15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’nin dış politika gündemine giren Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Keçiören Belediyesi tarafından düzenlenen “Şangay Yolunda Türkiye” panelinde tartışmaya açıldı. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Muhsin Kar, Necmettin Erbakan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof.Dr. Murat Çemrek ve Öğretim Üyesi Doç.Dr. Güner Özkan, Orta Asya uzmanı Meryem Hakim ile EkoAvrasya Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren katıldı. Türkiye’nin Şangay İşbirliği Örgütü ile yakınlaşması konusunun ele alındığı paneli, Ankara’da bulunan bazı büyükelçiliklerin temsilcileri ve öğrenciler de ilgiyle takip etti. TÜRKİYE İÇİN BİR DENGE UNSURUDUR AB ile Şangay İşbirliği Örgütü’nü kıyaslayan Hikmet Eren, “Şangay İşbirliği AB’nin net bir alternatifi değildir, ama denge unsurudur. Türkiye ihracatının yarısını AB’ye yapıyor. Türkiye-AB ilişkileri her zaman devam edecektir, fakat Türkiye’nin Asya’daki pazarlara da ihtiyacı var” dedi. Muhsin Kar, dünyada bölgeselleşme çabalarının filizini Avrupa Kömür Çelik Topluluğu’nun kurulmasının ateşlediğini belirterek, “1960’lı yıllarda gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerde birleşme çabasının olduğunu görüyoruz. 60’lardaki dalgadan günümüze AB hariç bir başarı öyküsü yoktur. Serbest ticaret anlaşmasında ekonomik ferahlık için coğrafi yakınlık çok önemlidir” diye konuştu. NATO VE AB’YE KARŞI KURULDU Şangay İşbirliği Örgütü’nün batıya karşı oluşturulan bir blok olduğuna dikkat çeken Güner Özkan ise, “Bu örgüt NATO’ya ve AB’ye karşı kurulmuştur” dedi. 1996 yılında kurulan Şangay İşbirliği Örgütü’nün dünya nüfusunun yarısını teşkil eden bir organizasyon olduğunu dile getiren Meryem Hakim de, “Aldığı önlemlerle yüzlerce yıldır devam eden sınır anlaşmazlığına çözüm getirdi. Bugün Çin’de 200 milyon Müslüman vardır. Yani Şangay İşbirliği Örgütü içinde ciddi bir Müslüman nüfusu bulunmaktadır” ifadelerini kullandı. BATI’YI VE ABD’Yİ YANIMIZDA BULAMADIK ŞİÖ konusunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014 yılından itibaren çeşitli vesilelerle gündeme getirdiğini hatırlatan Murat Çemrek de, “Gezi olayları meydana geldiğinde, 15 Temmuz darbe girişiminde millet demokrasiye sahip çıktığında Türkiye batı medeniyetini ve ABD’yi yanında göremedi. Mısır’daki darbe sonrası Batı’nın ve ABD’nin tutumu ortada. Darbe başarılı olursa onlarla, olmazsa sizinle çalışırız dediler. Bunun üzerine Türkiye’nin ŞİÖ’ye girmesi konusu daha fazla gündeme gelmeye başladı” dedi.​ Onur DEDEOĞLU

Editör: TE Bilisim