14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Meclis Hastanesini ziyaret etti. Tıp Bayramı, sağlık camiamıza ve hepimize kutlu olsun ifadelerini kullanan Kahraman, “Doktorluk ulvi bir meslek. Ben de doktor olmayı çok istedim ama tıp bölümünü kazanamadım” dedi. TBMM Başkanı İsmail Kahraman 14 Mart Tıp Bayramı vesilesi ile Meclis Hastanesini ziyaret etti. Kahraman'a ziyaret esnasında AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, TBMM Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu ile Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil ve Meclis bürokratları eşlik etti. Kahraman, Türkiye tarihine baktıkları zaman tıpta çok ileride olduğumuzu ifade ederek, 14 Mart Tıp Bayramı'nın tarihçesini anlattı. 14 Mart Tıp Bayramı’nın aynı zamanda milli bir bayram olduğunu ifade eden Kahraman, "Dünyaya bakarak bir bayram ilan etme değil, kendi kendimize bunu yapmışız” dedi. “DOKTORLUK ULVİ BİR MESLEK” Doktorluğun ulvi bir meslek olduğunu vurgulayan Kahraman, kendisinin de doktor olmayı çok istediğini ama tıp bölümünü kazanamadığını ifade ederek şunları söyledi: "Hastalığım sırasında gördüm ki çok zor bir meslek. Doktorlarımızı, sağlık çalışanlarını tebrik ediyorum. Her meslek gibi zorlukları var. Diğer mesleklerin de zorlukları var tabii. Ülkemizin gelirleri, mali durumu geliştikçe imkanlarda inşallah çoğalacaktır. Verilen emeğin karşılığını acaba tıp camiamız alabiliyor mu? O ayrı ama manevi yönden çok alıyor. Dua her şey ve berekettir. Paranın miktarı değil bereketi mühimdir. Bütün camiayı tebrik ediyorum, nice hizmetler diliyorum. Meclis Hastanemizde güzel hizmetler veriyor. Her seferinde gelişmeler oluyor." Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın ziyaretinden onur ve gurur duyduklarını ifade eden Meclis Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Ahmet Hakan Dinç, 14 Mart Tıp Bayramı'nın tarihçesini anlattı. Kahraman, konuşmaların ardından TBMM Başhekimi Dinç, hastane doktorları, sağlık personeli ve basın mensuplarına karanfil dağıttı. “MECLİS KAVGA YERİ DEĞİL” Meclis Hastanesinin ziyareti sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kahraman, "seçim ittifakı" teklifinin görüşmeleri sırasında Mecliste yaşanan kavga ile ilgili soruya, demokrasi kültürü yerleştikçe istemediğimiz bu olaylar olmayacak cevabını verdi. Kahraman, konuşmasına şöyle devam etti: "Meclis bir kavga yeri değil. Kavga yeri, o mikrofonda olan fikir kavgasıdır ama kaba kuvvet asla ve kat'a olmamalıdır. Kürsü dokunulmazlığı var. Milletvekilleri oradaki sözlerinden dolayı eğer Genel Kurul o sözleri, cümleleri çıkarmazsa hiçbir yerde suçlu olarak gösterilemez, tahkikata uğratılamaz. İnsanın kızgınlığını, öfkesini frenlemesi gerekir." “FİKİRLERİN ÇATIŞMASINDAN HAKİKAT ORTAYA ÇIKAR” Kahraman, dünyanın diğer parlamentolarında da bunların olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Benim fikrim size ters gelebilir, sizinki ona ters gelebilir. Bu bir fikirdir. Fikirlerin çatışmasından hakikat ortaya çıkar. Bırak senin nasıl konuşma hakkın varsa onun da var. Konuşarak meseleyi çözün. Ben mikrofona, 'fikrin Kırkpınar'ı derim' burada peşrev, el ense çekilmez. Burada konuşulur. Bu noktaya geleceğiz inşallah. Temennim odur. Üzücüdür ama geçicidir." “DANIŞMANLAR MECLİSTE VAR OLMALILAR” Basın mensubunun milletvekili danışmanlarının da kavgaya karışmasını hatırlatması üzerine Kahraman, “Danışmanlar mecliste var olmalılar. Milletvekilisiniz danışmanınız var. O da sizin gibi bir insan sinirlerine hakim olması lazım. Mikrofonda konuşan insanın çok dikkatli olması lazım. Orada millete hitap ediyorsunuz. Orası milletin bir çatısı milli iradenin tecelli yeri” cevabını verdi. “ANAYASA MAHKEMESİNE GİDİLEBİLİR” Muhalefet partilerinin teklifin geç saatlere kadar görüşülmesine ilişkin eleştirilerinin anımsatılmasına, TBMM Başkanı Kahraman şöyle dedi: “Anayasaya göre tarafsız olmalıyım. Konuya ilişkin ise Anayasa Mahkemesine gidilebilir. Şunu da eklemek gerekir ki teklif komisyonda uzun uzun müzakere edildi. Eğer bir hata varsa düzeltilmesi yolunda gereken müracaatlar yapılabilir." (Aydın AKYÜREK)