Altınköy Açık Hava Müzesi’nde bin çocuk “Nostaljik Çocuk Bayramı”nda buluştu. Türkiye’nin tek açık hava köy müzesi olan Altınköy, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle “Nostaljik Çocuk Şenliği”ne ev sahipliği yaptı. Altınköy Açık Hava Müzesi’nde çocuklar, aşık oyunundan topaç çevirmeye, masal anlatımlarından köy seyirlik oyunlarına, üçtaş oyunundan mangala oyununa, çuval yarışından ip atlamaya ve geleneksel el sanatlarına kadar çok sayıda renkli etkinlik ile keyifli saatler yaşadılar. ŞENLİĞE 50 MÜLTECİ ÇOCUK KATILDI Altındağ Belediyesi Gençlik Merkezlerinde yıl boyunca eğitim gören çocukların ve gençlerin katıldığı etkinliğe, Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, Gazi Üniversitesi Türk Halk Bilimi Bölümü, Altınköy Çocuk Etkinlik Evi ve Altınköy sanatçıları da destek verdi. Altınköy’de düzenlenen çocuk şenliğine kültürler arası etkileşimi güçlendirmek için Altındağ ilçesi sınırlarında ikamet eden 50 mülteci çocuk da katıldı. Altındağ Belediyesi Gençlik Merkezlerinde eğitim gören 450 çocukla beraber Ankara’nın her noktasından gelen bin çocuğu Altınköy’de ağırladıklarını dile getiren Gençlik Merkezleri Genel Koordinatörü Bade Ege şunları söyledi: “ÇOCUKLUĞUMUZDAN BİRÇOK DEĞER” “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Altınköy’de nostaljik bir program hazırladık. Çocuklara geleneksel oyunları öğretebilmek ve dışarıda zaman geçirmelerini sağlamak istiyoruz. Somut Olmayan Kültürel Miraslar Müzesi ve Gazi Üniversitesi’nin Halkbilim Bölümünden hocalar ve öğrenciler de bize destek verdi. Çocuklara geleneksel oyunlarımızı oynattık. Kale oyunu, koz oyunu, çember çevirme, çuval yarışı, ip atlama gibi oyunlar hem çocuklara oynatıldı hem de öğretildi. Bunun dışında köy seyirlik, masal oyunu, meddah gibi etkinlikler gerçekleştirdik. Çocuk etkinlik evimiz de ise masa oyunları ve el göz koordinasyonu sağlayabilecekleri geleneksel oyunlar oynadılar. Ek olarak mangala 3 taş 9 taş gibi oyunlarla da çocuklarımız tanıştı. Cam atölyesinde çocuklar cam üfleme, boncuk yapma, deri bileklikler yapma, keçeden süsler yapacaklar, bunları da öğrenmiş olacaklar. Hem kültürel entegrasyon sağlayacağız hem de özlediğimiz çocukluğumuzda olan bir çok değeri bir arada bulabileceğiz.” “FARKINDALIK OLUŞTURMAK İSTİYORUZ” Gazi Üniversitesi Türk Halk Bilimi Araştırma Görevlisi Zeynep Safiye Baki ise etkinlikle ilgili şunları söyledi: “Amacımız geleneksel çocuk oyunlarının yeniden canlanmasını ve kulak kulağa aktarılmasını sağlamak. Artık çoğu okulda oynatılmayan sokaklarda oynanamayan oyunları, çocuklara öğretmek istiyoruz. Biz okul, öğretmen ve yerel yönetimlerde bu konuda bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. Bu oyunlar çocukların gerek zihinsel gereksek fiziksel gelişimleri açısından önemli katkılar sağlıyor. Oyunlarda sosyalleşme fırsatı yakalayan çocuklar, tekerleme saymaca gibi sözlü kültür ürünlerini de öğreniyorlar.” “GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI OYNANDI” Baki, “Etkinlikte kale oyunu, misket, koz oyunu, topaç çevirme gibi çocuk oyunlarının yanı sıra karagöz gösterisi masal anlatımı ve köy seyirlik oyunları da sergilendi. Günümüzde vakitlerinin çoğunu bilgisayar karşısında geçiren çocuklara geleneksel çocuk oyunlarını aktardık. Bu kültür çağdaş kent ortamında aktarılabildiği takdirde oyun alanları kent mekanına tanışabilir, geleneksel oyunların unutulmasının önüne geçerek aktarım sağlayabiliriz” şeklinde konuştu. KÖY HAKKINDA Altındağ Belediyesi, 100 yıl öncesinin köy hayatını “Altınköy” projesiyle Ankaralıların ayağına getirdi. 1930’larda, 40’larda, 50’lilerde Anadolu’nun bir köyünde ne varsa, bu köyde de hepsi var. Hatta daha fazlası var. Altınköy’ün kapısı, camisi, çamaşırhanesi, okulu, bakkalı,  köy evleri, yel ve su değirmeni, asma köprüsü, köy kahvesi köyün içindeki yerini aldı.  Ancak burası yaşayan bir açık hava müzesi. Bu yüzden de köyün özellikleri bununla sınırlı değil. Bu köyde koyunlar, kuzular, inekler, öküzler, atlar, eşekler, köpekler, kediler, kuşlar, geyikler, ceylanlar, arılar, horozlar, tavuklar da var. Bu köyde buğday tarlası, sebze, meyve tarlaları, meyve ağaçları, ahırlar, kümesler, at ve öküz arabası da var. Bu köyde süt, yoğurt, tereyağ, peynir, yumurta, un, ekmek, domates, salatalık, kara lahana, marul, roka, semizotu, ıspanak, brokoli, patlıcan, kabak, fasulye  de var. Bu köyde nalbant, kalaycı, dokumacı, demirci, değirmenci, köy bekçisi, köy muhtarı, kahveci, bakkal, seyis de var. Bu köyde 100 yıl öncesine ait eşyalar da var. Tırmık, anadut, dirgen, dibek, soku, tokaç,  havan, el değirmeni, hereni, kuşhane, iği, çotra, sarım tarağı, futun, kulaklı sandık, keşkek tokmağı, sıyırgı da var. Bu köyde gün doğumu ile gün batımının da ayrı bir güzelliği var. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin projelendirdiği ve 2 yılda tamamlanan 500 dönüm arazi üzerine kurulu Altınköy, sizi şehrin göbeğinde ama şehirden uzakta bir köye davet ediyor.(Kadir GÜRHAN)  

Editör: TE Bilisim