Belediyesi CHP’ye geçti umutlandık. Fakat daha değişen bir şeyi görmedik. Denetimsizlik ve sorunlar hala devam ediyor. Çevre ve zabıta konusunda sosyal demokratların daha duyarlı olacağını bekliyoruz. Ama daha bir değişiklik görmüş değiliz.  Çevresinde birçok tarihi yerin bulunduğu Ulus Halinin bu kadar sorumsuz ve denetimsiz olmaması gerekir. Buraya gelen vatandaşlar rahat alışveriş yapamıyor. Nedeni ise denetimsizlik ve kontrolsüzlüktür. Çünkü denetim olmadığı için yolları işgal ediyoruz. Vatandaş geçebilecek, alışveriş yapacak yol bulamıyor. Denetim olmadan sorunların çözüleceğini de düşünmüyorum” diye konuştu. “DENETİM YAPACAK ZABITA YOK” Şuan şikayet edebilecekleri bir yer bile bulamadıklarını vurgulayan Yurttaş, “2009 yılı Haziran ayında halin denetimi el değiştirdi. Altındağ Belediyesi’nden, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne geçti. O gün bugündür sorunlar artarak devam ediyor. Büyükşehir Belediyesinin buraya el atacağını ve duyarlı olacağını umuyoruz. Esnafla zabıtaların bir araya gelerek düzenli toplantılar yapmaları ve kurallar koymaları gerekir. Herkesin de bu kurallara uyarak Hali güzelleştirmesi lazım. Fakat ortada ne zabıta var ne toplantı. Hepimiz yolları işgal ediyoruz. Eskiden işgal edenlere cezalar kesiliyordu. Şimdi kimse ceza kesmiyor. Vatandaşlarımızın daha rahat alışveriş yapması için denetim şarttır. Eskiden buraya gelen turistler görüntü alırdı. Şimdi ise çöpün ve kirin görüntüsünü almak zorunda kalıyor. Çünkü buraya bakan kimse yok” ifadelerini kulandı. “ÜRETİME DESTEK VERMEMİZ GEREKİR” Yurttaş, “Ülkemiz en çok üreten ülkeler arasındayken, bugün ne yazık ki saman ithal ediyoruz, ekin ithal ediyoruz. Canlı hayvan ithal ediyoruz, et ithal ediyoruz, sebze ve meyve ithal ediyoruz. Bu bizim ülkemiz için, tarım ülkesi olan bir yer için olumlu bir adım değildir. Bu ülkemize yakışan bir durum değildir. Bir yılda dört mevsimi yaşayan bir ülke için hiç de iç açıcı bir durum değildir. İhracat yapmamız, üretime destek vermemiz, üreticiyi desteklememiz, esnafı bilinçlendirmemiz, eğitime büyük değer vermemiz gerekir. Gençlerimiz teknolojiyi körü körüne kullanmaktan başka bir şey bilmiyor. Üniversiteyi bitirenler de iş bulamıyor. Böyle bir durum kabul edilemez. Kim gelirse gelsin bizim temel beklentimiz budur” dedi. “HEPİMİZ HİZMET BEKLİYORUZ” Yaklaşık 25 yıldır Ulus Halde meyve sebze satarak geçimini sürdüren Recep Çetin, “Ulus Halde yapı olarak bir değişiklik olmadı. Değişen tek şey bazı insanlar oldu. Bizim buradaki temel sıkıntımız hizmet alamamaktır. Hepimiz hizmet bekliyoruz. Biz değişen belediye ile birlikte var olan sorunlara el atılacağını düşünüyorduk. Ama daha değişen bir şey yok. Buradaki işini en iyi yapan Altındağ Belediyesiydi. Kendilerine bu konuda gerçekten teşekkür ediyoruz. Zabıtanın görevini yapmadığını buradaki bütün esnaflar biliyor. Şikayete gidiyoruz fakat şikayet edecek memur bulamıyoruz. En güzel hizmeti Ziya Kahraman döneminde aldık. Müşteri ve esnaf ile iç içe bir belediye vardı. Biz parti gözetimi yapmıyoruz. Hizmet yapan kimse alkışlar ve destekleriz. Çünkü bu bizim menfaatimizedir. Bayram nedeniyle herkes memleketine gitti. Ankara’da şuan pek kimse kalmadı. Dolayısıyla alışveriş yapacak kimse de yok. Ben de kendi ailemi yaz tatilinden dolayı memlekete gönderdim. Çünkü burada bu sıcakta yapacak bir şeyleri yok.  Herkes kriz var diyor. Evet kriz var fakat eğlence merkezlerinin çoğu tıklım tıklım. Oturulacak yer bulunmuyor. Yani insanlar harcama yapabiliyor. Fakat buraya geldiğinde saatlerce bir kilo domates için pazarlık yapıyor. Sanki kriz domates ve bibere tek vurmuş durumda” şeklinde konuştu. “BELEDİYENİN VERGİSİNİ VEREN ESNAFI KORUMASI GEREKİR” Çalışmadan ve üretmeden hiçbir şeyin olmayacağını dile getiren Çetin, “Hayvancılıkta olan para hiçbir şey de yok. Hayvancılığa müthiş destekler veriliyor. Üretmemiz ve üretimi desteklememiz gerekir. Hükümetin küçük esnafa vergi konusunda yardım etmesi gerekir. Küçük esnafın kendi kendini çevirmesi için yardım şart. Hayvancılığa verilen destek buraya da verilebilir. Büyük esnafın ensesi kalın kendi işini kendisi görebiliyor. Etraf seyyar satıcılardan geçilmiyor. Ulus Halinin her tarafı seyyar satıcılarla kapatılmış durumda. Özellikle öğleden sonra sayı daha da fazlalaşıyor. Halin girişleri neredeyse kapatılıyor. Denetleyen bir şey diyen kimse yok. Burada 4-5 lira kira veren insanlar var. Seyyar satıcı bu adamın önüne geçerse bu adam ne kazanacak. O zaman biz de aidat, kira, ve vergi ödemeden gidip seyyar satıcılık yapalım. Hem daha çok kazanmış oluyoruz. Belediye iş yapacak, esnafı koruyacak. Bu adam vergisini veriyorsa kontrol edecek. Seyyarı da engelleyecek. Seyyarcının burada ne işi var. Biz değil, kazanan seyyar satıcı. Tekrar ediyorum ortalıkta zabıta yok. Şikayetimizi bildirecek kimse yok” açıklamalarında bulundu. (Kadir GÜRHAN)        

Editör: TE Bilisim