Fırat’ın doğusunda terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlar aralıksız sürüyor.  Süreç aslında 24 Temmuz 2015’te yurtiçinde PKK’ya yapılan operasyonlarla başladı. Ancak 2015-2016 yılına damga vuran hendek-barikat kalkışmasının analizini tam olarak analizini yapabildik mi, emin değilim. Çünkü arka arkaya o kadar çok olay yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz ki bir hadisenin derinlemesine analizini, incelemesini tam olarak yapamıyoruz. İşte hendek-barikat dönemi de bu incelemeyi hak eden bir dönem. Bunları Ceyhun Bozkurt’un “Günlük” isimli romanını okurken düşündüm. O dönemi anlatan romanda, Türk ordusunun içine sızan yapının ihanetlerini, arkasındaki güçleri, mücadelede yer alan askerlerin psikolojilerini, aşklarını oldukça okunaklı bir dille aktarmış. Ayrıca yıllardır örgüt ve yandaşları tarafından üstü örtülen kadın militanların yaşadıkları psikolojik ve fiziki işkencelerin, tacizlerin ve tecavüzlerin aktarılması romana ayrı bir boyut katmış. Bir terörist kadının yaşadığı sorgulama sürecini de bir Günlük’te aktarmış Bozkurt. Bu günlüğü bulan ise kitabın kahramanları olan bir Jandarma Özel Harekat Timi ve o timin komutanı Üsteğmen Koray Akbaş. Kitapta üniversiteli bir kız olan Gülistan’ın nasıl örgüte kanalize olduğu, örgüte düşman olan annesinin kızını kurtarma çabaları, Üsteğmen Koray’ın terörist kızın annesiyle nasıl irtibat kurduğu, ayrıca şehit verdikleri saldırının failinin araştırılması gibi çok sayıda olay var. Roman olduğu için kurgu zannedilebilir ama öyle değil. Her biri gerçek olaylardan yola çıkarak kurgulanan olaylar dizisi... Örneğin, kitapta Koray’ın nişanlısı Mine’nin “kalekol yapımına yönelik itirazlarına” verdiği şu yanıt, adeta bir hukuk ve siyaset dersi niteliğinde: “Evet devlet hukuk düzenini sağlar, eyvallah. Ama bunu güçle sağlar. Nasıl mı? Ticaret yapmak istiyorsun. Yatırım yapıyorsun ve oranın güvenliği yoksa, o yatırım yağmalanır, yok edilir. Sen o kalekol, karakol adına her ne diyorsanız, onunla bu ticaretin güvenliğini sağlarsın. Sen onunla vatandaşının dükkânını açmasını sağlarsın. Onunla gidersen, öğrencinin okula gitmesini sağlarsın. Onunla bir annenin bebeğini emzirmesini sağlarsın. O askerdir, polistir, oranın güvenliğinin teminatıdır.” O dönemi anlamak için Günlük’ü mutlaka okumanızı öneriyorum.