Üniversitede okuyan kız çocuklarına burs sağlamak için el yapımı ürünlerini satan Sevgi Küçük, Gürsel Kasım isimli iki kız kardeş ve anneleri Sevim Kasım ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kız çocuklarının okumasına önem vermeyi babalarından öğrendiklerini ve bunun için 3 yıldır yaptıkları el ürünlerini satışa sunduklarını belirten kız kardeşler, amaçlarının daha çok kız öğrenciye ulaşmak olduğunu ifade ettiler. Bundan 3 yıl önce kız çocuklarına burs sağlamak için ‘Eğit Sev’ isimli derneği kurduklarını ifade eden Gürsel Kasım, çevrelerinin de destek olmaları ile kendi yaptıkları takı, hediyelik eşya ve süs eşyalarının satışını yaparak kız çocuklarının eğitimlerine destek olmak istediklerini belirtti. Satışa sundukları ürünlerin masraflarını kendi ceplerinden karşıladıklarını söyleyen Sevgi Küçük ise maliyetlerini fiyatlara yansıtmadıklarından dolayı fiyatlarının da oldukça uygun olduğuna dikkat çekti. “KIZ ÇOCUKLARININ OKUMASINA ÖNEM VERİYORUZ” ATO Congresium’da 31 Aralık’ kadar sürecek olan Yılbaşı Fuarı başladı. Birbirinden renkli birçok standın bulunduğu fuar alanında sosyal sorumluluk projeleri için bir araya gelmiş isimler de bulunuyor. Bunlardan birisi ise Eğit Sev isimli stant. Geçmişte Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı ve hakim olan, şuan ise emekli olduktan sonra serbest avukatlık yapmaya başlayan Gürsel Kasım gazetemize ATO Congresium’da bulunma nedenlerini anlattı. Öncelikle derneğin kuruluş aşaması ile ilgili bilgi veren Kasım şunları söyledi: “Bizim babamız kız çocuklarının okumasına çok önem veren bir babaydı. Babam, “Erkek çocuk her yere sığar, ama kız çocuk kendi ayaklarının üstünde durmalıdır” derdi. Biz el ürünleri ile ilgileniyorduk ve elimizde yaptığımız ürünlerimiz biriktikten ve babamızı da kaybettikten sonra bu şekilde dernekleşip, kız çocuklarına ulaşmaya karar verdik. Keza annem de öyledir. Kız çocuklarının okumasına çok önem verir ve bizi okutmak için de ellerinden gelenin fazlasını yapmışlardır. Bugün ATO’da bulunmamızın nedeni ise yaptığımız el ürünlerini satarak oradan kazandıklarımız ile üniversitede okuyan kız çocuklarına burs sağlamak. Kız çocuklarının okumasına önem veriyoruz. Ben kendim bireysel olarak da birçok kız öğrenciye burs imkanı sağlamışımdır.” “AYRIM YAPMIYORUZ” Kız çocuklarına burs imkanı sağlarken bir ayrım yapmadıklarına vurgu yapan Kasım konuşmasını şöyle sürdürdü: “Onların etnik kökenlerine, dillerine ya da başka bir şeylerine kesinlikle bakmıyoruz. İnsan olsun yeter. Ama şunu da eklemek gerekir ki ben insanların duyarsız olduklarını düşünüyorum. Buradaki ürünlerin satış amacı belli ve neredeyse hepsi el emeği ürünleri. Ona rağmen ürünlerin fiyatı için bizimle pazarlık edenler var. Halkımızdan bu anlamda kız çocuklarının okuması için biraz daha duyarlı olmalarını temenni ediyorum.” “ATO’DA BİRÇOK KİŞİYE ULAŞACAĞIZ” Eczacı olduğunu ve Balıkesir’de yaşadığını belirten, fuar için Ankara’da olduğunu söyleyen Sevgi Küçük ise şunlardan bahsetti: “Ben Balıkesir’de eczacılık yapıyorum. Her zaman üniversite okuyan kız öğrencilerimiz için katkılarımız oluyordu. Bir zaman sonra akşamları –artık belirli bir yaşı da aldığımızdan- ürünler yapmaya başladık. Mesela ben 50 yaşından sonra dikiş öğrendim, keza ablam da öyle. Bunların gelirleri ile önce üniversitede okuyan kız öğrencilere, daha sonra ise diğer öğrencilere burs bağlamaya karar verdik. Çünkü gelirimiz arttıkça yelpazemiz genişler diye düşündük. Önce arkadaş çevremle başladım ve onlar çok destek oldular, özellikle ürünlerimizi satın alarak. Biz de ürünlerimizi toplayarak ATO’daki fuara katılma kararı aldık. Çünkü böylelikle daha çok kişiye ulaşacağız ve burs bağlayacağımız öğrenci sayısı da artmış olacak.” “BÜTÜN GİDERLERİ CEBİMİZDEN KARŞILIYORUZ” El yapımı ürünlerden gelen paraların hiç birini gider olarak harcamadıklarına dikkat çeken Küçük, “Giderler için aldığımız ürünlerin hepsini kendi maaşımızdan karşılıyoruz” dedi. Küçük konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz 3 yıllık bir deneğiz ve sen, ben diyerek yakın çevremiz ile başladığımız bir derneğiz. Ama 3 yıl içerisinde de çok güzel şeyler yaşadık ve ürünlerimizi satarken bu sayede çok kişiye de ulaşmış olduk. Dernekleşme amacımız ise karşı taraftaki insanlara güven vermek için. Çünkü diğer türlü insanların kafasında soru işareti oluşabiliyor, bunu kırmak adına biz de dernekleşmeye karar verdik. Elimizdeki belgelerle de giderin bir kuruşunu dahi satışlardan kazandığımız ürünlerle karşılamadığımız açıkça belirtilmiştir. Çünkü bizim derneğimizdeki herkesin mesleği var ve birçoğumuz doktor, eczacı, avukat gibi mesleklere sahipler. Yani buradan gelecek olan paraya ihtiyacı olmayan insanlarız.” “78 YAŞINDAKİ ANNEMİZ DESTEK OLUYOR” Küçük, “Dernek kurulurken birçok arkadaşımız eşleri ile birlikte derneğimize üye oldular ve eşleri ile birlikte katkı sağlamaya başladılar” ifadelerini kullanarak konuşmasına şöyle devam etti: “Hatta 78 yaşındaki annemiz de derneğe katkı sağlayan isimler arasında yer alıyor. Kendisi de el yapımı ürünleri ile her daim yanımızda oluyor. Standımızda görülen ürünlerin hepsi el emeği ürünleri. Bir kısmı da bağışlanan ürünler. Fiyatlara giderleri katmadığımızdan fiyatlarımız da gayet makul. Keçeden el yapımı ürünler, takı, süs malzemeleri gibi birçok ürün bulunuyor. Takılarımızda örneğin plastik malzeme kullanmayız, camdır malzemesi. Ama fiyatını da çok yüksek tutmuyoruz. Bizim amacımız, buradaki ürünler insanlara ne kadar çok ulaşırsa bunun karşılığında üniversitede okuyan kız çocuklarına da o kadar ulaşmış olacağız.” “İNSAN HER YAŞINDA GÜZEL ŞEYLER YAPABİLİR” İki kız kardeşin 78 yaşındaki annesi Sevim Kasım ise kız çocuklarının okumasına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Çevrem bana sürekli 78 yaşındasın, otur rahatına bak, neden bu işlerle uğraşıyorsun diyor. Ama ben hiç öyle düşünmüyorum. İnsan her yaşında hele ki güzel bir şey yapıyorsa yapmaya devam edebilir. Biz de kız çocuklarının okuması için bunu yapıyoruz. Ben Atatürk’e âşık bir kadınım ve yeni neslin de bu şekilde yetişmesini istiyorum. Bunun için ise çocukların özelikle kız çocuklarının okuması gerektiğine inanıyorum. İnsanların uyanmasını ve toplumsal meselelere daha duyarlı olmalarını diliyorum. İnsanlar bir süre sonra köşelerine çekilip dinlenmeleri gerektiklerini düşünüyorlar. Ben buna inanmıyorum. Ben evde oturarak vakit geçirebilecek birisi değilim. Amacım okuyan kişi sayısının artması ile okuyan insan sayısının artmasına bir nebzede olsa katkımın olması. Çünkü benim vicdanım diğer türlü rahat olmaz. Size de bu fırsatı bize tanıdığınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum.” 21 Aralık’ta ATO Congresium’da başlayan Yılbaşı Fuarı 31 Aralık’a kadar devam edecek. (Türkan ÇATAL YILDIZ)