Bazen bir kazağı çok seversiniz sizi sıcak tuttuğu için, size yakıştığını düşündüğünüz için, onunla kendinizi iyi hissettiğiniz için, başka kazaklardan daha güzel olduğu için, üstünüzde hep o kazak mevsimlerden de hep kış olsun istediğiniz için... Ama bir gün gelir kazak en büyük sınavını verir ve siz onu doksan derecede makineye atarsınız. Sevginizin şiddeti gibi sıcaklığın şiddeti de yüksek olduğundan o canım kazak çeker ve bir bakarsınız makineden bambaşka bir kazak olarak çıkar. Asmak için elinize aldığınızda bir bakarsınız ki o en sevdiğiniz kocaman kazak minicik kalmıştır artık size göre değildir ve ne yaparsanız yapın bir daha giymeniz mümkün değildir.  Önce üzülürsünüz bir tarafından çeker uzatır belki gene giyerim diye zorlarsınız ama yok o sizi ısıtan eski haline geri gelmez. Ben şimdi nasıl ısınacağım diye düşünürsünüz. Hiçbir kazak bana böyle yakışmazdı, ben ne yapacağım dersiniz.... Yeni yıkanmış kıyafetler gibi gözlerinizde de bir nem hissedersiniz. Üşüyeceksiniz sanırsınız. Vazgeçmeyeceğim ben gene bu kazağı küçülmüş olsa da giyeceğim dersiniz; ama o değiştiği için bir şekilde giyseniz bile sizi sıkmaya huzursuz etmeye başlar. Daha da önemlisi size yakıştığını söyleyen herkes üstünüzde gördüğünde sizin komik göründüğünüzü söyler ve çıkarmanız için baskı yaparlar. Onca kışı birlikte geçirdiğiniz kazaktan bir türlü vazgeçemezsiniz ama artık ne ısınıyorsunuzdur ne de rahatsınızdır. Yeni bir kazak alma fikri sizi daha da üzer keşke sıcaklığını abartmasaydım yıkarken der suçu kendiniz de ararsınız. Kazak artık hem fiziken hem de gözünüzde küçülmüştür. Artık sizin bedeninize göre değil başka bedenlere uygun hale gelmiştir. O kazağı eskilerinizi verdiğiniz bir başkasına verme kendinize ise yakışan yeni bir kıyafet alma vaktiniz gelmiştir. Hem sizi hem içinizi ısıtan sevginizin sıcaklığında küçülmeyen yeni ilişkiler yaşamanız dileğiyle ....

Editör: TE Bilisim