Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin, “Bu bir devlet meselesi, demokrasi meselesi” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin, “Bu bir devlet meselesi, demokrasi meselesi. Bunun Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la da ilgisi yok arkadaşlar. Hepimiz faniyiz ama bu anayasa böyle gidecek. Birisi vardır başkan da seçilmiştir makul bir insandır ama biri gelir makul değildir. Bu anayasa değişikliği gerçekleşirse 30-40 yıla gerek yok, bir kişiyi kandırırsanız bütün devleti en geç 24 saatte ele geçirmiş olursunuz” dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ataşehir'de bir otelde Sivas derneklerinin, federasyonlarının ve vakıflarının temsilcileriyle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, burada 16 Nisan'da yapılacak olan anayasa değişikliği referandumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Toplantıya Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ile partililer ve çok sayıda Sivas dernek, federasyon ve vakıf temsilcisi katıldı. Sandığa kavga etmeden, kutuplaşmadan ve ayrışmadan gitmek gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sandığa düşünerek gideceğiz. Neden düşünerek gideceğiz. Çünkü demokrasiyi mi izliyoruz gerçekten, her türlü yetkinin bir kişiye verildiği bir tek adam yönetimi mi, bunun kararını vereceğiz. Bunun A partisiyle B partisiyle ilgisi yok. Anayasanın bir partiyle ilgisi var mı, yok. Anayasanın temel işlevi o memlekette yaşayan her vatandaşın haklarını güvence altına alan kanundur anayasa. Bir vatandaşın hakları kuvvetler ayrılığı ilkesiyle güvence altına alınır. Anayasa değişikliği kabul edilirse bir partinin genel başkanı Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden 12'sini tayin edecek. Dolayısıyla bu değişikliğin bu topluma hangi faturaları getirdiğini konuşmamız lazım. Olay birlikte oturmak ve birlikte düşünmek zamanıdır. Ben düşüncelerimi nasıl açıklayabiliyorsam benim rakibim de düşüncelerini rahat açıklayabilsin. Biz neden Adalet ve Kalkınma Partisinden iki bakan Almanya'da konuşturulmadı diye itiraz ediyoruz. Demokrasiyi savunduğumuz için itiraz ediyoruz. Ben onların düşüncelerine katılmıyorum ama ben demokrasiyi savunuyorsam onlar da düşüncelerini dünyanın herhangi bir yerinde özgürce açıklayabilirler. Zaman ayrışma, bölünme, kutuplaşma zamanı değil ortak düşünme zamanıdır” ifadelerini kullandı. “HEPİMİZ FANİYİZ AMA BU ANAYASA BÖYLE GİDECEK” 1921'de kabul edilen ilk anayasanın ilk maddesinin "hakimiyetin kayıtsız şartsız milletin" olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Neden millet sözcüğü bu kadar önemli. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşundan sonra millet sözcüğü çok öne çıkmıştır. Ondan önce birey yoktur. Padişahın kulları vardır. 1920'den sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlığı vardır. Kimse kimsenin kulu kölesi değildir. Biz Türkiye Büyük Millet Meclisini kurduk. Milli irade orada tecelli ediyor. Milli iradenin en çok en yüksek oranda tecelli ettiği TBMM'yi bir başkanın kararıyla feshedebiliyor bu değişiklik geçerse. Senin vicdanın, benim oy kullanıp TBMM'ye gönderdiğim ve milli iradenin tecelli ettiği TBMM'yi bir kişinin hiçbir gerekçe göstermeden feshetmesine razı mı? Bu yetki 1924 Anayasası görüşülürken Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e verilmemiştir. İki genç milletvekili demişlerdir ki, 'Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü seviyoruz ama bizi buraya millet getirdi. Mustafa Kemal Atatürk bile milletin üstünde değildir. Meclisi feshedemez' diyerek izin vermemiştir. Bunun partilerle ne ilgisi var. Bu bir devlet meselesi, demokrasi meselesi. Bunun Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la da ilgisi yok arkadaşlar. Hepimiz faniyiz ama bu anayasa böyle gidecek. Birisi vardır başkan da seçilmiştir makul bir insandır ama biri gelir makul değildir. Bugünkü sistemde diyelim ki Sayın Cumhurbaşkanı yurt dışına gitti veya hastalandı. Kim vekalet ediyor? TBMM Başkanı cumhurbaşkanına vekalet ediyor. TBMM Başkanı seçimle gelir. Halkın oylarıyla gelmiştir Meclise ve TBMM Başkanı tarafsızdır. Bu tarafsız konumu nedeniyle cumhurbaşkanı olmadığı zaman cumhurbaşkanına vekalet eder. Bu anayasa değişikliği kabul edilirse TBMM Başkanı cumhurbaşkanına vekalet edemiyor. Cumhurbaşkanının bir yardımcısı vekalet edecek ama seçimle gelmeyen bir yardımcısı. İlk kez bizim tarihimizde darbe dönemleri hariç seçimle gelmeyen birisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetecek. Bu Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir olay. Evet demenin bu ülkeye vebali ağırdır” şeklinde konuştu. “BU ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GERÇEKLEŞİRSE 30-40 YILA GEREK YOK, BİR KİŞİYİ KANDIRIRSANIZ BÜTÜN DEVLETİ EN GEÇ 24 SAATTE ELE GEÇİRMİŞ OLURSUNUZ” Kılıçdaroğlu, "Sandığa giderken düşünerek gideceğiz. Sandığa giderken kavga etmeden gideceğiz. Bunun siyasi parti kutuplaşmasına dönüşmesi en büyük tehlike, ülkemize verebilecek olan en büyük zarar. Bütün vatandaşlarımızın çok iyi bilmesi lazım. Mesele devlet meselesidir, parti meselesi değil. Olaya böyle bakmamız lazım. Böyle bakmazsan tuzağa düşeriz ve hepimiz kaybederiz. Bütün yetkiler bir kişiye verilirse ne olur? Hata yaparsa, birisi kandırırsanız ne olur? Fetullah Gülen Terör Örgütü'nün devleti ele geçirmek için 30 yıldır, 40 yıldır, 50 yıldır uğraştığı söyleniyor. Şimdi bu anayasa değişikliği gerçekleşirse 30-40 yıla gerek yok, bir kişiyi kandırırsanız bütün devleti en geç 24 saatte ele geçirmiş olursunuz. Çünkü başkana devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili kararname çıkarma yetkisi veriliyor. Bunun Türkiye'nin geleceği açısından ne kadar büyük bir risk oluşturduğunu bilmemiz gerekiyor. İnsanoğluyuz arkadaşlar, hepimizin hatası var. Ailede birisi hata yaptığı zaman bunun faturasını aile öder. Veya ailede önemli bir karar alınacağı zaman aile oturur gelir bir araya konuşur. Devleti yönetirken bir kişi karar veriyor. Bu bir aile değil. Doğurabileceği tehlikeyi hepimizin düşünmesi lazım” dedi. Haber Merkezi

Editör: TE Bilisim