Kemal Kılıçdaroğlu TBMM’de yaptığı grup toplantısında Cumhuriyet Halk Partililere seslendi. Kılıçdaroğlu konuşmasında, TEOG’un yerine getirilen yeni sınav sistemine tepki göstererek “Her bakan değiştiğinde sınav sistemi değişiyor. Her bakan değiştiğinde bir sistem değişiyorsa o sistem milli değildir, bakana göredir.” ifadelerini kullandı. ESKİ YARBAY MEHMET ALKAN’A ROZET TAKILDI Eski yarbay Mehmet Alkan, Şırnak'ta şehit olan kardeşi Yüzbaşı Ali Alkan'ın Osmaniye'deki cenazesinde tepki göstermesiyle gündeme gelmişti. 1 Eylül'de çıkan KHK ile TSK'dan ihraç edilen Mehmet Alkan CHP'ye üye oldu. Kılıçdaroğlu, grup toplantısındaki konuşması öncesinde Alkan'a üyelik rozetini taktı. Kılıçdaroğlu Eski yarbay Mehmet Alkan ile ilgili şöyle konuştu: “Mehmet Alkan aramıza hoş geldi, şeref verdi. Kardeşi Yüzbaşı Ali Alkan, Beytüşşebap'ta şehit oldu. O bütün şehitler gibi, gaziler gibi bizim onurumuz. Bir şehit yakını ordudan atıldı. Sadece ve sadece böyle konuştuğu için bir KHK ile ordudan atılıyorsa, bütün gazilere, şehit yakınlarına sesleniyorum; bu tabloyu içinize sindiriyor musunuz? Elinizi vicdanınıza koyacaksınız ve oyunuzu öyle kullanacaksınız. Sadece ordudan atılmadı, pasaport verilmedi, beylik tabancası verilmedi, emekli ikramiyesi verilmedi, OYAK'taki birikimine el konuldu, kredi kartı bile verilmedi. Sivil ölüme mahkum oldu. Bunları yapanların yatacakları yeri yok.” “GAZİLERİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ” İki gazinin darp edilmesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu: “İki gazimizi darp edebiliyorlar. Cesareti kimden alıyorlar. Bunun sorgulanması lazım. Vicdan sahibi olan herkese sesleniyorum. Gazileri darp etmek nedir? Yeri gelir askere gitmezsin, yeri gelir çocuğunu göndermezsin, yeri gelir arkana bakmadan kaçarsın. Bütün gazilerimize sahip çıkacağız. Onlara kalkan her el millete kalkmış eldir. Havuz medyasından bir köşe yazarı gazilere şaklaban diyecek kadar aklını yitirmiş. Aslında kendisi şaklaban. Sen bu kelimeyi kullanamazsın diye kapının önüne mi koyacaklar? Merak ediyorum. Bir şaklaban bir gazetede yazı yazamaz. Gazilere sahip mi çıkacaklar, yoksa geçmişte şehitlere kelle dedikleri gibi aynı tavırlarını sürdürecekler mi?” dedi. SÖZCÜ GAZETESİ DAVASI Bugün Sözcü gazetesinin davası var diyen Kılıçdaroğlu, dava ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Tirajı en yüksek gazetelerden birisidir, yazarları özgürdür. Birilerinin önünde diz çökmezler. Onurlu insanlardır Sözcü yazarları. Burak Akbay, FETÖ'yü yönetme, silahlı terör örgütü propagandası yapmaktan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılmak isteniyor. Bunlar ülkeyi yönetemiyorlar. Açın gazetenin birinci sayısından bugünkü sayısına kadar bakın. Siz Sözcü'yü de, yazarlarını da asla ve asla mahkum edemezsiniz. Asla ve asla o gazeteyi ve gazetecileri yok edemezsiniz. Daha önce FETÖ'nün paralel yürüdüğü dönemlerde, iktidarla aynı menzile paralel yürüdükleri dönemde vergi denetim elemanlarını görevlendirdiler. Sözcü'yü nasıl cezalandırırız diye. 10 milyon 687 bin lira ceza kestiler. Bu FETÖ'cü ise cezayı niye kessinler ki? Cezayı kesen hapiste ama Sözcü FETÖ'cü diye yargılanıyor. İktidar içine sindiremediği için yargılanıyor.” TEOG'UN YERİNE GETİRİLEN SINAV SİSTEMİNE TEPKİ Kılıçdaroğlu TEOG’un kaldırılmasıyla gelen yeni sınav sistemine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu yeni sınav sistemi ile ilgili: “Her bakan değiştiğinde sınav sistemi de değişiyor. Her bakan değiştiğinde bir sistem değişiyorsa o sistem milli değildir. Bakana göredir. Çocuklarımızın iyi okumasını isteriz, iyi okullarda okumalarını isteriz. Dünyayı sorgulamalarını isteriz. Çocukların hakları da var. O hakların neler olduğunu onlara öğretmek isteriz. İyi öğretmen olmasını, iyi öğretmenlerin çocuklarımızı eğitmesini isteriz. Adı milli ama bu bakanlık milli değil. Vatandaşın, eğitimcilerin haberi yok. Bu nasıl milli? Bir çocuk heyecan duyar, memnun olur, hayata umutla bakar. Siz çocukları mutsuz ediyorsunuz. Bu dönemde orta öğretim kurumlar sınavı geldi uzun uzun anlattılar. Bakan değişti, SBS geldi bunu da reform diye sundular. TEOG geldi, bu da yapıldı, büyük reform diye sundular. 15 Eylül 2017, AK Parti Genel Başkanı dedi ki başbakana söylerim TEOG kalkar. Bütün velilere sesleniyorum. Senin çocuğun bu kadar değersiz mi? Birisi kalkıyor, eğitimci değil, eğitimi de bilmiyor, başbakana söylerim bu kalkar diyor. Milli Eğitim Bakanı taksi durağında TEOG'un kaldırıldığını açıklıyor. Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi? Neye göre koydun, neye göre kaldırıyorsun. TEOG yerine geçecek modeli de bakan açıkladı. Tarihi bir hata yaptı. Öğrencilerin yüzde 10'unun nitelikli okula alınacağı öngörülmüştür dedi. Yani okulların yüzde 90'ı niteliksiz. Nitelikli okullar sadece yüzde 10. Her okulun bir bütçesi olmalı. Öğretmen kaliteli ise eğitim de kalitelidir. Taşımalı eğitime son vermemiz lazım. Nerede çocuk varsa orada okul, öğretmen olacak. Tıpkı her köyde bir ziraatçının olmasını nasıl öngörüyorsak her köyde bir öğretmen olacak. Gerekirse yemeyeceğiz, bütün parayı eğitime aktaracağız.” açıklamalarında bulundu. “7 YILDIR PAHALI ET YİYORUZ” Kılıçdaroğlu et fiyatları ile ilgili şöyle konuştu: “Et ithal ediyorlar. Onların deyimi ile kemiksiz et ithal ediyorlar. Bununla eti ucuzlatacaklar. İlk et ithalatı 2010'da başladı, 2017'deyiz. 7 yıldır et ithal ediyorlar, 7 yıldır bu ülke pahalı et yiyor. 2 mağazada etleri satacaklar. 70 bin kasap isyan ediyor. Niye isyan ediyorsunuz. Yarın önünüze sandık gelecek, demokratik yollardan hesabını soracaksınız. Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanvekili açıklama yapıyor, ‘ele vereceğinize bize verin satalım dedik’ diyor. O paraya sahip çıkıyor, köşeyi dönene sahip çıkıyor, kasaba mı sahip çıkacak. Et fiyatlarını düşürmenin yolu besiciyi desteklemekten gelir.” (Rozita Merve HAMİDİ)