Ferzan Özpetek’in merakla beklenen yeni filmi “İstanbul Kırmızısı”nın ilk fragmanı yayınlandı. Usta yönetmenin senaryosunu da yazdığı “İstanbul Kırmızısı”nın ilk fragmanı sosyal medyayı hareketlendirdi. Halit Ergenç, Tuba Büyüküstün, Mehmet Günsür ve Nejat İşler’in rol aldığı filmin ilk görüntüleri, çok sayıda kullanıcı tarafından paylaşıldı. 3 MART'TA VİZYONDA Etkileyici İstanbul görüntülerinin yer aldığı film, 3 Mart’ta vizyona girecek. Yapım, yıllar önce terk ettiği İstanbul’a birkaç günlüğüne dönen ve burada tanıştığı Neval’le birlikte aşkı da bulan Orhan’ın öyküsünü beyazperdeye taşıyacak. İSTANBUL KIRMIZI’SININ KONUSU Orhan travmatik bir kayıptan sonra her şeyini kaybetmiş ve vahşi bir yaşama yönelmiş eski bir yazardır. Her şeyi bırakarak Londra’ya yerleşir ve editör olarak çalışmaya başlar. Yıllar sonra İstanbul’a geri döner. Bu geri dönüşün nedeni zamanını Paris, Londra ve Berlin’de geçirmiş ünlü yönetmen Deniz Soysal ile tanışmaktır. Deniz hem tarihi aile köşkünden annesini taşımak hem de yeni filmi için hazırlık yapmak için İstanbul’dadır. Deniz doğup büyüdüğü şehirdeki çocukluk anıların anlattığı bir kitap yazmıştır. Orhan’ın İstanbul’daki işi, yayınlanmadan önce kitaba son dokunuşları yapmaktır. Uzun yazışmalardan sonra İstanbul’da buluşurlar. Ancak ertesi sabah Deniz ortadan kaybolur. Orhan’ın gelişi ve Deniz’in ortadan kayboluşu ilginç bir rastlantıya işarettir. Gizli bir soruşturma başlatılır. Herkes Deniz’in bir daha geri dönmeyeceğinden endişelidir. Bu sırada, Orhan, Deniz’in kitabında anlatılanların gerçeğin gösterişli bir kopyası olduğunu fark eder. Görünen odur ki Deniz’in gizemli yaşamı ortadan kayboluşuyla birlikte aydınlatılmanın eşiğindedir. FERZAN ÖZPETEK KİM? 1976 yılında gittiği İtalya'da önce Perugia Yabancılar Üniversitesi’ne giderek bir yıl boyunca İtalyanca öğrenen yönetmen daha sonra sinema eğitimi almak için Roma La Sapienza Üniversitesi'e geçiş yaptı. Buradaki eğitimini tamamladıktan sonra sanat tarihi, kostüm ve tiyatro yönetmenliği eğitimi için Accademia Navona ve Accademia d'Arte Drammatica okullarına giderek Silvio D'Amico'dan dersler almıştır. Bu dönemde Julien Beck ile The Living Teather'ın Avrupa turnesinde çeşitli görevlerde çalıştıktan sonra, 1982 yılında Scusate il Ritardo filminde Massimo Troisi’nin, daha sonra sokak sanatçısı rolüyle de ilk oyunculuk deneyimini yaşadığı Son Contento filminde Maurizio Ponzi’nin yönetmen yardımcılığını üstlendi. Ferzan Özpetek, yönetmen yardımcısı olarak yaklaşık 15 yıl, Ricky Tognazzi, Lamberto Bava, Francesco Nuti, Sergio Citti, Giovanni Veronesi ve Marco Risi gibi farklı yönetmenlerle çalıştı. Amerikalı şarkıcı Madonna, bir televizyon programına verdiği röportajda Ferzan Özpetek'in "bir dahi" olduğunu belirtti. Özpetek, 2009 yılında çektiği Serseri Mayınlar isimli filminin Los Angeles Film Festivali açılışındaki gösteriminden sonra John Travolta, Andy Garcia gibi isimlerden de tebrik almıştır. Ferzan Özpetek, 2005 yılında gerçekleştirilen 42. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, oyuncular Hülya Koçyiğit, Zuhal Olcay, Aytaç Arman, Kenan Işık ve yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın bulunduğu kurula jüri başkanlığı yapmıştır. 2007 yılında ise 75. Venedik Film Festivali'nde jüri üyeliği yapmıştır. Ferzan Özpetek, 15 yıl boyunca yaptığı yardımcı yönetmenlik görevinden sonra, yönetmen koltuğuna ilk defa 1997 yılında çektiği Hamam filmi için oturdu. HAMAM İspanya, İtalya ve Türkiye arasında bir ortak yapım olan ve yapımcılığını Maurizio Tedesco ile birlikte üstlendiği ilk filmi ‘Il Bagno Turco - Hamam’ eleştirmenler tarafından büyük beğeni topladı ve hem İtalya’da hem de diğer ülkelerdeki festivallerde ilgiyle izlendi. 1997 yılının Mayıs ayında İtalyan sinema salonlarında gösterime giren Hamam filmi aynı zamanda Cannes Film Festivalinin en prestijli bölümü olan Quinzaine des Réalisateurs'de yer aldı. 1996-1997 yıllarında düzenli olarak İtalyan sinema salonlarında gösterimde olan film, video kaset olarak çıktığı 1998 yılının Şubat ayına kadar (39 hafta) seyircisiyle buluştu. Fransa, İngiltere, Hollanda, Almanya, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere 21 ülkeye filmin satışı yapıldı. Türkiye, Norveç, İsveç gibi çoğu ülkede gişe hasılat rekoru kırdı. HAREM SUARE 1999 yılında Tilde Corsi ve Gianni Romoli, Marie Gillain ve Alex Descas ile Ferzan Özpetek’in ikinci filmi Harem Suare’nin yapımcılığını üstlendiler. Hikayesini Gianni Romoli ile birlikte kaleme aldığı filmin konusu, yönetmenin doğduğu şehir İstanbul’da geçer ve Osmanlı İmparatoru Sultan Abdülhamit döneminde harem ağası Nadir ile sultanın en gözde cariyesi Safiye arasındaki aşk hikayesini anlatır. Harem Suare filmi de hem eleştirmenler hem de seyirci tarafından büyük beğeni topladı ve aynı yıl Cannes Film Festivali’nde Un Certain Regard kategorisinde gösterime girdi ve ardından Londra Film Festivali ve Toronto Fil Festivaline davet edildi. CAHİL PERİLER Stefano Accorsi ve Margherita Buy’ın başrollerini paylaştıkları, Ferzan Özpetek’in üçüncü filmi ‘Le Fate İgnoranti - Cahil Periler’, sahip olduğu uluslararası başarı, eleştirmenlerden aldığı övgüler ve elde ettiği gişe hasılatı ile 2001 sinema sezonunun en önemli filmi oldu. 2001 yılının en önemli gündem maddelerinden biri olarak da kabul edilen Cahil Periler 3 Globi d'Oro ve 4 Nastri d'Argento gibi sayısız ödülün sahibi oldu. KARŞI PENCERE Giovanna Mezzogiorno, Massimo Girotti, Raoul Bova ve Filippo Nigro’nun başrollerini paylaştığı, eleştirmenler ve halk tarafından büyük ilgiyle karşılanan filmi ‘La Finestra di Fronte - Karşı Pencere’ de 2003 yılında uluslar arası bir başarı elde etti. 5 David di Donatello, 4 Ciak d'Oro e 3 Globi d'Oro gibi sayısız ödülün sahibi olan filmin dağıtımını Amerika Birleşik Devletleri’nden Sony Classic üstlendi. KUTSAL YÜREK 2005 yılında yapımcılığını Gianni Romoli ve Tilde Corsi’nin üstlendiği, başrolde Barbara Bobulova’nın yer aldığı Ferzan Özpetek’in beşinci filmi Kutsal Yürek 12 farklı dalda kazandığı David di Donatello ödülleri gibi birçok başarı elde etti. BİR ÖMÜR YETMEZ Yönetmenin 2007 yılında gösterime giren filmi ‘Saturno Contro – ‘Bir Ömür Yetmez’, Stefano Accorsi ve Margherita Buy, Pierfrancesco Favino, Serra Yılmaz, Ennio Fantastichini, Ambra Angiolini, Luca Argenter, Lunetta Savino Luigi Di Berti ve Isabella Ferrari gibi zengin oyuncu kadrosunu bir araya getirdi. ‘Bir Ömür Yetmez’,yönetmenin daha önceki filmleri gibi uluslar arası bir başarı elde etti ve sayısız ödülün sahibi oldu. 64. Uluslararası Venedik Film Festivali'nin resmi jürisinde yer alan Ferzan Özpetek aynı yıl, İsabella Ferrari’nin oynadığı, İtalyan Kanser Araştırma Derneği ‘AIRC’ için bir reklam filmi çekti. Ferzan Özpetek açısından 2008 çok önemli bir yıl oldu. İlk kez kendi senaryosu olmayan fakat Melania Gaia Mazzucco’nun büyük romanından sinemaya uyarlanan bir anonim film çekti. Gianni Romoli ve Tilde Corsi, Fandango’dan Domenico Procacci ile sanatsal işbirliği yaptığı, Isabella Ferrari ve Valerio Mastandrea’nın başrollerini paylaştığı ‘Un Giorno Perfetto – Mükemmel Bir Gün’ filmi çok ses getirdi. 65. Uluslararası Venedik Film Festivali’nde 3 milyon ciroluk bir başarı elde etti, eleştirmenleri şaşırtan ve en çok konuşulan film oldu. SERSERİ MAYINLAR Ferzan Özpetek, 2009 yılında Ivan Cotroneo ile birlikte kaleme aldığı, Riccardio Scamarcio, Alessandro Preziosi, Nicole Grimaudo, Ennio Fantastichini gibi önemli oyuncuların karşımıza çıktığı ‘Mine Vaganti – Serseri Mayınlar’ filminin çekimlerini Güney İtalya’nın Lecce şehrinde gerçekleştirdi. Bir aile komedisi olan Serseri Mayınlar 11 Şubat - 21 Şubat 2010 tarihlerinde 70. Uluslararası Berlin Film Festivali’nde Panorama bölümünde dünya gösterimini yaptı ve 2010 yılının Mart ayında İtalya’da sinema salonlarında vizyona girdi. Ferzan Özpetek bu filmin elde ettiği büyük başarı sonucunda Lecce şehri tarafından fahri vatandaşlık ile onurlandırıldı. 4 Aralık – 12 Aralık 2008 tarihleri arasında Museum of Modern Art (MoMa) yönetmenin yedi filmi için özel gösterim organize etti. Ferzan Özpetek Türkiye’den ilk, İtalya’dan da bu şerefe nail olan çok az sayıdaki yönetmenden biridir. 2009 yılında İtalya’nın Aquilla kentinde meydana gelen depremin acı hatırası adına hayata geçirilen ‘Molozların Altında 5 Yönetmen’ projesi için ‘Nonostante tutto è Pasqua – Her şeye Rağmen Paskalya’ isimli kısa metraj bir film çekti. Ferzan Özpetek bu filmini, şarkıcı olmak isteyen fakat depremde evinin yıkılmasıyla molozların altında kalarak hayatını kaybeden Allessandra Cora’ya adamıştır. ŞAHANE MİSAFİR Sicilyalı Pietro'nun tek hayali ünlü bir aktör olmaktır. 28 yaşındaki Pietro oyunculuğu kafasına o kadar çok takmıştır ki amacına ulaşmak için bin türlü çılgın yolu denemekte sakınca görmez. Roma'ya gelir ve önce bir pastanede çalışmaya başlar, aynı zamanda da aktörlüğe giden yolları aşındırır. Başta kuzeni Maria’nın evine misafir olarak yerleşir sonra kendi evine çıkar ama kısa sürede evde bir gariplik sezer. Sanki eşyalar kendi kendine hareket etmektedir, gece vakti garip fısıltılar gelmektedir. Pietro sevimli dairesini kendisinden başka "7 buçuk" hayali sakin ile paylaştığını fark edecektir! İtalya'da yaşamını sürdüren Ferzan Özpetek'in dokuzuncu sinema filmi olan yapımın başrolünde Pietro'yu Elio Germano canlandırırken oyuncu kadrosunda Cem Yılmaz da var. Filmin müziklerinin büyük bölümünde İtalyan müzisyen Pasquale Catalano'nun imzası varken, Sezen Aksu'nun da filme özel parçalar bestelediği biliniyor. KEMERLERİ BAĞLAYIN Lecce'de bir kafede garsonluk yapan Elena, şiddetli yağmurundan kaçan birçok insanla, bir otobüs durağının altında otobüslerinin gelmesini beklemektedir. Aynı zamanda durağın altında Elena'nın en yakın kız arkadaşı Silvia'nın gizemli sevgilisi Antonio da vardır; ancak Elena henüz Antonio'yu tanımıyordur. Elena, Silvia ve gay arkadaşları Fabio aynı kafede garson olarak çalışmaktadırlar ve birbirlerine çok yakındırlar. Silvia'nın Antonio'yu, arkadaşlarıyla tanıştırmasıyla arkadaşlarının tepki göstermesi bir olur.   Güçlü ANADOLU

Editör: TE Bilisim