Dünya üzerinde bir buçuk milyondan fazla çocuğun fiziksel cinsel suçlar ve istismarın kurbanı olduğu, binden fazla çocuğun ise bu nedenlerden dolayı öldüğü bilinmektedir. Bu oranlar ülkemizde de azımsanacak sayıda değildir. Gün geçmiyor ki haberlerde bir cinsel istismar, cinsel saldırı haberi olmasın. Toplum olarak bu haberleri gördüğümüzde anında tepkiler verip,  idamın tekrar getirilmesi gerektiği, suçluların hadım edilmesi gerektiği ya da suçluların ömür boyu hapse çarptırılması gerektiği sesleri duyulmaktadır. Birisi de çıkıp insanoğlunun var olduğu tarihten beri büyük sorun olan cinsel istismarın psikolojik ve sosyolojik sebeplerini ortaya koyan bir çalışma yapmamıştır. Çocuklara yönelik cinsel istismar sadece ülkemizin sorunu değildir. Dünyanın dört bir yanından böyle haberler gelmektedir. İnsanlık tarihinin en yüz kızartıcı olaylarından birisi olan çocuk istismarı her yüzyılda ortaya çıkmıştır. Öyle ki kutsal dinlerin hepsinde de birçok medeniyetin Allah tarafından sapkınlıkları yüzünden helak edildikleri ve cezalandırıldıkları söylenmektedir. Peki aileler çocuk istismarı karşısında ne gibi önleyici önlemler alabilirler. Cinsel istismara uğrayan çocukların sadece %15’inin başına gelenleri bildirdiği dikkate alınırsa ailelerinin mutlak şekilde çocuklarıyla her konuda bire bir diyalog halinde olmaları ve çocuklarının günlük davranışlarını takip etmeleri gerekmektedir. Cinsellik ne yazık ki kültürümüzde bir tabu olarak ve cinsellikle ilgili gerekli bilgiyi almayan çocuklar istismara açık hale geliyor. Ebeveynlerin uzmanlardan ya da konuyla alakalı kitaplardan bilgiler alarak çocuklarını eğitilmeleri gerekmektedir. Özellikle sosyal medyanın gelişmesi ve kontrolü zor bir duruma gelmesi, ergenlik çağındaki çocukların en büyük sorunu haline gelmiştir. Ailelerin bir şekilde çocuklarının sosyal medya hesaplarını takip etmeleri, cep telefonu ve ipad gibi teknolojik aletlerinin kullanımı hakkında çocuklarını bilinçlendirmeleri gerekmektedir. Son olarak söylemek gerekir ki kendilerini korumayı tam olarak bilmediklerinden cinsel istismara açık olan çocuklarımızı evvela biz ebeveynler korumalıyız. Çocukların cinsel istismara uğramış olsalar dahi ebeveynlerine bunu anlatmalarının ya da konuşmalarının da kolay olmayacağını unutmamalı, çocuklarımızla diyalog kurarken çocuklarımızın biz ebeveynlerden korkacak ve yaşadıklarını anlatamayacak şekilde diyalog kurmamalarını sağlamalıyız. Sözlerimi Cengiz Aytmatov’un ‘İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez’ sözleriyle bitirerek bir sonraki yazıda buluşmayı temenni ediyorum.

Editör: TE Bilisim