İzmir’de bir köpeğe tecavüz edildiği haberi ile yine bir sabah kanımız dondu. Bunu yapan yaratık bir de üstüne zavallı köpeğin belini demir ile kesmiş. Bundan yaklaşık 1 ay önce de Çiğdem Mahallesi’nde bir köpeğe benzer bir şey yapılmıştı. Gerçekten bizlerin artık yüreği de sabrı da sizin gibi canavarları kaldırmıyor. Yani yapılan haberler, ikazlar, tepkiler ters tepki mi oluşturuyor acaba? Hiç mi vicdanınız yok sizin? Bu tip olaylar gündeme geldikçe, tepkiler arttıkça sanki bu yaratıklar da artıyor resmen. Hayvan haklarının korunması ile ilgili olan yasanın değişmesi için hayvan severler büyük bir çaba içindeler. Ama bizim önlem alarak bu canavarları acil bir şekilde toplumdan uzaklaştırmamız gerekiyor. Ceza tabii ki etkili bir caydırma yöntemi ama öyle kötü insanlar var ki onu bile umursamıyorlar. Ceza alacağını bilerek, insan katlediyor, çocuk öldürüyor, tecavüz ediyor, aklımıza gelecek ne kadar kötü şey varsa bunların hepsini icraata geçiriyor. Bir insana zarar vermek vicdanı en fazla rahatsız eden şeydir. Biz kalp kırdığımızda gece uyuyamıyoruz siz nasıl böyle şeyleri düşünüp, bir de icraata geçirerek yaşamayı başarabiliyorsunuz? Bu nedenle toplumun, toplu bir şekilde tedavi edilmesi gerekiyor. Bu tip şeylerin yapılmadan engellenmesi gerekiyor. Keşke insanların ruh halini, kötülük seviyesini, vicdansızlığını anlayabileceğimiz bir mekanizma üretilse de işimiz biraz kolaylaşsa. Suç bizlerde de var. Yetişemiyoruz… Eminiz ki iyi insanların sayısı hala kötü insanlardan fazla ama güçsüz kalıyoruz işte. Onların hızlarına, pis niyetlerine yetişemiyoruz. Gün geçtikçe ve özellikle son dönemlerde şiddet olaylarının bu kadar artmasının sebebini merak ediyorum… İnsanların imkânları artık eskisine oranla çok daha fazla… Bu imkân fazlalığı mı sizi bu uçuruma, bu kötülük havuzuna itiyor acaba? Kıskançlıklar, kendi ayıbını başkasının kusuruyla örtmeler, suçlu psikolojisi ile karşı tarafa yüklenmeler… Bunun bir sonu yok insanlık.