Ankara Sivil Toplum Platformundan (ASTP), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Direktörü Büyük Elçi Musa Kulaklıkaya'ya "Kudüs" ziyareti. Ankara Sivil Toplum Platformu tarafından  İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Direktörü Büyük Elçi Musa Kulaklıkaya'ya "kudüs" ziyaretinde bulunuldu. Platform adına konuşan Memur-Sen Ankara İl ve Ankara Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Kır, “İsrail, vur dur taktiği uyguluyor” dedi. Ankara Sivil Toplum Platformunu  temsilen Memur-Sen Ankara İl ve Ankara Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Kır,Yardım Eli Derneği adına Nuran Altunbaş, GESEDER Başkanı Fatma KOTAN, KARVAK adına Yaşar Türkkorur, Elden Ele Dermeği Başkanı Hasan Hüseyin Daloğlu, Ankara İHH yönetiminden Murat Ekinci, ANGED adına Serdar Kaya Türkiye KAD-Bir adına Rezzan Kartın, Gönül Vakfı adına Mehmet Emin Genç olduğu halde; Kudüs-Mescidi Aksa İsrail-Filistin meseleleri ile ilgili görüş alış verişinde bulunmak üzere   İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) Genel Direktörü Büyük Elçi Musa Kulaklıkaya'ya  ziyarette  bulunuldu. “DESTEKÇİ STK SAYISI 200'Ü AŞMIŞTIR” Tanışma faslından sonra Memur-Sen Ankara İl ve Ankara Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Kır tarafından Platformun çalışmaları hakkında bilgi sunuldu. Kır: “Ülkemizde ve dünyada meydana gelen terör, savaş, şiddet, işgal gibi sebeplerle insan hakkı ihlallerine karşı ortak mücadele vermek; doğru kimden gelirse gelsin doğrunu yanında yer almak,  yanlışı kim yaparsa yapsın yanlışın karşısında durmak amacıyla 9 Şubat 2008 günü vakıf, dernek, sendika, platform, kulüp, birlik, ocak gibi akademik, ekonomik, yardım ve sosyal amaçlı  sivil toplum kuruluşlarının bir arya getirmek suretiyle (ASTP) Ankara Sivil Toplum Platformunu oluşturduk. Başlangıçta sayısı 42 iken bu gün destekçi STK sayısı  200'ü aşmıştır. Başta İsrail'in Filistinli kardeşlerimize yaptığı zulüm ve işkence olmak üzere; Irak işgali, Suriye olayları, Mısır'da Sisi darbesi, Doğu Türkistan'da Çin zulmü gibi ülkemiz dışında; yine 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağı, katsayı adaletsizliği, Kuran öğrenimine yaş sınırlaması getirilmesi ve 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasına karşı çok sayıda ortak eylemin altına birlikte imza attık.  Bu gün ise ABD Başkanı Trump'ın 6 aralık 2017 günü Tel Aviv Büyük Elçiliğini Kudüs'e taşıması ve Birleşik Kudüs'ü İsrail'in Başkenti olarak tanıması ile ilgili  beyanının  Siyonist devletin kuruluşunun 70. Yılı olan  14 Mayıs 2018 gününde hayata geçirilmesi  ve daha doğrusu  Kudüs'ün doğusu ve batısı ile işgal ve ilhak edilmesi İslam coğrafyasının daha doğrusu Müslümanların  en önemli gündemi haline gelmiştir” şeklinde konuştu. 150 ÖLÜ 5000 YARALI Kır: “Bilindiği üzere; 30 Mart 2018 günü Filistinli kardeşlerimizin Nekbe gününün ve İsrail devletinin kuruluşunun 70. Yılı münasebetiyle  başlattığı barışçıl anlamda başlattığı" Büyük Dönüş Yürüyüşünde"  Siyonist askerler tarafından öldürülen  Filistinli sayısı 150'yi yaralı sayısı 5000' i bulmuştur.  İslam'ın ilk kıblesi, Miracın ilk durağı insanlık aleminin ikinci mabedi Mescidi Aksanın asırlarca Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık gibi tevhit dinlerine  merkezlik yapmış semavi dinlerin ortak coğrafyası, Hz. Adem'den Hz. Muhammed'e kadar bir çok peygamberin ortak memleketi olan Kudüs doğusu ve batısı ile   Siyonist İsrail'in  işgali altındadır.  Kudüs bir oldu bitti ile İsrail'e başkent edilmiştir.İsrail yayılmacı ve işgalci politikalarını ısrarlı bir şekilde sürdürüyor.  "Vur dur, dur vur" taktiği uyguluyor” dedi. “FİİLİ BİR EYLEM ORTAYA KONMADI”  “Kudüs ve Mescidi Aksa; Müslümanların ilk kıblesi ve ecdadımızın toprağı ve tüm insanlığın ortak mirası ve ortak  coğrafyası olması açısından sadece ülkemiz için değil, tüm dünya milletleri açısından da kutsal, Siyonist İsrail'in insafına terk edilmeyecek kadar önemli bir beldedir” diyen Kır, “Ne yazık ki ABD'nin fiili desteğine dayanarak, son yıllarda İsrail'in  resmi binalarını, mahkemelerini, C.Başkanlığını Mescidi Aksa'nın bulunduğu doğu Kudüs'e taşımasına, çevre düzenlemesi adı alında Müslüman ailelere ait evlerin tahliye edilip,  tahliye edilen mekanlara Siyonist Yahudilerin   yerleştirilmesine, ve kazı çalışmaları adı altında, Müslümanlara ait tarihi mekanların  yok edilmesine sessiz kalan İslam alemi   İki devletli çözüme göre İsrail'in başkenti Tel Aviv olmasına rağmen bir oldu bitti ile  uluslararası toplumun sözde  tepkilerine rağmen  ABD'nin  Tel Aviv Büyük Elçiliğini  Doğu Kudüs'e taşıması ve Birleşik Kudüs'ü İsrail'e başkent olarak tanıması olayı karşısında   İslam İşbirliği Teşkilatı  toplanmış olsa da İslam Ülkeleri, bazı AB ülkeleri  ve sivil toplum kuruluşlarının  kısa süreli cılız kınama eylemlerinin dışında ABD Başkanını bu kararından geri adım attıracak İsrail'i zulümlerinden ve eylemlerinden caydıracak fiili bir eylemin ortaya konamadığını ifade etmek isterim” diye konuştu. “İSRAİL BAŞINDAN BERİ AYNI POLİTİKAYI İZLİYOR” İsrail'in bir asrı aşan süreden beri aynı politikayı izlediğinin altını çizen Kır, “İslam ülkelerinin içinde bulunduğu konumu ve durumu iyi ezberlediğini tepkilerinin bir hafta bile sürmeyeceğini çok iyi bildiğini bunun için vur dur, dur vur politikası izlediğini gerek ülkemizde, gerekse İslam coğrafyasında İsrail'in yayılmacı, işgalci politikalarına karşı çıkışta ortak bir fikir olduğu halde İsrail'i zulmünden ve tutumundan caydıracak askeri, siyasi, ekonomik ortak bir eylemin ortaya konulamadığın hatırlattı. Ancak gelinen noktada bıçağın kemiğe dayandığını böyle bir onursuzluğu bir Müslüman, bir insan olarak içlerine sindirmelerinin mümkün olmadığını bu onursuzluktan kurtulmanın yolunu bulmak amacıyla İslam İşbirliği Teşkilatının bu konudaki tutumunu, çalışmalarını ve ilerleyen zaman içerisinde nelerin yapılıp yapılamayacağını sivil toplum olarak bu konuya nasıl katkı sunabileceğinizi müzakere etmek üzere ziyarete geldiklerini” ifade etti. Kır konuşmasına şu şekilde devam etti: “200'e yakın destekçisi bulunan Ankara Sivil Toplum Platformu olarak Kudüs ve Mescidi Aksa konusunu İnsanlığın gündeminde tutmak amacıyla başta İslam Ülkelerinin Büyük elçilikleri olmak üzere İsrail'in yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı çıkan AB ve diğer ülkelerin Büyük Elçiliklerini ziyaret edeceklerini ziyaret edilen ülkelerin STK'ları ile ortak eylem içine girmek istediklerini ifade eden Kır:  Bu konuda görüş ve önerilerinizi almak için buradayız. İslam Ülkeleri ile nasıl bir ortak eylem oluşturabiliriz. Hangi sağlıklı adımları atabiliriz. Birlikte değerlendirelim istedik. Kabulünüzden dolayı teşekkür ediyorum.” “YETERLİ POLİTİKA ÜRETİLMEDİ” İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) Genel Direktörü Büyük Elçi Musa Kulaklıkaya ise bu ziyaretten duyduğu sevinci dile getirdi. Kulaklıkaya, İslam İşbirliği Teşkilatının Teşkilat yapısı ve çalışma alanları ile ilgili geniş bilgi verdi. İslam İşbirliği Teşkilatının kuruluş amacının Kudüs olduğunu Teşkilatın her toplantısında Kudüs ile ilgili bir kararın mutlaka alındığını buna rağmen uluslararası kuruluşlarla ortak karar almanın zorluğuna işaret eden Kulaklıkaya, “Trump’ın 6 aralık açıklamasından sonra Kudüs ile ilgili 2 toplantı yaptık. Yine de başta İslam ülkeleri olmak üzere dünya milletlerini İsrail-Filistin-Kudüs-Mescidi Aksa  konularında kısa, orta ve uzun vadeli politikalar geliştirilmedi. İsrail'in saldırgan yapısı ve işgalci tutumları sebebiyle insanlığın kanayan yarası haline geldiğini, Filistin'in ve Kudüs'ün Osmanlının toprakları olduğunu ellerinde tapularının bulunduğunu İsrail- Filistin sorununu çözümünde Türkiye'nin masada yer alması gerektiğini  ifade etti. Teşkilat olarak İslam ülkeleri hakkında yaşanabilir şehir kriterleri üzerinde çalıştıklarını halkların yaşantısı, ülke yöneticilerine  bakışları,ekonomik,sosyal,siyasal,çevre,sağlık gençlik ve diğer konularda anketler yaptırdıklarını sonuçlanınca verileri paylaşacaklarını ancak teşkilatın amacında verilerin Arapça,İngilizce ve Fransızca olarak yayınlandığını” söyledi. Dünya ülkeleri arasında yine en etkin rolü Türkiye'nin üstlendiğini nitekim Türkiye'nin çağrısı 18 Mayıs 2018 günü İstanbul Kongre Merkezi'nde İslam Zirvesi Konferansının Olağanüstü Toplandığını, toplantı  sonuç bildirgesinde Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunun ilan edildiğini,    Filistin'e uluslararası barış gücü gönderme yolu da dahil olmak üzere, Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması çağrısında bulunulduğunu, ABD'nin Kudüs Büyükelçiliğinin yasadışı şekilde Kudüs'e taşınmasının kınandığını ifade eden Kulaklıkaya; ancak İslam ülkeleri tarafından İsrail'in Filistin'e saldırıları ve işgalci politikaları karşısında kalıcı, caydırıcı bir  politikanın da geliştirilemediğini belirtti. “SAĞDUYULU STK’LARIN ROLÜ BÜYÜK” Kulaklıkaya: Bu konuda sadece Müslümanların değil Siyonist olmayan Yahudi ve Hıristiyanların da harekete geçirilmesi gerektiğini bunu da hükümetlerden daha ziyade sağduyu sahibi sivil toplum kuruluşlarının gerçekleştirebileceğini savundu. Kudüs davasının sadece Filistinlilerin davası olmadığını onları yalnızlığa terk etmenin hiç doğru olmadığını Kudüs ve Filistin ziyaret edilerek veya maddi desteler sağlanarak, uluslararası örgütler harekete geçirilerek bu görevin ifa edilmesi gerektiğini söyledi.  Türkiye Dış İşleri Bakanlığının, Müslüman ve diğer ülkelerin Büyük Elçiliklerinin ziyaret edilmesinin ve STK’ları ile işbirliği yapılmasının faydalı olacağına inandığını ifade ettikten sonra karşılıklı ilişkilerin sürdürülmesini davet edildiği takdirde çalışmalara katılabilmeğini sözlerine ekledi. (Selahattin BALCI)
Editör: TE Bilisim