Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi ve Hayat Sende Derneği işbirliğinde koruma altındaki çocuklara yararına Çankaya Belediyesi Halk Sağlığı giriş katında kermes düzenlendi. Kermese hayli yoğun ilgi olduğu gözlemlenirken satılan eşyalardan gelen kazanç koruma altındaki çocuklar yararına kullanılacak. Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden Avukat Ceren Kalay Eken, “Kermes için çok çalıştık ama çok da güzel olduğuna inanıyorum. En güzel olanı ise burada kazanılan bütün gelirin Hayat Sende Derneği üzerinden kimsesiz çocuklar yararına aktarılacak olması.”  ifadelerini kullandı. “BÜTÜN GELİR ÇOCUKLARA AKTARILACAK” Ankara barosuna bağlı olarak 12 yıldır avukatlık yapan Avukat Ceren Kalay Eken, kermesin ortaklarından olan Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi adına kermesle alakalı şöyle konuştu: “Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak kermesteki yerimizi aldık. Hayat Sende Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin katkılarıyla kermesimizi hazırladık. Yani Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Hayat Sende Derneği ve Çankaya Belediyesi olarak toplamda 3 kuruluş bir araya geldik ve kermesimizi hazırladık. Çankaya Belediyesi de sağ olsun bize salonlarını tahsis ettiler. Kermes için çok çalıştık ama çok da güzel olduğuna inanıyorum. En güzel olanı ise burada kazanılan bütün gelirin Hayat Sende Derneği üzerinden koruma altındaki çocuklar yararına aktarılacak olması. Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka da kermesimize gelerek desteklerini sundular ve baro başkanımızla açılışımızı yaptılar. İnsanlar hem burada yılbaşı için alışverişlerini yapıyorlar hem de kimsesiz çocuklara bir fayda sağlamış oluyorlar.” GÖNÜLLÜ ANNELİK Avukat Gülseren Tunç emekli olduktan sonra Keçiören Atatürk Yuvası’nda gönüllü olarak annelik yapmış bir avukat. Kermes için de desteklerini sunan ve kendi yaptığı resimleri kimsesiz çocuklar için satışa sunan Tunç, kermes hakkında şöyle konuştu: “Gönüllü annelik yapmaya başladığımda F Blok’da gönüllü anne oldum ve oradaki çocuklar yuvadan çıkıncaya kadar Ankara’daki diğer yurtlarda da çocukları takip ettim. Bu süreç içerisinde Keçiören Atatürk Yuvası’nda çok güzel işler yaptık. Seramik atölyesi kurduk örneğin. Şimdi de Çankaya Belediyesi Halk Sağlığı’nda kermesimizi açmış buluyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Sevgi Evleri, Keçiören Atatürk Çocuk Yuvası gibi kurumlar burada kendi el emeklerini kimsesi çocuklar yararına satıyorlar.” “SATILAN ÜRÜNLERİ EVLERİMİZDE HAZIRLADIK” Tunç, kermesin açılması fikrinin Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından ortaya atıldığının altını çizerek konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Çocuk Hakları Merkezi’nin kendi içerisinde de alt dalları var. Biz ‘Kapalı Kurumlar’ bölümünde görevliyiz. Kapalı kurumlar ise hangi çocukları kapsamaktadır? Yetiştirme yurdunda kalan çocuklar, cezaevlerinde kalan çocuklar gibi. Henüz cezaevlerindeki çocuklara el atamadık ama çocuk yetiştirme yurtları ve Sevgi Evleri ile sürekli diyalog halindeyiz ve çocuk destek merkezlerini de sık sık ziyaret ediyoruz. Sürekli yaptığımız istişareler sonunda da yardıma muhtaç çocuklar için bir kermes düzenlemeye karar verdik. Her birimiz evlerimizde yaptığımız ürünlerimizi getirip burada satışa sunduk. Ben de yaptığım resimleri getirip burada yardıma muhtaç çocuklar yararına satışa sundum. Buradan elde edilen gelir Hayat Sende Derneği’ne aktarılacak ve derneğin de parayı nereye nasıl harcadığını avukatlar olarak takip edeceğiz.” “KİMSESİZ ÇOCUK SAYISI ÇOK AZ” Koruma altındaki çocuklar denilince akla kimsesiz çocuklar geliyor ama Türkiye’de anne-babası olmayan kimsesiz çocuk sayısı çok az diyen Tunç, “Burada esasında kast edilen ise devlet koruması altında olan çocukları kapsamaktadır. Haberlerde duyduğumuz gibi ‘cami avlusuna bırakılmış’ çocuk sayısı çok az. Çoğu parçalanmış ailelerde artık yaşayamayacak duruma gelen çocuklar, bir takım sorunlu ailelerde hayat süremeyen çocuklar, uyuşturucu bağımlısı olanlar, hayat kadınlarının çocukları gibi çocukları kapsamaktadır. Yani aile bağlarının parçalandığı, çocuğun artık orada yaşayamaz durumda olduğu, çocuğun doğru dürüst büyüyemeyeceği bir aileye sahip olması, aile birlikteliğinin olmadığı ailelerde yaşamak durumunda kalan çocuklar ‘koruma altındaki çocuklar’ kapsamına girmektedir ve onların korunması ise devlet tarafından sağlanmaktadır. Aile çocuğa bakamayacak durumdaysa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı konu ile ilgilenmeye başlar ve çocuk aileden alınarak devlet korumasında hayatını sürdürmeye devam eder. Bizim kermesimiz de tam anlamıyla bu çocuklar için düzenlenmiş bir kermestir.” dedi. KERMESE İLGİ BÜYÜK Avukat Ceren Kalay Eken kermese yoğun ilgi olduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Zaten buradaki stantlarımızda sürekli sirkülasyon yaşanmakta. Stantta ürün bitince yerine yenileri geliyor hemen. Fiyatlarımız da gayet makul. Dediğimiz gibi sevdiklerinize yılbaşı hediyesi almayı düşünüyorsanız önce buraya uğrayın, hem sevdikleriniz sevinsin hem de korunmaya muhtaç çocuklar yararına da bir şeyler yapmış olursunuz. Hayat Sende Derneği’nin amacı zaten yetiştirme yurdundaki çocukların sorunlarını bir sivil toplum derneği olarak duyurmak, onlara destek olmak, onlara bir şeyler sağlamak. Sonrasında da yetiştirme yurdundan çıkan çocukların sorunlarınla ilgilenmeye devam etmek ve onlara bu anlamda katkı sağlamak. Derneğin faydalı olduğunu düşündüğümüz için Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak biz de kendilerine katkı sunduk.” İLERİYE YÖNELİK PROJELER İlerde de ortak projelere devam edeceklerini söyleyen Avukat Ceren Kalay Eken, planlanan projelerle alakalı şu açıklamalarda bulundu: “Hayat Sende Derneği ve buradaki diğer bileşenlerimizle bir araya gelmemiz sadece kermes için olmayacak. Sonrası için de planlarımız var. Sosyal Yardım İşleri Müdür Yardımcısı ve Sosyal Hizmet Uzmanı olan Nuran Duman ile ileride çocuklar yararına güzel işler yapmayı planlıyoruz. Çankaya Üniversitesi’nin Çankaya’nın Filizleri diye bir projesi var, üniversite okuyan çocukları kapsıyor ama biz bunu baro olarak ‘insan hakları kurulu’ üzerinden yürütmek istiyoruz. Böyle güzel bir iş için bir araya gelmişken ve güzel bir sinerji yakalamışken bu ortamı kaybetmek istemiyoruz. Bunun haricinde henüz cezaevlerindeki çocuklar ve sığınma evlerindeki çocuklar için bir şeyler yapamadık. Onlar için bir şeyler yapmayı planlıyoruz. Sığınma evlerinde kucaklarında çocuklarıyla beraber kalan anneler var. Onların desteklenmesi, çocuklarının da hayata hazırlanması gerekiyor. Örneğin 12 yaşın üzerindeki erkek çocuğu sığınma evinde annesi ile birlikte kalamıyor. Bu durumda da anne kendi hayatı mı çocuğu mu ikileminde kalıyor. Çocuğunu yetiştirme yurduna vermek zorunda kalabiliyor. Koruyucu aile olmak isteyenlerin önlerinde çeşitli engeller bulunuyor. Velayeti hala anne babada olup da devlet korumasında olan çocuklar için yeterli mevzuat çalışmaları yok. Özetle devlet korumasında olan çocukların çok fazla sorunları var. ‘Dezavantajlı Çocuklar’ın toplumda kendilerine daha iyi bir yer bulmaları için elimizden ne geliyor ise yapacağız ve bu anlamdaki bütün projelere de desteğimizi sunacağız.” (Türkan ÇATAL)

Editör: TE Bilisim