Doğu Türkistan’da yaşanan Çin zulmünü protesto etmek ve Birleşmiş Milletleri göreve çağırmak amacıyla  Türkiye Kamu Görevlileri Sendikaları (Kamu-Sen)  Ankara’da BM Türkiye Temsilciliği önünde ve tüm illerin meydanlarında basın açıklaması düzenlendi. Kamu-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Önder Kahveci, ‘’Gözümüze uzak, gönlümüze yakın Doğu Türkistan’dan yükselen çığlıkla yüreklerimiz yanmaktadır’’ ifadesini kullandı. ‘’BM GÖREVE, DOĞU TÜRKİSTAN'DA YAŞANAN ZULME DUR DE" Kamu-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Önder Kahveci, ‘’Doğu Türkistan'da yaşanan zulmü protesto etmek için Birleşmiş Milletler Ankara ofisinin önünde "BM Göreve, Doğu Türkistan'da Yaşanan Zulme Dur De" konulu basın açıklaması yaptı. "Ata yurdumuzda, bizden olan ve yüz yıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan, İslam'ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin girdaplarında, cellatlara teslim eden anlayışı şiddetle protesto ediyoruz" dedi.  KAHVECİ: ‘’AKAN KAN TÜRK’ÜN OLUNCA KULAKLAR SAĞIR, GÖZLER KÖR OLMAKTADIR” Kahveci: “Doğu Türkistan’da evlerinden, yurtlarından edilmiş milyonlara, katledilen canlara kimsenin gözlerini kapatma hakkı yoktur. Türkmen soydaşlarımız toplama kamplarında tecrit altında tutulmakta, türlü işkencelere maruz bırakılmaktadır. Ne Batı’da ne de Türkiye’de işgal altındaki Türkistan’ın çığlığı bir türlü duyulmamakta, akan kan Türk’ün olunca kulaklar sağır, gözler kör olmaktadır” dedi. ‘’BM, ADALET VE GÜVENLİĞİ, EKONOMİK KALKINMA VE SOSYAL EŞİTLİĞİ TÜM ÜLKELERE SAĞLAMAK İÇİN VARDIR” “Birleşmiş Milletlerin görevi, olayları takip etmek değil, olaylara müdahale etmektir. Birleşmiş Milletler üyelerinin vicdanlarının sızlaması için daha kaç Müslüman’ın kanı akmalı, kaç çocuk zehirli gazlarla boğulmalı, kaç kadına tecavüz edilmeli, kaç genç parçalanmalıdır? Bu nedenle BM, duruma müdahale etmek, olayların önlenemez noktalara gelmesinin önüne geçmek ve bu soykırıma son vermek için derhal harekete geçmelidir. Unutulmamalıdır ki, Birleşmiş Milletler, egemen güçlerin siyasi, ekonomik ve ideolojik emellerine alet olmak için değil; adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği tüm ülkelere sağlamak için vardır” dedi. ‘’YÜKSELEN ÇIĞLIKLA YÜREKLERİMİZ YANMAKTADIR’’ Genel Başkan Önder Kahveci sözlerini şöyle sürdürdü: “Gözümüze uzak, gönlümüze yakın Doğu Türkistan’dan yükselen çığlıkla yüreklerimiz yanmaktadır. Neredeyse 250 yıldır Doğu Türkistan’da bir millet kan ağlarken; bütün dünya kör, sağır, dilsiz; bu hayasız, bu alçakça zulmü seyretmektedir. Ne yazık ki, milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi dahi yoktur. Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan’da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir. Türkistan kan gölü haline gelmişken başta İslam ülkeleri ve Birleşmiş Milletler yaşanan dramı görmezden gelmekte, sözde insan hakları savunucuları susmakla yetinmektedir.’’ ‘’YAŞANAN İNSANLIK DRAMINA SON VERMEK İNSANLIĞIN ÜZERİNE DÜŞEN TARİHİ BİR SORUMLULUKTUR’’ ‘’Birleşmiş Milletler; Temel İnsan Hakları Sözleşmesi, Soykırımın Önlenmesi ve Savaş Suçlularının Cezalandırılması Sözleşmesi ve Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi ile tüm insanların can ve mal güvenliğini teminat altına almıştır. Oysa bugün Birleşmiş Milletlere üye devletlerin gözleri önünde Müslüman kanı akıtılmakta, insanlık suçu işlenmektedir. Doğu Türkistan’da akıtılan bu kanı durdurmak, yaşanan insanlık dramına son vermek insanlığın üzerine düşen tarihi bir sorumluluktur. ‘’ ifadelerini kullandı. ( Eyüp SARI)

Editör: TE Bilisim