CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kırmızı et fiyatlarına yüzde 48 zam yapılmasının ardından Et ve Süt Kurumu’na gitti. Binanın girişinde yer alan güvenlik görevlisinin randevusuz içeriye alamayacağını bildirmesi üzerine Kılıçdaroğlu binaya giremedi. Et ve Süt Kurumu’nun önünde açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Benim yaptığım çağrı, bu ülkenin insanlarının refahı içindir. Benim yaptığım çağrı, bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi içindir. Benim yaptığım çağrı, Türkiye’de siyaset kurumunun halkın gözünde saygın olmasını sağlamak içindir” dedi. 

Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Çocukların beslenme hakkının korunmasını konuşmak üzere Et ve Süt Kurumu'ndan randevu istedim. Herhalde bir yerlerden izin alamadılar ki ses yok!” ifadelerini kullanmıştı. Sabah saatlerinde Et ve Süt Kurumu’na giden Kılıçdaroğlu güvenlik görevlisinin randevusuz binaya alamayacağını ifade etmesi ile içeriye alınmadı. CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo ve kadın milletvekilleri ile Et ve Süt Kurumu’na giden Kılıçdaroğlu binanın önünde açıklama yaptı. 

Daha önce Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) yaptığı ziyaretleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, Et ve Süt Kurumu önünde olmasının temel nedeninin çocukların haklarını savunmak olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: "Bütün anneler çocukların iyi beslenmesini ister. Yeterli beslenme çocuklar için haktır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım. Bütün çocukların yeterli beslenmesi gerekir. Tarım Bakanı dün katıldığı bir programda 'Türkiye'de herkesin karnı tok' diye bir açıklama yaptı. Tarım Bakanı'nın hiçbir şeyden haberi yok. Bugün burada, bu insanların yoksulluğunu afişe etmeden bunu paylaşan Hacer Foggo var.”

“TÜRKİYE'DE YOKSULLUKLA, AÇLIKLA MÜCADELE EDİLİYOR”

Et ve Süt Kurumu’na bitlikte gittiği CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo ise yaptığı konuşmada, Türkiye’de yoksullukla değil artık açlıkla mücadele ettiklerini ifade etti. 

Çocukların yetersiz beslenme ile mücadele ettiklerine dikkat çeken Foggo şunları söyledi: “Türk Aile Hekimlerinin bin 40 çocukla yaptığı araştırmada, kız çocuklarının yüzde 85’inin, erkek çocuklarının ise yüzde 68’inin kansızlıkla karşı karşıya kaldığı ortaya çıktı. Bu çok yeni, geçen hafta yapılan bir araştırma. Bu yetersiz beslenme ve öğrenme güçlüğü çekmek demek. Yetersiz beslenme aynı zamanda kronik açlık demek. Bütün çocuklar bununla mücadele ediyor. Daha dün bir aile ile görüştüm. Bana, ‘Çocuklarla birlikte sahurda patates kızartması yedik. Akşam komşuda da hazır çorba yedik’ dedi. İnsanlar açlıkla mücadele ediyor. Kasabın önünden geçen bir yaşlı amca bana, 'Kasap değil sanki kuyumcu. Kuyumcudan altın almak için bu fiyatlara bakardık. En son geçen Kurban Bayramı'nda et yedik' dedi. Türkiye'de yoksullukla açlıkla mücadele ediliyor. Ben böyle bir dönem gerçekten görmedim. Her girdiğim evde gelişim bozukluğu olan çocuklar var. Medyada çok fazla bilirkişi çıkıyor, 'Balık tutmayı öğreteceğiz' diyor. Ama benim verdiğim rakamlarda açlık var. Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin diye buradayız. Son çocuğu bulana kadar buradayız.”

“BİR KİLO KIYMA 100 LİRAYA DAYANDI”

Kılıçdaroğlu, “5’li çeteye verilen desteğin binde birinin yoksul ailelere verildiği takdirde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Çiftçinin saray hükümetinden 211 milyar Türk Lirası alacağı var. 211 milyar lira gasp edilmiştir, 5’li çeteye tahsis edilmiştir” ifadelerini kullanarak konuşmasına şöyle devam etti:

“Hacer Foggo yoksulluk alanında yaşananları kamuoyu ile paylaşan saygın birisi. Derin yoksulluk manzarası ile karşılaştığında yaşadığı sıkıntıları o da biliyor, ben de biliyorum. Buradan Saray’a net bir çağrı yapıyorum. Beşli çeteye verilen imkanların, olanakların, doların en azından binde birini bu ülkenin yoksul aileleri için harcasalar, emin olun hiçbir çocuk yatağa aç girmez. Açık ve net. Sözler bana ait değil. Sözler Aydın’da bir sivil toplum kuruluşunun, meslek odasının başkanına ait sözler ifade edeyim, Aydın Kasaplar Odası Başkanı 22 saat önce şunları söylüyor: ‘Damızlık hayvanlar, süt inekleri kesiliyor. Kesile kesile nereye kadar gidecek bu? Yarın damızlık hayvanlar bittiğinde dana sıkıntısı, et sıkıntısı başlayacak. Süt ve hayvansal ürünleri kısacası içecek hayvanı bile bulamayacağız.' Hayvancılık sektörünü, üreticinin sırtındaki yükü, tepesindeki balyozun artık inmesi gerekiyor. Milletin gücü kalmadı. Bu kadar açık, bu kadar net. Bu bir siyasetçi değil, bir üretici. Üreticiler adına konuşuyor. ’Hayvan kalmayacak, süt kalmayacak’ diyor.

Bugün süt üreticileri perişan. Markete gittiğiniz zaman kutu sütü 15 liradan alıyorsunuz. Bir kilo kıyma 100 liraya dayandı. Hangi asgari ücretli kıyma alabilecek? Hangi asgari ücretli veya geliri olmayan bir aile çocuğuna düzenli süt alabilecek?”

“MİLLETİN SESİ MİTİNGLERİNE YENİDEN BAŞLAYACAĞIZ”

Milletin sesi mitinglerine Ramazan ayının bitimi ile yeniden başlayacaklarına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Bu nedenle biz daha önce yaptığımız gibi Ramazan Bayramı’ndan sonra milletin sesi mitinglerine yeniden başlayacağız. Millet kürsüye çıkacak ve kendi sorunlarını anlatacak. Saray ve sarayın yetkilileri bunu ne kadar duyar bilmiyorum. Ne kadar görürler bilmiyorum ama kendilerine açık ve net söylüyorum. Benim yaptığım çağrı, bu ülkenin insanlarının refahı içindir. Benim yaptığım çağrı, bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi içindir. Benim yaptığım çağrı, Türkiye’de siyaset kurumunun halkın gözünde saygın olmasını sağlamak içindir” ifadelerini kullandı. 

“ET VE SÜT KURUMU ÇİFTÇİNİN YANINDA OLMALI”

“Benim yaptığım çağrı, eğer 21. yüzyılın Türkiye’sinde bir çocuk yatağa aç giriyorsa, bu Türkiye’nin itibarına gölge vurur” diyen Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Ben Türkiye’nin itibarını, saygınlığını aynı zamanda koruyorum. Et ve Süt Kurumu çiftçinin yanında olmalı. Üreticinin yanında olmalı. Et ve Süt Kurumu’nun kaynaklarını birine peşkeş çekerseniz, kaynaklarını üreticiye değil de birilerine tahsis ederseniz çocuklar yatağa aç girer. Bu nedenle çağrımı yeniliyorum, beşli çeteye sağladığın imkanları, milyarlarca doların binde birini üreticiye verirseniz bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmez.”Basın mensuplarının “Neden Tarım Bakanlığına gitmediniz?” sorusuna ise CHP lideri, “Et ve Süt Kurumu bağımsız bir kurumdur. Aynı zamanda KİT komisyonunu oluşturan bütün milletvekillerine gelip hesap veren bir kurumdur. Dolayısıyla buraya gelmek et ve süt açısından da son derece önemli” diye yanıt verdi.

(Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim