Denizli'nin Beyağaç ilçesinde yaşayan Halime Özge, Ege Bölgesine özgü olan sipsi isimli çalgıyı çalıyor. UNESCO’nun yaşayan insan hazinesi listesine adını yazdıran Halime Özge, gazetemize yaptığı açıklamalarda sipsinin yaşaması için yeni neslin sipsinin yapımını ve sipsiyi çalmasını öğrenmesini istiyor. Yakın zamanda Ankara’da gerçekleştirilen Somut Olmayan Kültürel Miras Fuarına konuk olarak gelen Özge, Ankaralılara sipsiyi tanıttı. UNESCO yaşayan insan hazinesinde ismi bulunan ve bundan dolayı emekli edileceğini de belirten Halime Özge gazetemize sipsi yapımı ve sipsi hakkında bilgiler vererek, sipsinin unutulmaya yüz tuttuğunu ifade etti. Sipsi çalmanın esasında bir yetenek işi olduğunu belirten Özge çocuklarından sadece bir tanesinin sipsi çaldığını söyleyerek, sipsi yapmanın da meziyetli bir iş olduğunun altını çizdi. “7 YAŞINDA ÇALMAYI ÖĞRENDİM” Denizli, Beyağaç ilçesinde yaşayan Halime Özge, ilerlemiş yaşına rağmen çocukluğundan bu yana keçi güderken dağlarda öğrendiği sipsi yapımını yaşatmak istiyor. Çok da iyi sipsi çalan Özge, sipsiyi nasıl öğrendiği ile ilgili şunları söyledi: “Biz 7 göbekten beri Yörük olan bir sülaleyi. Yani bütün hayatımız neredeyse dağlarda, yaylalarda geçti. Ben de 7 yaşında dağda keçi otlatırken sipsi çalmayı öğrendim. Bu sipsi Anadolu çalgısıdır. Yörükler'in asıl çalgısı bu. Yaylaları gezerken bunlar ile eğlenilirdi. Dağda nasıl vakit geçireceksin. Daha çok Ege’de kadınlar çalarak, kadınları düğünlerde oynatırlar.” BİR KADIN ÇALGISI, SİPSİ Ege düğünlerinde teknolojik org yokken kadınların kedi aralarında sipsi ile çalıp oynadıklarını belirten Özge, “Demir leğen ve sipsi ile düğünlerimizi şenlendirirdik. Sipsi eşliğinde kadınlar sırayla oynardı. Ateş yakardık, ışık yoktu, eğlencemiz bunlardı. Ayrıca kadınlarımız kaşıklarla çıkarak oyunlarını oynarlardı. Erkekler de düğünlerimizde pek bulunmazlardı. Sipsi için zaten bir kadın çalgısı diyebiliriz. İlk önceleri bizim yörede kullanılıyordu. Daha sonra ise Burdur, Teke yörelerinde de düğünlerde sipsi çalınmaya başlamıştır. Genel anlamda Ege yöresine ait bir çalgıdır” diye konuştu. SİPSİ ÇALMAK YETENEK İŞİ Sipsinin alaylı eğitim ile öğrenildiği, daha sonrasında ise akademisyenlerin bile alaylılardan bilgi alarak hakkında yazılar yazdıklarını ifade eden Özge, “Daha önce UNESCO yaşıyan hazine listesinde Hayri Dev vardı. İki telli çalardı ve üniversitelerde eğitim bile verirdi. Aynı şeyleri sipsi için söylemek mümkün. Bu tamamen bir yetenek işidir ve sipsi çalan kişi kendi aletini kendisi üretir” dedi. [caption id="attachment_46790" align="alignnone" width="490"] edf[/caption] ÜNLÜ İSİMLERLE AYNI SAHNEYE ÇIKTI Hala düğünlere sipsi çalmak için gittiğini belirten Özge, yeni neslin de düğünlerin de sipsi çalınmasından mutlu olduklarını söyledi. Özge devamında şunlardan bahsetti: “Düğünlere gittiğim kadar konserler de oluyor ve konserlere de katılım sağlıyorum. İstanbul’a gittim, birçok ünlü isimle de aynı sahneye çıktım. Bunların arasında Seda Sayan, Bülent Serttaş gibi isimler de yer alıyor. 20 yıldır böyle yaşıyorum.” Halime Özge konuşmasına şöyle devam etti: “Müziğe ilgim ve yeteneğim var. Bir dönem saz da çalıyordum. Bunun yetenek işi olduğuna inanıyorum. Çünkü televizyonda duyduğum bir müziği bir süre sonra ben de sipsim ile çalabiliyorum. Bana kimse öğretmedi bunları. Hepsini kendi kendime öğrendim. Şuan da öğrettiğim öğrencilerim var ama kimisini kocası göndermiyor, kimisi yaşlandım diye bıraktı. Neyse ki oğlum da çalmayı öğrendi. Ben ne biliyorsam kendisine öğrettim.”  ÇALGISINI DA KENDİSİ YAPIYOR Sipsinin nasıl yapıldığı ile ilgili bilgiler veren Özge, “Sipsi yapması kuru kargıyı kesersin. Kargıyı keserek kurutmaya bırakıyorum. Üzerinde 5 tane delik bulunuyor. Onları santimleyerek şişle delik açıyorum. Üflediğimiz yere ise emzik diyoruz ve o kısmın yapımı ise hayli dikkat isteyen kısım. Üfleyerek deniyoruz, eğer ki sesin çıkmasında sorun oluyorsa emzik dediğimiz kısımda sorun var demektir. Ses çıkarana kadar onarıyoruz ve sipsiyi bir çalgı haline getiriyoruz " ifadelerini kullandı. ÇALMASI KADAR YAPMASI DA ZOR… Sipsiyi çalmak kadar yapmanın da zor olduğunu söyleyen Halime Özge, sipsiye delik açmanın çok dikkat gerektiren bir iş olduğunu belirterek şunları söyledi: “Sipsiye delikleri şişle açıyoruz. Deliklerin orantılı olması için büyük dikkat gerektiren bir iş aslında. Şişi de hafif ısıtarak kargıya delikleri bu şekilde açtığımızdan çoğu zaman ellerimi yaktığım da olmuştur. Ya da keserken elimi bıçak da kesebiliyor. Yani meziyetli bir iş. Ama her şeye rağmen sipsi yapmayı ve çalmayı çok seviyorum. Sipsi benim hayatımın önemli bir parçasını oluşturuyor diyebilirim.” SİPSİDE 5 DELİK BULUNUYOR Sipsinin ön tarafında 5 delik olduğunu söyleyen Özge, “Arkasında da bir tane delik bulunuyor. Arkasındaki delik ise çalma esnasında buharlaşma olduğundan dolayı sipsinin içindeki suyun akmasını sağlıyor arkadaki delik. 6 delikli sipsi yapanlar da var ama o kadınlar için pek uygun değil, daha çok erkekler için uygun. Sipsi esasında bir kadın çalgısı olduğundan dolayı ideal olanı 5 delik” diye konuştu. “GENÇLERİN İLGİSİ YOĞUN” Denizli Valiliği Proje Koordinasyon Merkezi Genel Sekreterliğinin sipsiyi yaşatmak için çalıştığını söyleyen Özge şunlara değindi: “Ülkemizin gençlerinin sipsiyi öğrenmesi ve örnek alması için fuarlara, festivallere gücüm yettikçe gidiyorum. Yeni neslin de sipsiye oldukça ilgilisi var. Merak ediyorlar, öğrenmek istiyorlar. Ne son Ankara’daki fuarda 3 gün boyunca yer aldık. Ve standımız o kadar kalabalıktı ki. 50 tane hiç yoksa sipsi kamışı getirdim ama elimde sadece 1 tane benim çalacağım kaldı.” DENİZLİ’DE 100 KİŞİLİK SİPSİ EKİBİ KURULACAK Sipsiye sahip çıkmak için Denizli Valiliği Proje Koordinasyon Merkezi Genel Sekreterliği olarak halk eğitim merkezlerinde sipsi dersinin açılmak istendiğine değinen Özge, “Sipsi çalımını biraz daha modernleştirerek Denizli’de sipsi çalan 100 kişilik bir ekip oluşturmayı düşünüyorlar. 50 kadın, 50 erkek olacak şekilde böyle bir ekip oluşturulmak isteniyor. Ben de sağlığım ve gücüm yettikçe bu ekibi çalıştıracağım ve elimden geleni yapacağım. Ülkemize bu somut mirası kazandırmak için biz de elimizi taşın altına koyacağız. ” ifadelerini kullandı. “SİPSİ GELENEĞİ DEVAM ETMELİ” Sipsinin unutulmaması ve bir sonraki nesle aktarılması için her leyi yapacağını belirten Özge, “Benim çocuklarımdan sadece oğlum çalabiliyor. Oğlum da yürütebildiği kadar yürütecek. Ama oğlumun haricinde profesyonel anlamda sipsi çalan kaç kişi var bilmiyorum. Bundan dolayı ben de öldükten sonra bu geleneğin devam etmesi gerekiyor. Sadece çalmak değil, yapımını da başkalarının öğrenmesi gerekiyor. Yapımını da başkalarının öğrenmesi gerekiyor. Bu geleneğin bitmemesi gerekiyor.” (Türkan ÇATAL YILDIZ)