Türkiye Ziraat Odaları (TZOP) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında, Haziran ayı ve Ramazanda üretici ve market fiyatlarındaki değişimi açıkladı. Bayraktar, Ramazan boyunca fiyatların seyri ile fiyatı artan ve düşen ürünler konusunda bilgi verdi. Haziran ayı sonu itibarıyla üretici-market fiyat farkını vurgulayan Bayraktar, et, canlı hayvan, buğday, arpa ve mısırda gümrük vergilerinin indirilmesinin üreticiye ve tüketiciye etkisini de değerlendirdi. Bayramın son günü Resmi Gazete’de yayınlanan; et, canlı hayvan, buğday, arpa ve mısırda gümrük vergilerinin büyük oranlarda düşüren Bakanlar Kurulu kararına değinen Bayraktar, “Öncelikle şunu vurgulamak istiyorum, üreticiyi ilgilendiren bir konuda, üreticinin temsilcisi TZOP’dan görüş alınmadan, istişare edilmeden karar verilmesi problemin esas kaynağıdır. Sanılmasın ki biz, tüketici fiyatlarının düşmesini, tüketicimizin daha makul fiyatlarla tüketmesini istemiyoruz. Biz de bunu istiyoruz. Fakat bunun yolu bu değildir. İthalat kısa vadede belki bir miktar fiyatları düşürür ama tarımsal üretime de büyük darbe vurur. Fiyatlar daha sonra yeniden yükselir” şeklinde konuştu. “ÜRETİCİ MARKET FİYATLARI ARASINDAKİ MAKASTA SORUN DEVAM EDİYOR” Üretici de fiyatı artan ürünlere bakıldığında kuru soğanda arzın Çukurova bölgesinden sağlandığını belirten Bayraktar şunları söyledi: “Çukurova bölgemizde yer alan Adana’da hasadın sonuna yaklaşılması, arzın daha çok Hatay’dan sağlanmasıyla birlikte fiyatlarda artış meydana gelmiştir. Fiyat artışında Rusya’nın kuru soğanda ambargoyu kaldırması da etkili oldu. Sivri biberde geçen ay dibe vuran fiyatların ardından toparlanma sürecine girmesiyle birlikte fiyat artışı meydana geldi. Havuçta arz depolardan sağlanıyor. Piyasaya arz edilen ürün miktarındaki azalmayla birlikte fiyatlarda artış yaşandı. Marulda ise Haziran ayı içinde meydana gelen yağışların ürünü olumsuz etkilemesiyle birlikte fiyatlarda artış görüldü. Zeytinyağında ise artan talep ile birlikte bir miktar artış yaşandı. Dana eti ve kuzu eti de üretici de fiyat artışı görülen ürünler arasında yer aldı. Üreticide fiyatı en fazla düşen ürün karpuz oldu. Mevsim itibariyle karpuzda hasat edilen ürün miktarındaki artışa bağlı olarak fiyatlarda düşüş meydana geldi. Kiraz, çilek gibi ürünlerde de benzer durum söz konusu. Patlıcan, kabak, salatalık, domates gibi ürünlerde de hasat edilen ürün miktarındaki artışla birlikte fiyatlar geriledi. Bir diğer fiyatı düşen ürün ise patates oldu. Patates fiyatlarındaki düşüşte Ödemiş ilçemizde talepteki daralmaya bağlı olarak yaşanan pazarlama sorunları etkili oldu. Kırmızı mercimekte ise fiyatlar yeni sezon fiyatıdır. Geçen yıla göre rekoltede yaşanan artışın yanı sıra, hasadın başlaması ve firmaların elinde geçen yıldan kalan ürünlerin bulunması fiyat düşüşüne yol açtı.” “ÜRETİCİ MAKUL FİYATLARDA ÜRÜN TÜKETEMEMEKTEDİR” Üreticilerin çoğunun zaman maliyetini zor karşılamakta olduğunu ve bazen de maliyetinin altında ürün satabildiğini vurgulayan Bayraktar, “Buna karşın tüketici de makul fiyatlarla ürün tüketememektedir. Üreticilerimizin kar kış, yağmur yağış demeden, güneşin altında kavrulurken bin bir emekle ürettikleri ürünlerden hak ettikleri geliri elde edebilmeleri ve tüketicilerimizin de bu ürünlere uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileğidir” dedi. “SULANAMAYAN ALANLAR SULAMAYA AÇILMADAN, ÜRETİM PLANLAMASI YAPILMADAN SORUN ÇÖZÜLEMEZ” Gıda fiyatlarının yüksek olmasının nedeninin belli olduğunu ifade eden Bayraktar, “Tarladan markete 6,5 kata kadar çıkan bir fiyat farkı varken, gıda fiyatlarındaki artıştan üretici sorumlu tutulamaz. Üretim daha fazla desteklenmeden, tüm araziler ekilmeden, toplulaştırma yapılmadan, sulanamayan alanlar sulamaya açılmadan, üretim planlaması yapılmadan, verim artırılmadan sorun kökten çözülemez” diye konuştu. “GİRDİ FİYATLARI TARIMDA GELİŞMİŞ ÇOĞU ÜLKEDEN YÜKSEK SEYREDİYOR” Türkiye’deki verimliliğin Avrupa’ya, ABD’ye göre düşük olduğunu söyleyen Bayraktar, “Bizim sığır karkas ortalama verimimiz 237 kilogramken, bu rakam İngiltere 328, ABD’de 371 kilogramı buluyor. Buğdayda biz dekar başına 270 kilogram verim alırken, Fransa 735, Almanya 862 kilogram verime ulaşmış durumda. Girdi fiyatları tarımda gelişmiş çoğu ülkeden yüksek seyrediyor. ABD’de litresi 2 lira 38 kuruş. Rusya’da 2 lira 22 kuruş olan mazotun Türkiye fiyatı 4 lira 37 kuruş. ABD’de toptan fiyatlarla DAP gübresinin tonu 1100 lira, Avrupa’da 1270 lirayken, Türkiye’de 1665 liraya çıkıyor. Girdi fiyatları yüksek, verim düşükken gümrük vergileri de indiriliyor. Çiftçimiz bu şartlarda nasıl rekabet edecek? Gümrük birliği kapsamına tarımın dahil edileceği söyleniyor. Etki analizleri yapılmadan tarım nasıl gümrük birliğine dahil edilir, gümrükler sıfırlanır? Ülkemizde tarım biter, Fransız, Alman buğdayı ile ekmek yapmak zorunda kalırız. Tarım biterse kırsalda yaşayan 20 milyon insanımız ne yapacaktır?” açıklamasında bulundu. “ÜRETİCİMİZ ZARAR GÖRÜR, ÜRETİM YAPILAMAZ HALE GELİR” Nüfusumuzun çok büyük bölümü şehirlere göçerse, şehirlerin yaşanılamaz hale geleceğine dikkat çeken Bayraktar, “5-6 milyon insanımıza iş sağlayan bir sektör olan tarımda sürdürülebilirliğe zarar verilmemelidir. Buğday ve arpada hasat devam ederken, mısırda iki ay sonra hasada girilecekken, böyle bir karar alınması üreticimize zarar verir, üretim yapılamaz hale gelir. Türkiye büyük bir ülke. 80 milyon nüfusu var. 5 milyon yabancı ve sığınmacı bu ülkede yaşıyor. 40 milyona yakın turist ülkemizi ziyaret ediyor. 200-300 bin ton et ithal etmeye bakıldığında başta Avrupa olmak üzere fiyatlar yükselir. Daha kalitesiz, sağlıksız etleri daha pahalı satın almak durumunda kalırız. Üretici ve ülke zararına gördüğümüz bu karardan, acilen vazgeçilmesi, kararın kaldırılması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. (Kadir Gürhan)    

Editör: TE Bilisim