Anadolu Medya Buluşması adıyla Marmaris’te düzenlenen çalıştayın ikinci gününde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tüm ülkeden katılım gösteren yerel medyayla bir araya geldi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, güçler ayrılığı ilkesine vurgu yaparak, gazetecilerin kendi kendilerine otosansür uyguladığı bir dönemden geçildiğini belirtti.  ‘4. GÜÇ’  ANAYASAYA YAZILMALI Marmaris’te 3 gün süren  'Anadolu Medya Buluşması'nın son bölümüne CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Demokrasinin olmadığı yerde gazetecilik yapılamayacağını savunan Kemal Kılıçdaroğlu, “Güçler ayrılığı ilkesi demokrasinin olmazsa olmazıdır. Çağdaş demokrasilerde medya 4. güçtür. Yasama, yargı ve yürütmeden sonra medyanın egemenlik hakkının da Anayasa’ya yazılması gerekir” ifadelerini kullandı. ÇALIŞTAY 3 GÜN SÜRDÜ Marmaris Belediyesi’nce 27-29 Nisan tarihleri arasında düzenlenen 38 kentten 400’e yakın gazetecinin bir araya geldiği 'Anadolu Medya Buluşması'nın son çalıştayı yapıldı. Anadolu medyasının sorunlarının ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı çalıştaya medya mensupların ve ev sahibi Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar’ın yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Basınla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ile Atilla Sertel, Mustafa Balbay, Eren Erdem, , Tuncay Özkan, Yakup Akkaya,  Utku Çakır Özer , Barış Yarkadaş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda CHP Milletvekili, Muğla Büyükşehir ve ilçelerinin CHP’li Belediye başkanları da katıldı. İstiklal Marşı’nın okunması, saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan Çalıştay’ın açılış konuşmasını  organizasyonu düzenleyen, ev sahipliğini üstlenen Marmaris Belediyesi’nin Başkanı Ali Acar yaptı. GAZETECİ ÖZGÜRCE YAZABİLMELİDİR Türkiye’de gazetecilerin yaptıkları haber yüzünden bedel ödediğini, hapse düştüğünü belirten ve bu durumu eleştiren Kılıçdaroğlu, “Hayatım boyunca lehte ve aleyhte haber yapan gazetecileri suçlamadım. Bir ülkede demokrasi yoksa her alanda olduğu gibi gazetecilik de yoktur.  Güçler ayrılığı ilkesi demokrasinin olmazsa olmazıdır. Çağdaş demokrasilerde medya 4. güçtür. Yasama, yargı ve yürütmeden sonra medyanın egemenlik hakkının da Anayasa’ya yazılması gerekir” dedi. MEDYA ÜZERİNDE BASKI VAR Klıçdaroğlu, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Medya üzerinde olağanüstü baskı var. Medya patronunun başka işi varsa adamı duman ediyorlar. Adam gazetesini satmak zorunda kalıyor. RTÜK üzerinden baskılar. İktidarı övüyorsanız sorun yok. Sendikalaşmayı engelleme. Basın İlan Kurumu üzerinden ve kamu bankaları üzerinden baskılar var.” 5 ALTIN KURALI SIRALADI Kılıçdaroğlu, özgür medya için gerekli olduğunu düşündüğü 5 kuralı da özetle şöyle sıraladı: 1-Gazete, medya kuruluşu patronu, başka bir sektörde iş yapmamalı. Sadece gazetecilik yapmalı. Aksi takdirde siyasi iktidarın baskısını maruz kalır. 2-Tüm medya kuruluşları dağıtım için örgütlenerek, şirketleşmeli. Yoksa organının dağıtımı konusunda baskı altında tutulabilir 3- Gazetecilerin sendikalaşmaları zorunlu olmalı. Sendika, gazeteciyi işten atan patrona dur diyebilmeli, 4-Evrensel değerler, kriterlere uyulmalı, uygulanmalı. RTÜK’te medya mensuplarının da temsil edilmeli, 5- Kamu ilanları, spotları bedava olmamalı. BİK ilan bedelleri de maliyet artışları ve enflasyon oranında her yıl arttırılmalı DEMOKASİ VURGUSU YAPTI Konuşmasına demokrasi vurgusu yaparak başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer bir ülkede demokrasi varsa gazetecilik vardır. Eğer bir ülkede demokrasi yoksa hayatın her alanında sorun vardır. Dolayısıyla gazetecilikte de sorun vardır. Medya halkın bir anlamda temsilcisidir. Güçler ayrılığı ilkesi demokrasinin olmazsa olmazıysa şu an içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Gazetecilerin kendilerine otosansür uyguladığı bir dönemden geçiyoruz” dedi. CHP İKTİDARINDA MEDYA… CHP iktidarı için medya için düşündükleri sistemi anlatan Kılıçdaroğlu, şu maddelerle açıkladı: “İlk kuralımız gazeteci, patron gazetecilik dışında bir faaliyetle uğraşmamalı. Sadece gazetecilik yapmadığı zaman siyasi iktidarın baskısı altında kalıyor. İkinci kuralımız gazetelerin dağıtımı tek elden ve ortak yapılmalı. Üçüncüsü gazetelerde sendikalaşma zorunlu olmalı. Neden derseniz; gazeteci patronuna karşı da özgür olmalı, haberinin arkasında durabilmeli. Dördüncüsü gazeteciliğin evrensel değerleri vardır. RTÜK’ün yeniden yapılanması lazım ve gazetecilerden bir temsilci olması lazım. Bir diğeri de kamu ilanlarının bedava olması. Ücretler enflasyon oranında artmalı. Eğer biz bunları yapabilirsek medya gerçekten özgür bir medya olabilir” dedi. ‘MEDYA DENETLER, ÖVMEZ! Dördüncü güç olan medyanın ve basın özgürlüğünün Anayasa’da açıkça korunması gerektiğini belirtildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, medyanın güç kaybetmesinin demokrasinin güç kaybetmesi olduğuna dikkati çekti. Bu sorunların mutlaka bir şekilde aşılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Medya halk adına gücü denetler, gücü övmez. Şimdi gazeteciler haber yapamıyorlar. Olay görülüyor, tanık olunuyor ama haber yapılamıyor. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı ve Saray sözcüsü Abdullah Gül’e ziyarete gittiler. Bu olay doğru. Gazeteci arkadaşlar da duymuşlar ama yazamıyorlar. Bir internet sitesindeki gazeteci arkadaş haberi yayınladı. Bir süre sonra haber yayından kaldırıldı ve görevine son verildi. Bu tabloyu hiçbir gazetecinin unutmaması gerekiyor. Geldiğimiz nokta budur. Bekliyoruz ama hala bir açıklama yok. Bunlar demokrasiye zarar veriyor” diye konuştu. ENİS BERBEROĞLU’NA SELAM Başkan Acar’dan sonra kürsüye gelen Atilla Sertel ile Tuncay Özkan, konuşmalarında eski bir gazeteci olan ve Maltepe Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun en kısa sürede özgürlüğüne kavuşması dileklerini paylaştı. Atilla Sertel, “Bütün gazeteciler, gazetecilerin özgürce yazmasını ve aynı düşüncede olmasa bile, fikri özgürlük için arkadaşının düşüncelerini savunacak kadar demokrasiden, haktan, hukuktan yanadır buna inanıyorum” dedi. ÖZKAN: ÖZGÜRLÜKTE BULUŞMAK ÜZERE Medya açısından özgürlüklerin daraldığını ve daralmaya devam ettiğini savunan Tuncay Özkan, şunları kaydetti: “Yürekten, candan Enis Berberoğlu’nu selamlıyoruz, ‘özgürlükte kucaklaşmak üzere’ diyoruz. Sayın Genel Başkanım, mesleğimizin sorunları çok büyük, arkadaşlarımız uzunca bir zamandır çalıştılar.  Onların ürettikleriyle ileride çok daha değişik gelişmeler olacak,. Ben arkadaşlarıma, size, Marmaris Belediye Başkanımıza ve diğer partililerimize katkı sundukları bu çalışmayı gerçekleştirdikleri için çok teşekkür ediyorum. Tuncay Özkan’ın konuşmasının ardından Çalıştay’ın ilk gününde görüşülen 5 konu hakkında sunum yapıldı. GAZETECİLERE ‘SENDİKALAŞIN’ ÇAĞRISI Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş ve Basın İş Sendikası Genel Başkanı Savaş Nigar  “Gazetecilik ve Sendika” başlıklı sunumlarında sektörlerinin sendikal örgütlenmelerin en zayıf sektör haline geldiğine dikkat çekti. Durmuş, “Türkiye’de özgür abasının varlığı sendikal örgütlenmelerle paralel yürüyeceğini tespit ettik. Tüm basın mensuplarını sendikalı olmaya çağırıyorum.” RTÜK Üyesi İsmet Demirdöğen, RTÜK’ün hükümete hizmet eden bir kurum haline getirildiğini belirterek “RTÜK gelir fazlasını bütçeye aktarmak yerine Anadolu’daki yerel medyayı destekleyecek ve eşit dağılım yapacak bir havuz oluşturmalıdır. Aslolan gazeteci olmak değil, gazeteci kalabilmektir” diye konuştu. Sosyal medyanın önemine dikkati çeken İnternet Gazeteciliği ve Sosyal Medya masasında Gazeteci Necati Kartal da, sosyal medyaya düşmeyen bir haberin haber sayılmadığı bir dönemde olunduğunu vurguladı. İnternet medyası çalışanlarının gazeteci sayılmamasının büyük bir sorun olduğunu dile getiren Kartal, yasal düzenleme yapılmasını talep etti. Aydın AKYÜREK

Editör: TE Bilisim