Aralarında mağdur ailelerinin bulunduğunu belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Çocuklarımız aylardır hapiste" diyorlar. Ben harp okulu öğrencileri de biliyorum, askerleri de biliyorum. Size sözüm söz, adalet gerçekleşinceye kadar her zaman mağdurların yanında olacağız” dedi. Kılıçdaroğlu: “Gündemimizde anayasa değişikliği var. Ama halkın gündeminde ne var? Birinci sorun işsizlik. 18 yaşına bastın mı milletvekili olacaksın diyorlar. Bir gencin babası geldi, "Oğlum 28 yaşında, kaç yıldır işsiz. Biz milletvekilliği değil, çocuklarımıza iş istiyoruz" diyor. Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle: 18 yaşındaki milletvekili kuralını kimin için getiriyorlar? Ankara'da oturan beylerin çocukları mı torunları için getiriyorlar. 18 yaşında milletvekili yapacaksın, askerlikten muaf tutacaklar. Kahramanmaraşlı Ökkeş'in çocuğunu mu milletvekili yapacaklar? Nisan ayında sandığa gideceksiniz, demokrasi sadece benim sorunum değil, şunu kendinize sorun "Benim çocuğum var, kaç aydır, kaç yıldır işsiz. Sen buna çözüm mü buldun" Sevgili gençler, sizin oyunuzu almaya çalışıyorlar bu oyuna gelecek misiniz? Ayrıca askerlikten muaf yapacaklar, bu Ankara'daki beylerin çocukları hiçbir zaman askere gitmez. Ama garibanın çocuğu gider, El Bab'a gider, şehit olur gelir, ya senin çocuğuna niye nasip olmuyor bu şehitlik, kendi çocuğunu niye El Bab'a göndermiyorsun? Ya sen kimin çocuğuna güveniyorsun da Rakka'ya gidiyorsun? Alın çocuklarınızı Rakka'ya gidin. Hangi gerekçeyle gidecekler Rakka'ya. Hangi devletin kara kuvvetleri konumuna geliyorsun siz. Türkiye'nin güvenliği El Bab'dı bitti. Bunlar bir ara Şam'a da gideceklerdi, Allah'ın takdiri, Süleyman Şah türbesini kaçırmak zorunda kaldılar. "12 EYLÜL’Ü BİLE ARATIYORLAR” 12 Eylül askeri darbesini bile aratıyorsunuz siz. Onların çevresinden bir örnek vereceğim. Fatma Bostan Ünsal, bu da görevine son verilen akademisyenlerden birisi. AKP'nin 64 kurucusundan biri aynı zamanda. Kapının önüne kondu, eşi MAZLUMDER'in başkanı ve eski AKP'li vekil. Bakın ne söylüyor; 28 Şubat'ta akademi bize kapalıydı ama görüşlerimizi rahat bir şekilde ifade ediyorduk. Bugün, o meşruiyette konuşamıyorduk, mağduriyetleri dile getirdiğimizde kendi arkadaşlarımız bunu ihanet olarak görüyor. Kendi içlerinden birisi kapının önüne kondu arkadaşlar.Biz bakın, hep söyledik; insanın siyasi düşüncesine bakmıyoruz. İnsanın yaşam tarzına bakmıyoruz. İnsanın kılık kıyafetine bakmıyoruz. Bu ülkede yaşıyorsa başımızın üstünde yeri var, bu kadar açık. Arkadaşlar bakın, dikta yönetimini bırakın, 12 Eylül'ü bile aratıyorlar, yine söylüyorum. Fatma Bostan Ünsal ne diyor? "Gözaltındayken ve evindeyken intihar edenler çok daha dramatik olduğu için, ihraçlarla ilgili konuşmaktan utanıyorum" diyor. Biz hep beraber, kim mağdursa onların yanında duracağız. "TÜRKİYE FELAKETİN EŞİĞİNE GİDİYOR” İşsiz sayımız 771 bin kişi arttı iki yılda. Son iki yılda şunu yaptık, bunu yaptık deyin inanalım. Türkiye bir felaketin eşiğine yuvarlanarak gidiyor. Resmi rakamlar açıklandı, işsizlik oranı yüzde 12.1. İş aramaktan umudunu kesenlere soruyorlar "Yıllardır iş arıyordum, bıraktım" diyorlar. Onları dahil ettiğimizde de yüzde 19.4. Kriz dönemlerine bakalım, 2001 krizinde yüzde 9'du. 2017, yüzde 19.4. 6 milyon işsizimiz var. Şimdi 6 milyon işsiz ne demektir? Danimarka'nın nüfusu kaç biliyor musunuz? 5 milyon. Bizim işsiz ordumuz Danimarka'nın nüfusundan daha fazla. Bir kişi işsizse ne olacak? Askere gitmiş gelmiş bir çocuğu düşünün. Taşı sıksa suyunu çıkaracak ama işsiz. Babanın, annenin evine bakıyor. Utanarak söylüyor annesine "Babama söyle, bana harçlık versin" diye. Dolayısıyla boşanmalar arttı diyoruz. Niye artıyor, sebeplerinden biri bu işsizlik. Peki, bu Ankara'daki işsizler, gerçekten işsizleri düşünüyorlar mı? Şimdi hakkını yemeyelim, çıktı sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye'de bir milyon işveren var, herkes birini alırsa çözeriz diyor. Zonguldak'ta kömürümüz var değil mi, dışarıdan kömür getiriyoruz. Niye kendi ülkenden almıyorsun? Gittiler Afrika'da arazi kiraladılar, tarım yapıp istihdam yaratacaklarmış. Ya senin ülkende 6 milyon işsiz var. İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor senin ülkende. Senin Afrika'da arazi kiralamasının ne anlamı var? Boşuna Gazi Mustafa Kemal "Köylü milletin efendisidir" demedi, sen köylüleri köle yaptın. Çiftçi kardeşim, bunlar kimin hükümeti. Sana tek bir örnek vereceğim. Milletvekili arkadaşlarım, siz de her gittiğiniz yerde anlatın. Yatın mazotundaki vergiyi sıfırladılar, senin mazotundaki vergini sıfırlamadılar. Senin mazotunu sıfırlamıyorlarsa sen onları sandıkta sıfırla kardeşim. "TÜRKİYE’DE ÇİFT BAŞLILIK YOK, BİNALİ BEY NEYE İTİRAZ EDECEK” Hani bir vatandaş vardı, telefonla konuşurken "milletin anasına küfreden" diyen bir vatandaş vardı. Bunlar el üstünde tutuyordu bu müteahhiti. Onun 424 milyon liralık vergisini ve cezasını sıfırladılar. Ama senin borcunu sıfırlamıyorlar. Şimdi düşün kendine sor sevgili vatandaşım, bunlar kimin hükümeti? Sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür ediyorum. Meydan meydan dolaşıyor, biz hayatta 18 yaşı anlatamazdık, o anlattı. Ben anlatsaydım koro halinde üstüme gelirlerdi, Cumhurbaşkanı'na diyemiyorlar ama bunu, e adam söylüyor. Bu 50 milletvekilini niye artırıyorlar. Bunun cevabını hala bekliyoruz, yükü sonunda bizim sırtımıza yükleyecekler. Meclis ne yapacak? Dişleri sökülmüş Meclis'in, al maaşı otur yerine. 500 neyine yetmiyor, neden 600'e çıkarıyorsun. Eğer 600'e çıkarıyorsa ve sen de "Hayır" diyorsan, sen de hayırlı bir iş yapacaksın. Ben "Tüm yetkiler tek elde toplanıyor" deseydim kıyamet kopardı. Şimdi Cumhurbaşkanı aynen bunu söylüyor. Teşekkür ediyorum sayın Cumhurbaşkanı, bu kadar açık ve net konuştunuz. Rejim değişikliğini itiraf ettiğin için sana yürekten teşekkür ediyorum. Şu soru da önemli. Bu anayasa değişikliği vatandaşın hangi sorununu çözüyor. Sorununu alsın, vicdanında ölçsün, biçsin, tartsın "Ya bu anayasa değişikliği benim hangi sorunumu çözüyor" diye. Terör mü bitecek, borcum mu bitecek? Bunun cevabı henüz yok, sadece bir laf var. "Türkiye'yi uçuracağız" diyorlar. Biri size engel mi oldu? Uçuracağınız kadar uçurdunuz, felakete sürüklediniz. Darbeye kucak açtınız. Buna "Hayır" dediğiniz zaman adalet gelecek. Diyorlar ki bu anayasa değişikliğiyle istikrar gelecek diye. Ya 15 yıldır kafa ütülediniz istikrar, istikrar diye. 15 yılda demek ki bu memlekette istikrarsızlık varmış da sizin haberiniz yokmuş. Emin olun bir gün "15 yıldır Türkiye'yi biz değil, başkaları yönetiyordu" diyecekler. Birine ihale edecekler, eminim bize etmeyecekler. Bu konuda memnunum. Çift başlılık meselesini de itiraf ediyorlar. Ben hem başkan olacağım, hem de bir partinin genel başkanı olacağım. İki şapkası olacak. Bundan daha iyi çift başlılık mı olur? Bir de şöyle bir şey, diyelim ki başkan o il başkanını başkan yardımcısı tayin etti. Eder, eder. Kaç yardımcısı olacak bu cumhurbaşkanının, kaç bakan olacak? Eren GÜVENDİK Fotoğraf: Kadir Gürhan

Editör: TE Bilisim