Kaybolmaya yüz tutmuş sanat eserlerinin başında halıcılık geliyor. 9 yaşından beri halı dokuduğunu ve artık sentetik halıların doğal halıların yerini aldığını söyleyen Nevin Altındağ ile Dazkırı halısını ve yapım aşamalarını konuştuk. Altındağ, ‘’Bir geliri olmadığı için çoğu kişi bu işi bıraktı’’ dedi. Nevin Altındağ, ‘’Afyon’un Dazkırı ilçesinden buraya geldim. Dazkırı’nın yöresel halılarını, yeni nesile göstermek ve anlatmak istiyoruz. Bu halıcılığı sevdirmek istiyoruz. Buraya 8 Temmuz tarihinde geldik ve çok ilgi çektiği için Altındağ Belediyesi’nden talep geldi buradaki sergi ve satış süremiz de 1 ay daha uzatıldı. Biz de burada olmaktan çok mutluyuz. Kendimiz ve halımızı tanıtma fırsatı yakalıyoruz’’ dedi. ÖZEL KÖK BOYASIYLA RENK VERİLİYOR Afyon’un yöresel bir halısı olan Dazkırı halısının, öncelikle boya aşamasını anlatan Altındağ, ‘’Halıların iplerini, yöremize özel kökboyası ile boyuyoruz. Topraktan boyalık otu dediğimiz bir otu kazıyoruz, çapalar ve küreklerle çıkarıyoruz sonra ilkel yöntemlerle eğirdiğimiz kirman ipini suda kaynatıyoruz. Doğal taş dediğimiz şap ile altını yakarak belli bir süre kaynatıyoruz. Yaklaşık 1-2 saat boyasını alana kadar kaynatıyoruz. Boyalık otu kırmızı bir renk verirken, dağlardan topladığımız tavşanak otu yeşil ve sarı arası bir renk veriyor. Az kaynattığınızda limon sarısı rengini verirken, çok kaynattığınızda daha soluk ve yeşile yakın bir renk verir. Limon sarısı rengini mavi renkle karıştırdığımız zaman da ördekbaşı yeşili elde edersiniz’’ diyerek renk aşamalarından bahsetti. KOYUN YÜNÜNDEN ELDE EDİLİYOR Kullanılan ipin, koyun yününden elde edildiğini ve halı için uygun ip haline getirilene kadar belli aşamalardan geçtiğine değinen Altındağ, ‘’Kirman ipini, koyunun yününden elde ediyoruz. Eğirme dediğimiz yöntemle, koyun yününü kirman ipi haline getiriyoruz. Ceviz, kabuğu, palamut gibi doğal ürünlerle nar çiçeği, kahverengi gibi renkler elde ediyoruz. Ayrıca soğan kabuğu ve diğer çeşitli otlardan renkler elde ediyoruz’’ şeklinde konuştu. DOĞAL HALILARIN YERİNİ SENTETİK HALILAR ALDI Son 10 yıldır doğal ve el dokuması halıların yerini, sentetik halılarının aldığını ve bu durumun yöresel ve el sanatı sayılan halıcılığın unutulmasına neden olduğuna değinen Altındağ, ‘’Bu doğal halıların yerini sentetik halılar aldı. Bu nedenle satışlarımız düştü. Bu halılar tamamen doğal ve el yapımı bu nedenle satış fiyatları diğer halılara oranla daha yüksek. Satışlarımız yok diyemem ama azaldı. Yöremizde de artık gelir getiren bir iş olarak görülmüyor. Bu nedenle çoğu kişi bırakmak zorunda kaldı. Biz de el sanatlarımız, kültürel değerlerimiz kaybolmasın diye uğraşıyoruz. Bu nedenle şehir şehir gezerek halılarımızı tanıtmaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Altındağ Belediye Başkanımızın isteği üzerine buraya geldik. Bundan sonrada çeşitli sergi, şenlik ve etkinliklere katılarak halılarımızı anlatmaya ve tanıtmaya çalışacağız’’ diyerek doğal halıları tanıtmaya devam edeceklerini belirtti. DAZKIRI HALISI OLMAZSA OLMAZ Afyon’un vazgeçilmezi olarak bilinen Dazkırı halısının, zor dokunduğunu ve sürekli yapılarak en az 15 günde bitirileceğini söyleyen Altındağ, ‘’Bunlar Afyon’un, doğal ve kökboyalı olmazsa olmazı Dazkırı halıları. Dokumasını burada yapıyoruz. Örneğimizi alıyoruz ve model olarak çıkarıyoruz. Örneğin bir seccade, yapan kişi sürekli oturursa en az 15 günde bitirir. Ben halı dokumayı ve bu işi çocuklarıma da öğretiyorum. Benim baba mesleğim halıcılık. Ben 9 yaşından beri bu işi yapıyorum. Çocukken halı dokumayı öğrendim. Bu nedenle bizler de önce çocuklarımıza öğretmeye çalışıyoruz’’ ifadelerini kullandı. BİZLERDE BABA MESLEĞİ Halıcılığın baba mesleği olduğunu belirten Altındağ, babasının eski bir fotoğrafını göstererek, ‘’Bu fotoğraftaki babam. Resimdeki halıyı 2 ünlü iş adamı için yapmıştı. 6,5 metre boy, 2,5 metre en olmak üzere büyük bir halı dokumuştu. Bu fotoğrafta Dazkırı Belediyesi’nin merdivenleri. Halı o kadar büyük ki fotoğrafa da sığmadı merdivene de sığmadı kısacası. Baba mesleğimiz ama artık unutulmaya yüz tuttu’’ yorumunu yaptı. (Rozita Merve Hamidi)

Editör: TE Bilisim