Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Grup Toplantısında konuştu. Partililerine seslenen Kılıçdaroğlu, “En büyük korkuları kadınlar. O nedenle diyorlar ki kadınlar evde otursun. Kadınlar yeri geldiğinde evinde oturacak yeri geldiğinde hakkını aramak için caddeye de sokağa da inecek” ifadelerini kullandı. Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, cumhuriyet tarihinde ilk kez seçilen kadın belediye başkanı hakkında konuştu. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Benim umudum sizsiniz. Birlikte, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bir diktatörden bu ülkeyi kurtaracağız. Bugün 3 Nisan, 88 yıl önce kadınların belediye başkanı seçilmesi ile ilgili yasa ilk kez çıktı. Artvin Kılıçkaya Beldesi'ne Sadiye Ardahan diye bir kadın belediye başkanı seçildi.” “TAŞERON İŞÇİLERİNİ İLK DİLE GETİREN PARTİ CHP” Taşeron işçilerine kadro verilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, taşeron işçilerle ilgili beklediğimiz tablo gerçekleşmedi ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, “Taşeron işçilerini ilk kez 2.5 yıl önce dile getiren parti CHP. O partinin genel başkanı ilk kez köleliğe karşı çıktı. 2.5 yılda başta sarayda oturan zat, orayı işgal eden zat, yakın çevresi kadro verelim, bunlar bizi sandığa gömecekler dedi. Sözde kadro verdiler ama binlerce kişiye kadro vermediler. Bütün kadın kardeşlerimin önünde söz veriyorum. Halkın iktidarında kim olursa olsun bütün taşeron işçilerine kadro vereceğim, söz. Bakana yemek götüren garsona kadro vermediler. Arabaya kadro verdiler, o arabanın şoförüne kadro vermediler” diye konuştu. “EN BÜYÜK KORKULARI KADINLAR” Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tek adam rejimini yıkacağız. Dikta yönetimini ve diktatörü oradan alacağız, alaşağı yapacağız. En büyük korkuları kadınlar. O nedenle diyorlar ki kadınlar evde otursun. Kadınlar yeri geldiğinde evinde oturacak yeri geldiğinde hakkını aramak için caddeye de sokağa da inecek. Kadınlara güveniyorum. Bu ülkenin kadınları demokrasi istiyor. Bu ülkenin kadınları eşitlik, daha fazla söz hakkı istiyor. Her kadın bir Kuvayı Milliyecidir. Bu ülkenin kadınları özgürlük istiyor, rahat bir hayat istiyor. Bu ülkenin kadınları fesli Kadirleri istemiyor, deli Kadirleri istemiyor. 'Keşke Yunanlar galip gelseydi' diyor fesli Kadir. Ve onu ziyarete gidenler. Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal edip fesli Kadir'in önünde diz çökenler… 'Keşke Yunanlar galip gelseydi' diyen adama gideceksin, önünde el pençe duracaksın, sen vatan hainisin.” “ONA RAHAT UYKU UYUTMAYACAĞIZ” Kadınlar hakkında konuşmasına devam eden Kılıçdaroğlu, “Eğer kadın, hakkı, hukuku ve adaleti istiyorsa bu topraklara hak, hukuk ve adalet gelecektir. Siz, bu ülkenin kadınları, Anadolu kadınları, siz hak, hukuk ve adalet dedikçe sarayda oturan zatın koltuğunda rahat oturmadığını ben de biliyorum. Ona rahat uyku uyutmayacağız. Bu ülkenin kadınına sonuna kadar güveneceksin. Güvenmedin, seni oradan aşağıya bu ülkenin kadınları indirecek” dedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasına şu ifadelerle devam etti: “OHAL var ülkemizde. 'Kimse konuşmasın. Kimse bir şey söylemesin. İstediğimi hapse attırırım' diyor. Sarayda oturan zata sesleniyorum. Sen adaletsizliğin, yolsuzlukların timsalisin. Cebini düşünensin sen. Ben insan haklarını savunuyorum, demokrasiyi savunuyorum. Düşünce özgürlüğünü, kadın-erkek eşitliğini savunuyorum.Sen badem sütüyle besleniyorsun, biz kuru ekmekle besleniyoruz.” “CHP FİLİSTİN HALKININ YANINDA OLMUŞTUR” Her zaman her yerde her ortamda, CHP’nin Filistin halkının yanında olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “23-24 yaşlarında evlatlarımız Filistin Kurtuluş Örgütü'ne katılmış ve savaşmıştır. Onları rahmetle anıyoruz. Eylem yaptılar, hak arıyorlar. Kendi topraklarını istiyorlar. Ama İsrail askerleri acımasızca gerçek kurşunlarla taradı. 18 Filistinli kardeşimiz hayatını kaybetti. Erdoğan konuşuyor. Sen Mavi Marmara'da Türkiye'nin itibarını 20 milyon dolara satmadın mı? Sen kalktın, 'İsrail terör devletidir' dedin sonra gittin, İsrail'in önünde diz çökmedin mi? 9 kişinin kanı yerdedir. 9 kişi Mavi Marmara'da hayatını kaybetti. Onların hakkını savunan tek bir lider, tek bir parti vardır. Kılıçdaroğlu ve CHP. İsrail'e haber gönderiyorlar, biz biraz bağırıp çağıracağız ama idare edin. Biz bunu bilmeyiz. Biz mazlumun yanındayız. Mavi Marmara'dan sonra ne diyordu? 3 şartım var diyordu. İsrail özür dilemeli, dilemedi. Ama sen İsrail'den tek sayfalık özür mektubu bile alamadın. Ben tazminat ödemem dedi. Hesabı açtılar, 20 milyon dolar para oraya bağış olarak yatırıldı. Gazze ablukası kalkmadan asla barış olmaz diyorlardı. Kalktı mı? Bir adamın ağzında yalan yuva yapmışsa o adamın bu memlekete faydası yoktur” diye konuştu. “ESNAF KARDEŞİİMİ BORCUNDAN KURTARACAĞIM” Kılıçdaroğlu, ekonomiye dair de değerlendirmelerde bulunarak şunları söyledi: “'Ekonomide her kötülüğün anası faizdir' diyor. Doğru, her kötülüğün anası faizdir, babası da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Faizin düşmesini istiyorsan düşür, ülkeyi ben mi yönetiyorum? Çekil koltuktan, bak bakalım faiz nasıl düşürülüyor. Sen faizden şikayet edip indiremiyorsan oradan ayrılacaksın. Hadi diyelim özel bankalara gücün yetmiyor, devlet bankaları için KHK çıkar faizi sıfırla. Esnaf kardeşime sözüm söz seni faizden de borcundan da kurtaracağım.” (Kadir GÜRHAN)      

Editör: TE Bilisim