Türkiye Kamu-Özel Sektör İş Birlikleri Forumu Mövenpick Hotel Ankara'da gerçekleştirildi. Kamu-Özel Sektör İş Birliği (KÖİ) Forumu’nda, Risk Yönetimi, Türkiye’de KÖİ Hukukunun Yapılandırılması, yeni KÖİ projelerinin gelişmesi, finansman kuruluşları gibi konular tartışıldı. Kamu ve özel sektör tarafından, KÖİ Projelerinde tecrübeli ve uzman konuşmacıların katılacağı konferansın ilk oturumunda, Kalkınma Bakanlığı KÖİ Dairesi Başkanı Sedef Yavuz Noyan, Garanti Bankası Yöneticisi Simten Öztürk, EBRD Türkiye Direktörü Şule Kılıç konuşma yaptı. ‘’YAP-İŞLET-DEVRET BİRÇOK PROJEYE KOLAYLIK SAĞLIYOR’’ Bu yıl 6.’sı düzenlenen Türkiye Kamu-Özel Sektör İş Birlikleri Forumu’nda konuşan, Kalkınma Bakanlığı KÖİ Dairesi Başkanı Sedef Noyan, ‘’Kamu-özel sektör ortaklığı nedir sorusu karşımıza çıkıyor. Finansal açıkların yıllık bir milyon dolara doğru gitmesi yaklaşık 5 trilyona ihtiyaç olduğunu ortaya koydu. ABD’nin hala alt yapısını yenilemek için yatırımları ihtiyacı var. Benzer bir şekilde milyonlarca iş üretiliyor. Türkiye’nin politikalarında hem kamu hem özel yaklaşımında takip ediliyor. Bu özel sektör tarafından gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Bu alanlarda, bizim önceliklerimiz eğitim, sağlık, bilim, teknoloji ve sulama sektörü. Orta vadeli projeye baktığımızda Türk ekonomisinin büyümesi bekleniyor. Bu da kişi başı gayrisafi milli hasılanın artmakta olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla Türkiye’de daha fazla yatırım için umut besleyebiliriz. Kamu yatırımları yüzde 4 oranında. Özel sektör yatırımları dalgalanmaya devam ediyor. Gayrisafi milli hasılanın yüzde 30’u yatırımlara gidecek. Türkiye, 2010 itibariyle büyük bir sıçrama geliştirdi. Yaklaşık yüzde 76’ya erişmiş durumda. Bu hızı devam ettirecek mi bilmiyoruz ama kamu yatırımlarının yüzde 5’i olmaya devam edecek. Bu alanda 4 temel modelimiz var. Buradaki enerji piyasasının 3 temel yönetmeliğe göre kapsamı oldukça geniş. Özellikle kanunda neredeyse kesim haneler bile bunun içeresinde. Kamu özel ortaklığının içinde 68’den bu yana 187 projeden bahsediliyor. 114 milyar dolarlık toplam bir yatırım var. Özellikle işletme hakları açısından önde gelen proje tipleri. Aslında havaalanlarının tek başına liderliği aldığını görüyorsunuz. Bu durum İstanbul’a yapılan 3.Havalimanı sayesinde olan bir şey. Yap işlet devret modeli için operasyon süresi kullanılabiliyor. Hükümetin yap işlet devlet projelerine verilen kira bedeli gelir garantisi de başka kriterler arasında sayılabilir. Yüzde 20 öz kaynak yüzde 80 kredi yaygın uygulama haline geliyor. Kredi için kullanılan teşvikler arasında, gölge ödeme kredileri kullanılabiliyor. Pek çok vergiden muafiyet var. Devletin sahip olduğu gayrimenkullerin kullanılması bunların içinde. Kuzey Marmara otobanı, Avrasya Tüneli gibi projeler, bu modelin örnekleri arasında yer alıyor.   ‘’HASTANE PROJELERİ BİZİM GURUR KAYNAĞIMIZ’’ Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Direktörü Şule Kılıç, EBRD’nin kuruluş amacından ve şimdiki faaliyetlerinden bahsederek, ‘’Öncelikle EBRD kimdir ondan bahsetmek istiyorum. EBRD çok taraflı bir kuruluş ve 67 ülkenin mülkiyetini taşıyor. Her ülkenin kuruluşumuzda bir temsili var. Biz de aynı zamanda hissedarıyız. Hazine Müsteşarlığı tarafından aktarılıyor. EBRD aslında serbest piyasa ekonomisini eski Rusya ülkelerine taşımak göreviyle kuruldu ama daha sonra Kuzey Afrika, Ortadoğu Avrupa ve Lübnan gibi bölgeler de kapsama dahil edildi. Lübnan çok yakın zamanda dahil oldu. Gerekli onayların alınması gerekiyor. 37 ülkede aktif olarak faaliyette bulunuyor. EBRD isminde Avrupa’nın ismi var. Avrupa ülkeleri paydaşları olmasına rağmen Avrupa bankası değiliz. Neredeyse Asya ve Avrupa’nın tamamı bize dahil. Sektörler bazında geniş bir yelpazemiz var. Alt yapı ve ulaştırma gibi alanlarda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Geçiş kalitesi deneyimlerini ortaya koyduk. 26 yılda 6 önemli başlık sağladık. Bunları sıralayacak olursam; ülkelerin kendi gelişimleri konusunda, rekabet, yönetim, kapsam, entegre, istikrar ve yeşile saygı konuları geliyor. Bugün Türkiye EBRD’de 1.ülke konumunda. Yani çok önemli bir ülke. EBRD 9.8 milyar Euro  yatırımımız var. 2014’ten itibaren yükseliş gösterdi. Şu ana kadar 240 proje var. Yüzde 97’si özel sektörle ilgili. Yani kamuya finansman sağlamaktansa özel sektöre destek sağlamayı tercih ediyoruz. Her 3-4 yılda bir EBRD ülke stratejisini güncelliyor. Türkiye 2015’te güncellendi ve 2019 yılına kadar güncelliğini koruyacak. Türkiye’nin son dönemde önemsediği konulardan biri enerji verimliliği konusu. Aynı zamanda Türkiye’nin dış enerji kaynaklarına bağımlılığını azaltmak. Onlar ulusal yenilenebilir eylem planını oluşturdular. Bu da bizim için kilit bir rol oynuyor. Belediyeler ulaştırma faaliyetleri süreç içerisinde yer alıyor. Rekabet gücünü desteklenmesi de hedeflerimiz arasında ve bu doğrultuda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Onların projelerini destekliyoruz. Bu destekler arasında, Ar-Ge, ihracat, yenilikçi olma konuları önceliklerimiz arasında. Aynı zamanda kapsamları önemsiyoruz. Gençlik ve kadınların kapsanmasını sıkça duyuyorsunuz. Bunu MEB ile imzaladığımız mutabakat ile bunları yürütüyoruz. Çok önemli kilit bir alanımız da Türkiye bankacılık piyasası güçlü bir piyasa. Finansal projelere ilişkin çok sorun yaşamadık. Proje havuzunda sürekli bankalarla faaliyette bulunamayız. Bugünlerde adımızı çok sık duyuyorsunuzdur. Piyasa aktörlerinin geliştirilmesine yönelik olarak faaliyetler yürütüyoruz. Ülkede yaptığımız çalışmaları başka ülkeler için de kullanmaya çalışıyoruz. Yeşil alan projelerinin desteklenmesi önem taşıyor buna da odaklanmış durumdayız. Biz yatırım desteği sunduğumuz zaman kimi hesaplamalar yapıyoruz. Yani finansman kaynaklarını da hareketlendiriyor ve mobilize ediyoruz. Ülkenin hedefleri konusunda nasıl bir boşluğumuz olduğunu görebiliyorsunuz. Önemli yollarımız var. Yüksek Hızlı Tren için 900 km’den 12 bin km’ye bir artırım gerçekleştirilmeli. Otobanların 4 kat artırılması gerekiyor. Hava yolları çok geliştirildi. Devlet hava meydanları sayesinde her şehirde bir havaalanı var. Liman işletmeciliği alanı da çok gelişmiş durumda. Türkiye kimi ülkelere göre geri kalmış durumda ve desteklenmesi gerekiyor. Bizim Türkiye konusunda, gurur duyduğumuz bir diğer alan sağlık alanı ve yapılan hastane projeleri. Bu projeler diğer ülkeler için rol model oluşturmuş durumda. Zorlu bir süreç olduğunu eklemem lazım. Burada Kalkınma Bakanlığı ve Kamu Özel Sektör İş Birliği arasında taslak yasası ortaya çıktı. Para ve zamanı satın alamazsınız. 29 projenin içinde 16 proje finanse edildi. Yatırım maliyeti 9 milyar Euro. Burada 950 milyon Euro maliyetinde bir proje gerçekleştirildi. ‘’TÜRK BANKALARI PROJE FİNANSE ETMEDE TEREDDÜT ETMİYORLAR’’ Garanti Bankası Yöneticisi Simten Öztürk, Türk bankalarının proje finanse etme konusunda tereddütsüz çalıştıklarını hatırlatarak, ‘’Tahminlerimize göre öz kaynak finansmanı bir kenara bırakacak olursa 2016’da 1 milyar bulunuyordu. 2016 yeni işler açısından biraz sakin geçti. Bu piyasa 15 yıl önce başlayan bir piyasa. Gelecekte aynı zamanda sermaye piyasasını da geliştirmemiz gerekecek. Türkiye bankacılar derneği 77 milyar dolar. Projelerin çoğu Türk bankaları tarafından finanse ediliyor. 47 milyar dolarlık finansmanın yalnızca enerji projelerine harcanmış olması gurur verici. Yerel bankaların temel avantajları burada kredi çıkarma kapasitelerini 3 ayda tamamladık. Diğer KÖİ projeleri ile karşılaştıracak olursak hızlı bir ortaklık oldu. Kara yolu projelerinde de benzer bir durum var. 2.7 milyon dolarlık bir proje var. Türk bankaları 500 milyarlık taahhütlerin altına girmekten tereddüt etmiyorlar. Büyük bir proje havuzumuz var. Türk aktörler yeterli gelmiyor bu nedenle yabancı isimler gündeme geliyor. Her yıl yüzde 25 pazar payına sahip bir uluslararası oyuncular var. Bunun çok değerli olduğunu düşünüyoruz ve devam edeceğini umuyoruz. Bu yabancı oyuncular, öz sermaye tarafında da rol alıyorlar. Umuyorum ki destekleri devam edecek ve piyasaya yeni likidite kaynağı olarak dahil olacaklar.  Altta yatan gelirin dolar ya da Euro üzerinden hesaplanıyor. Bu yüzden de KÖİ projelerinde sağlam para birimleriyle sorun yaşamıyoruz. Türkiye bankaları daha fazla Türk lirası ile finansman sağlamaya başladılar.   Yatırımcıların en çok sorduğu sorularda 400 500 milyon dolara kadar gidebiliyoruz ama geniş bir proje havuzu var. 1-2 milyon dolar civarında bir finansmanı sağlayabiliyoruz. İkincil piyasa fırsatları da var ama bu az gelişmiş bir alan. Türkiye’deki bankalar daha çok birincil piyasalar üzerinden devam etti. Ama ikincil piyasanın devreye girmesi gerekiyor. Bir ekibimiz ile teknik bilgilerle başarılı bir şekilde finansal kapanış çalışmalarını yürütüyorlar. Bütün yatırımların finansmanını sağlamaya çalışıyoruz. Diğer bankaların da bizimle birlikte hareket edeceğini düşünüyoruz. (Türkan ÇATAL)

Editör: TE Bilisim