Anayasaların toplumsal uzlaşma belgesi olarak kabul edildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Anayasa kitapçığını eline alan her vatandaşın," bu benim anayasamdır" diyebilecek bir anayasa olması gerektiğini belirtti. Vatandaşlar hiç kimsenin kul ve kölesi olmadığını ifade eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, Anayasaya göre her ülkenin vatandaşı kendi ülkesinin özgür ve eşit yurttaşı olduğunu ve anayasaların hakları güvence altına aldığını hatırlattı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi (PM) toplantısının açılışında konuştu. Kılıçdaroğlu, TBMM'de bugün görüşülecek olan yeni anayasanın geçmesi durumunda Türkiye Cumhuriyeti'nin bir parti devletine dönüşeceği uyarısında bulundu. YARGI OLMAZSA SİYASETİ DENETLEYEMEZSİNİZ Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:" Yargının siyasi otoritenin emrine verilmesinin adalet kavramının yıpranmasına yol açacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Hakların güvence altına alınması, güçler ayrılığı ilkesinin varlığına bağlıdır. Bağımsız yargıya, yürütmeye ve yasama organına bağlıdır. Daha ileri demokrasilerde medya da dördüncü güç olarak milli iradeyi temsil eder. Eğer siz güçleri bir kişinin elinde toplarsanız vatandaş, hak arayamaz noktaya gelebilir. Eğer yargıyı siyasi otoritenin emrine verirseniz siyasi otoritenin yaptığı işlemleri denetleyecek organ bulamazsınız" sözleriyle uyarıda bulundu. MİLLİYETÇİLERE TÜRK TARİHİNDEN MESAJ Yayımlanan 3 yeni Kanun Hükmünde Kararname'yi (KHK) eleştiren Kılıçdaroğlu, "Metehan'dan bu yana gelen emir komuta zinciri alt üst edildi. Kendisine 'Biz Türk milliyetçisiyiz' diyen her vatandaşımın oturup, düşünmesi lazım. Metehan'dan bu yana gelen emir komuta zinciri, bir KHK ile alt üst ediliyorsa ben onların milliyetçiliğini sorgularım. Dünyada hangi demokraside, bir partinin genel başkanı Anayasa Mahkemesi'ne 12 üye atıyor. HSYK'nın yarısından fazlasına atama yapma yetkisine sahip. Bu ne demektir? Adliyenin, yargının siyasallaştırılması demektir. Bu yargıya duyulan güveni dinamitlemek demektir. Getirilen değişikliğin, önerilen teklifin ne kadar vahim sonuçlar doğuracağının henüz büyük kitleler farkında değil. Bunları anlatmak bizim görevimizdir" diye konuştu. ANAYASA GEÇERSE TÜRKİYE PARTİ DEVLETİNE DÖNÜŞECEK Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek olan anayasa değişiklik teklifine ilişkin eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti; demokrasi, özgürlükler konusunda ağır bedeller ödemiş bir devlettir. Hem bedel ödeyeceksiniz hem el kaldırıp indirmeyle demokrasiyi 1789'un sonuna, Ortaçağ'ın karanlığına götüreceksiniz. Buna izin vermeyeceğiz. Eğer bu anayasa geçerse Türkiye Cumhuriyeti bir parti devletine dönüşecektir. Hangi parti iktidardaysa devlet ona göre şekillenecektir. Yeni gelecek genel başkan bütün bakanlıkları bir gecede kapatabilecektir, yeni bakanlıklar açabilecektir. Bütün vilayetleri kapatıp, yeni vilayetler inşa edebilecektir. Burası Patagonya mı arkadaşlar? AB'ye üye olmak için sıradayız. NATO üyesiyiz. Yönümüzü uygar dünyaya çevirmişiz. Nasıl Ortaçağ karanlığına bizi sürükleyecekler? Sürüklemek istiyorlar" şeklinde konuştu. TBMM CUMHURBAŞKANININ ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Sadece anayasada açıkça tanımlanan yetkileri kullanma hakkına sahip bir cumhurbaşkanı, milletten aldığı yetkiyi, milletin haklarını ve anayasayı ihlal etmek için kullanamaz. Hiç kimse seçilmiş olmayı mutlak ve sınırsız bir egemenlik olarak düşünmemelidir. Parlamenter demokratik sistemde TBMM, cumhurbaşkanının arka bahçesi değildir ve olamaz. Türkiye, tek başına bir otokratın ve onun etrafında kümelenmiş küçük otokratların tahakkümüne mahkum edilemeyecek kadar büyük bir ülkedir. Siyaset, milletin birliğini temsil etmesi gereken bir makam tarafından bunun tam aksine kendinden olmayan herkesi düşmanlaştırma yoluyla ve milleti bölerek, icra edilmektedir. Bugün tarihi bir sorumluluğumuz vardır. Türkiye'yi bir totaliter zihniyete asla teslim etmeyeceğiz." (İrfan BAŞÇUHADAR)

Editör: TE Bilisim