Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Kızılay Alışveriş Merkezi’nde 25 Ekim tarihinde ‘Türkiye’deki Kıyılarda Önemli Doğal Alanların Korunması ve Savunması Projesi’ kapsamında fotoğraf sergisi açtı. Sualtı Araştırmaları Derneği’nin (SAD) kurucu üyelerinden olan Cem Orkun Kıraç dernek, proje ve fotoğraf sergisi ile alakalı sorularımızı yanıtladı.  Kızılay AVM’de açılan fotoğraf sergisi ise 27 Ekim’e kadar ziyaret edilebilir. “TÜRLER YAŞAM ALANLARIYLA BİRLİKTE KORUNMALI” Cem Orkun Kıraç SAD ile ilgili, “Kökü 1985’e dayanan bir dernek iken 1994 yılında denizlere gönül vermiş ODTÜ’lü bir grup öğrenci ve öğretim üyesi tarafından bir öğrenci topluluğu olarak kurulmuş bir dernek. SAD o tarihten beri de denizlerde, iç sularda ve kıyılarda doğal, tarihi ve kültürel değerlerimizin araştırılması, korunması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılmasına katkıda bulunmak amacıyla hareket etmektedir. Böylece Türkiye’de hem denizlerde hem de kıyılarımızda tarihi, kültürel ve doğal değerleri araştırmak ve korumak ise başlıca hedefimiz. Bununla ilgili şuana kadar tüm Türkiye kıyılarında 50’den fazla proje yürüttük. Projelerimizde ise deniz ve kıyı ekosistemine, türleri yaşam alanlarıyla birlikte korumaya önem verdik. Yani ekosistemi bir bütün olarak korumak bizim için çok önemli. Bunun için de sadece türlerin üzerinde çalışmalar yapmıyoruz. Türlerin yaşam alanlarıyla birlikte korunması gerektiğine inanıyoruz. Şunu da belirtmek gerekir ki projelerimizde kıyılarımızın korunmasına önem veriyorken denizlerimizde ve kıyılarımızda yaşayan canlıları da korumak adına girişimlerde bulunuyoruz. Bunun yanında nesli azalan canlılar, örneğin yunus, deniz kaplumbağaları, su samurları, Akdeniz Foku, Ada Martısı, Tepeli Karabatak gibi deniz canlılarını araştırıyoruz ve onların gerçek durumlarını ortaya koyuyoruz.” dedi. “DERNEK MERKEZİ ANKARA” Tüm çalışmalarını araştırma, koruma ve kamuoyu oluşturma başlıkları altında sürdürdüklerini dile getiren Kıraç derneğin nasıl çalıştığı ile ilgili şu açıklamaları yaptı: “Derneğin çalışmaları büyük ölçüde 1-2 senelik zaman diliminde tamamlanan projeler bazında olmakta, bununla birlikte dernek bünyesinde uzun programlara da yer verilebilmektedir. Projeler ülke içinde bölgesel, ulusal veya uluslararası ölçekte tasarlanıyorken SAD çalışmaları sonuç odaklı olup, proje etkinlikleri neticesinde deniz ve kıyılarımızda somut olumlu farklar yaratılmasına gayret edilmektedir. SAD çalışmaları sadece denizlerimiz değil aynı zamanda iç sulardaki sualtı araştırmalarını ve bilimsel çalışmaları da kapsamaktadır. Dernek merkezi Ankara olmakla birlikte birçok kıyı alanımızda dernek temsilcilikleri ve bazı noktalarda proje ofisleri bulunmaktadır. Daha önce de söylediğim gibi şuana kadar 50 proje yürüttük ve bunlardan en sonuncusu ise ‘Türkiye’deki Kıyılarda Önemli Doğal Alanların Korunması ve Savunması Projesi’dir.” “TÜRKİYE KIYILARA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR” Kıraç, “Türkiye tüm Akdeniz’de bozulmamış ve doğal yapısını koruyan kıyılara ev sahipliği yapan nadir ülkelerden biri. Kıyılarımız aynı zamanda ülkemizdeki en hassas ekosistemleri temsil etmekte. Barındırdığı zengin biyolojik çeşitliliği, deniz ve kıyılarda yaşayan nadir deniz canlıları, balıkçılık ve deniz canlı kaynakları, turizm potansiyeli, rekreasyonel değerleri, peyzaj güzellikleri ve oluşturduğu estetik manzara ile paha biçilemez değerlere sahip. Bunlardan dolayı Türkiye kıyılarının çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Gittikçe betonlaşan ve ağır imarlaşma baskısı altında olan kıyılar zengin biyolojik çeşitliliğe ve doğal yaşam alanlarına zarar verdiği gibi turizm potansiyelimize de orta ve uzun vadede zarar vermektedir. Planlamalardaki en ufak hata ve korunan alan statülerindeki değişikliklere ilişkin en küçük yanlışlıklar çok büyük olumsuz sonuçlara neden olabilir. Bundan dolayı ‘Türkiye’deki Kıyılarda Önemli Doğal Alanların Korunması ve Savunması Projesi’ni başlatma ihtiyacı duyduk.” ifadelerine yer verdi.  ‘ÖDA SAVUN’ PROJESİ Kıyı alanlarımızda artan risk yüzünden, SAD kıyılarımız ve özellikle kıyılarda önceden tespit edilmiş olan Önemli Doğal Alanlar (ÖDA) üzerindeki ağır yapılaşma ve betonlaşma baskılarını bilerek ivedi olarak bir koruma projesi geliştirme gereksinimi duymuştur diyen Kıraç sözlerine şöyle devam etti: “Projemizin adı ‘Türkiye’deki Kıyılarda Önemli Doğal Alanların Korunması ve Savunması Projesi’ kısaca ÖDA SAVUN olup, proje 2 senelik bir dönemi kapsayacak ve öncelikli 10 kıyı ÖDA’larında gerçekleşecektir. Projede bu alanlar yakından takip edilecek, yasadışı veya ilgili Bakanlıların bilgisi dahilindeki betonlaşma ve doğayı tahrip edici gelişmeler raporlanacaktır. Kıyılarda planlamadan sorumlu veya görüş veren yetkili tüm resmi kurumlarla sıkı iletişim halinde olunacak ve sürekli olarak bu kıyı alanlarımızda meydana gelen veya betonlaşma riski altında olan alanlar rapor edilecek. Tüm bilgi ve belgeler aynı zamanda kamuoyu ve basın ile de paylaşılacak.” FOTOĞRAF SERGİLERİYLE FARKINDALIK YARATILIYOR Farkındalık yaratmak adına fotoğraf sergileri açıyoruz diyen Kıraç, “Fotoğraf sergisini açmaktaki amacımız Türkiye kıyılarının hem güzelliklerini, türlerini yansıtmak hem de sergimizde Türkiye kıyılarında meydana gelen olumsuz yapılaşma, habitat tahribatı örneklerini bizzat yerinde çektiğimiz fotoğraflarla sergiye taşımak. Kızılay’da yapmamızın sebebi de birçok insanın uğradığı çok merkezi bir yer olması. Bu tür sergileri Kızılay gibi merkezi yerlerde, büyük şehirlerde ve üniversitelerde yapıyoruz. Aynı zamanda Kaş, Bodrum, Foça gibi kıyı yerleşim yerlerinde de kıyılarda yaşayan insanların dikkatini çekmek için kasabalarda da açtığımız oluyor. Bununla birlikte bütün fotoğrafları SAD’ın araştırmacıları ve üyeleri çekti. Sergimize de ilgi oldukça yoğun. Sergimizi açtığımız yerlerde de mutlaka SAD personelinden arkadaşlarımız bulunuyor. Sergiyi gezmeye gelen konuklarımızın soruları burada arkadaşlarımız tarafından yanıtlanıp, onlara bilgiler vermek adına sergi alanında bulunuyorlar. Bununla birlikte teşekkür mailleri de gelebiliyor. Örneğin Mersin Aydıncık’tan fotoğrafımız vardı sergide. Ankara’da yaşayan Mersinli bir kişi kıyı alanlarında gördükleri tahribatla ilgili neler yapabilirim diye bize telefon açtı. Bu anlamda da farkındalık yarattığımıza inanıyor, Ankaralıları sergimize davet ediyorum.” ifadelerini kullanarak Ankaralılara hem kıyılarımıza sahip çıkmaları hem de fotoğraf sergisini gezmeleri için çağrıda bulundu. (Türkan ÇATAL)      

Editör: TE Bilisim