CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, faiz oranlarına tepki göstererek, “Faizler çok yüksek biz faize karşıyız diyorlar. Faize karşıysan çıkar bir KHK, faizi sıfır yap’’ diyerek hükümete seslendi. Meclisin açılmasıyla birlikte, partilerin grup toplantıları da başladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında partililere seslendi. Açılış konuşmasından önce Fransa’da yaşanan kundaklama ve LasVegas’ta yaşanan terör olaylarına tepki gösterdi. Faiz oranlarıyla ilgili, ‘’Faizler çok yüksek biz faize karşıyız diyorlar. Sanki onlar değil CHP iktidarda. İndir. Bu da doğru değil, tamamen faiz lobisine çalışan bir hükümet. 15 yılda Londra’daki bir avuç faiz lobisine ödedikleri tutar 142 milyar dolar. İbrahim Kaboğlu’nu bir kararname ile kapının önüne koyuyorsun, faize karşıysan çıkar bir KHK faizi 0 yap’’ diye konuştu. ‘’DEVLET DEDİĞİMİZ KAVRAM BÜYÜK YARA ALMIŞ’’ Terör olaylarına değinen CHP lideri Kılıçdaroğlu, terör sorununu 4 yılda çözemezsem siyaseti bırakırım diyerek, ‘’Terörü 4 yılda çözmezsem siyaseti bırakacağım. Bu ülkenin bütün sorunlarını 4 yılda çözeceğim. Dış politikayı asla iç politikaya malzeme yapmayacağız. Kendi ülkende barışı, dünyada da barışı savunacaksın. Mustafa Kemal’in sözü çok önemlidir. Çünkü hayatın büyük kısmı savaş meydanlarında geçmiştir. Uygar dünyanın parçası olacağız. Demokrasiden uzak bir coğrafyanın parçası değil. Ve dış politika milli olmak zorundadır. İktidar partisi dış politikada ne söylediğini bilmiyor. Sayın Erdoğan ‘Giriş çıkış kapatılacak’ dedi. Dışişleri Bakanı ‘Habur’u neden kapatalım’ dedi. Kim doğru söylüyor. Sayın Erdoğan ‘ambargo’ diyor. Ekonomi Bakanı ‘Tehlikeli söylem’ diyor. Hangisi doğru söylüyor? Bunlar devleti yönetemiyor. Freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. Devlet dediğimiz kavram büyük yara almış’’ diye konuştu. ‘’İSTİFAYA ZORLAMAK DEMOKRASİYE AYKIRIDIR’’ İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın istifasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, ‘’Seçimle gelenler seçimle giderler. Vatandaş beğenmezse o koltuktan alır. Seçimle gelen seçimle gitmiyorsa, istifa ettiriliyorsa, istifa eden kişi gerekçelerini halkına anlatmak zorundadır. Kadir Topbaş’a sordular, niçin istifa ettiniz, “Beni adam yerine koymadılar”. Sayın Topbaş, sizi kim adam yerine koymadı? Çık açıkça söyle. Bugün başka büyükşehir belediye başkanları için aynı şey konuşuluyor. İstifa edenler suçludur ama istifa etmeyip direnenlere de saygı duyarım. Bir, yolsuzluk vardır. Tehdit ve şantajla istifa ediyorlar. İki, FETÖ üyesidirler bu nedenle önlerine konmuştur. İstifa edenlerin yakasında iki rozet vardır. Bir tarafından yolsuzluk diğer tarafından Bylock. Eğer istifa ediyorlarsa gerekçe budur. Günü gelecek hesabını verecekler. Direniyorlarsa ben anlarım ki bunların ne yolsuzluğu var ne Bylock kullanmış. İstifaya zorlamak demokrasiye aykırıdır’’ ifadelerini kullandı. Grup toplantısında konuşan CHP lideri sözlerine şöyle devam etti, ‘’13 Temmuz 2015’te, Haziran seçimlerinden sonra Sayın Davutoğlu, koalisyon kurmak için CHP Genel Merkezi’ne gelmişti. O gün geldiğinde Sayın Davutoğlu’na Türkiye’nin 5 temel sorunu var dedim. Türkiye darbe hukuku ile yönetiliyor. İlk ciddi olay, Sayın Davutoğlu’nun saray darbesi ile başbakanlıktan gitmesi ile oldu. Halkına hesap vermeden bir saray darbesi ile istifa etmek zorunda kalıyor. Bizim demokrasi tarihimizde de yerini almıştır. İkinci temel olay 15 Temmuz darbe girişimidir.’’ ‘’DEMOKRASİDE GERİYE GİDİŞ OLDU’’ 15 Temmuz darbe girişiminin demokraside geriye gidişe neden olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, iki 15 Temmuz var ifadelerini kullanarak, ‘’İki 15 Temmuz var. Halkın 15 Temmuz’u ve sarayın 15 Temmuz’u. Halk darbeye karşı çıktı. 250 şehidimiz var, 2193 gazimiz var. Bir de sarayın 15 Temmuz’u var. Parlamentonun devre dışı bırakılması. Türkiye tarihinde ilk kez bir sivil darbe ile karşı karşıya kaldı. KHK ile yönettiler, parlamentoyu devre dışı bıraktılar. 12 Eylül’de neler olduysa daha fazlası bu dönemde gerçekleşti. Böylece demokraside büyük bir geriye gidiş oldu’’ dedi. ‘’BUGÜN YİNE DEMOKRASİYİ KONUŞUYORUZ’’ Anayasa Mahkemesi’ne seslenen Kılıçdaroğlu, ‘’Daha önce verdiğiniz kararlar var. Verilen kararın arkasında durmak içtihat yaratmaktır. Aynı olaylar konusunda aynı kararlar çıkacağını bütün yargıçlar vereceği için bütün yargıçlar ağır ceza mahkemesinin kararına bakarlar. Anayasa Mahkemesi’nin gücünü takmam demişlerdir. Siz görevinizi yapmak zorundasınız. Bekleyelim, bakalım zaman ne gösterecek derseniz, geciken adalet en büyük adaletsizliktir. Daha önce verdiğiniz kararlar var. Arkasını getirin mesele bitsin. 13 Temmuz 2015’te demokrasiyi konuşuyorduk, bugün yine demokrasiyi konuşuyoruz. O günkü koşullar çok daha iyiydi. Bu arada gayri meşru bir anayasa değişikliği de oldu. YSK’da bir grup çete ile gayri meşru bir anayasa değişikliği geçti. Her darbeci kendi darbe hukukunu hazırlar. Bunlar da kendi hukuklarını hazırlıyorlar’’ diye konuştu. ‘’MEMURUN EMEKLİ MAAŞI ARTTI MI?’’ İşsizlik sorununa da değinen Kılıçdaroğlu, ‘’İkinci sorun alanı ekonomidir dedim Davutoğlu geldiğinde. İşsizlik hala ciddi bir sorun. 100 gençten 27’si hem okula gitmiyor, hem çalışmıyor. Enflasyon almış başını gidiyor. Daha da yükseldi. 22 Eylül 2017’nin rakamlarını vereceğim. Tüketici kredisi borcu 382 milyar lira. Kredi kartı borcu 86 milyar lira. Toplam 496 milyar lira. 2002’ye göre tam 71 kat artmış. Memurun, emeklinin maaşı arttı mı? Hükümetin tahsil edemediği alacak ne kadar? 451 milyar dolar, 2016 rakamları ile. Alacağını tahsil edemiyor. Bu 2017 bütçesinin, gelirinin yüzde 67’sine denk geliyor’’ dedi. ‘’DÜNYA KADAR ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMEN VAR’’ CHP lideri Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti, ‘’Bu arada paraları yetmiyor yeni vergi kanunları getiriyorlar. Burada da iyi polis, kötü polis oynuyorlar. Bakana açıklama yaptırıyorlar. Arkasından beyefendi devreye giriyor “arkadaşlar bir daha görüşsün” diyor. Sonra makul bir düzeye indireceğiz diyorlar. Siz oturup konuşmadınız mı? Dediğim gibi birisini parlatmak için iyi polis kötü polis oynuyorlar. Sayın Davutoğlu geldiğinde dedim ki, bir diğer sorunumuz eğitim dedim. 15 yılda 6 bakan değişti. Adı üstünde milli eğitim, bir partinin eğitim politikası değil. Çocuklarını denek olarak kullanan dünyadaki tek ülke Türkiye. Böyle bir garip yapı ile karşı karşıyayız. 2016-2017 döneminde yaklaşık 2 milyon çocuk okula gidemedi. 15 yılda Türkiye’yi nereye getirdiler. Dünya kadar atama bekleyen öğretmen var. 15 yılda tamamlamadılar. Atama bekleyen öğretmen sorununu kaldıracağız dedik. 2002’de terör yoktu. Bugün 3 terör örgütü ile mücadele ediyoruz. PKK daha da güçlendi, FETÖ yeni bir terör örgütü olarak ortaya çıktı ve IŞİD. 3 terör örgütünü başımıza bela eden hükümetin adı ne? Sayın Davutoğlu’na dedim ki, ciddi sorunlarımızdan birisi de dış politika. Müslümanı Müslümana kırdırdılar ve Suriye’yi de Irak’ı da parçaladılar. Bizi dinlemediler. O kadar uçtular ki, 24 saatte namaz kılacaklardı’’ (Rozita Merve HAMİDİ)

Editör: TE Bilisim