Çankaya Belediyesi, düzenlediği kadın emeği festivaliyle, kadınların satışlardan elde edeceği gelirin tamamen kendilerine kalmasını sağladı. Hazırladığımız ‘kadın emeği’ yazı dizisinde bugün,  alana stant kuran ve el emeği ürünlerini görücüye çıkaran el sanatları hocası Canan Gürten'le gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbete yer verdik. ''Her alanda eğitim şart'' diyen Gürten, taş boyama sanatının inceliklerine değindi. Çankaya Belediyesi'nin  bu yıl ikincisini düzenlemiş olduğu kadın emeği festivali renkli anlara sahne oldu. Birbirinden güzel ürünlerin ve el sanatlarının insanlarla buluştuğu festivalde kadınlar, yaptıkları ürünler ve farklı farklı hayat hikayeleriyle dikkatleri üzerine topladı. Bugün, farklı bir hikayeye vererek sözü el sanatları hocası Canan Gürten'e bıraktık. ''ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARIMIZA GELİR ELDE ETMEK İÇİN BURDAYIM'' '' İsmim Canan Gürten. Dekoratif  el sanatları hocasıyım .Zihinsel engelliler de olmak üzere  birkaç okulda ders veriyorum. Benim uzmanlık alanım taş boyama  ve resim fakat diğer el sanatlarında ,el becerilerinde öğrencilerime destek oluyorum  Ankara Kalesi'nde kendime ait bir atölyem var. Aynı zamanda atölyemde ders veriyorum. Bugün burada bulunma sebebimiz zihinsel engelli çocuklarımızın yaptığı ürünleri satışa sunmak ve onlara gelir elde etmektir. Çünkü bu satıştan elde ettiğimiz paralarla malzeme alıp çocukların ürünler yapmasını, kendini geliştirmelerini sağlamak istiyoruz. Dolayısıyla Çankaya Belediyesi'nin bu organizasyonunda  seve seve yer aldık. GÜRTEN: '’TAŞA BAKINCA ONUN NE OLACAĞINI ÖNCEDEN ANLIYORUM.’’ Gazetemize taş boyama sanatının inceliklerini ve püf noktalarını anlatan Canan Gürten, ''Öncelikle taşa bakınca onun ne olacağını, nasıl bir şey olacağını gözümde canlandırabiliyorum. Ben o taşın, kedi mi köpek mi ev mi araba mı ne olacağını bir bakışta anlayabiliyorum. Özellikle, kış ayları sahil kenarlarına gidip taş,çakıl,ahşap ,midye, kum gibi denizin attığı bütün materyalleri topluyorum. Yazın da bunları atölyemde kullanıyorum .Taşın, ince ve yassı olmasına dikkat ediyorum. Kolay yapıştırılabilir özelliği olmalı. Ahşabın ya da üstüne koyacağımız zeminin taşı tutması gerekir. Bunun için de zeminin düz olması lazım. Taş, bombeli olabilir ama yapıştıracağınız kısım muhakkak düz olmak zorundadır. Bunun haricinde taşın gelişine göre de taşı şekillendiriyoruz. İnce fırçalar, detay fırçaları çok önemli. Bazıları keçeli kalemle de yapıyor o tabi bu işin daha kolayı.Ben daha çok resim yaparmış gibi çalışıyorum. Her yaptığım ürünün bir hikayesi ve ruhu var.'' dedi. ‘’ADETA GÖRSEL BİR ŞENLİK ALANI’’ Kadın emeği festivali'nin adeta görsel bir  şölen olduğunu aktaran Gürten, ''Bu festivalin ilkine katılma şansımız olmadı ama öyle sanıyorum ki bundan sonra etkinlikler ve organizasyonlar daha çok olacak çünkü Çankaya Belediyesi bu anlamda her şeyi düşünmüş. İkramlarından, çocukların eğlencesine kadar.  İnsanlar, çaylarını, kahvelerini içiyor adeta bir piknik alanı gibi. Festivallerin  muhakkak devamının geleceğini düşünüyorum umudum da o yönde. Vatandaşlarımız ve bizler içinde görsel bir şenlik oluyor. Hem emeğimize katkı, hem satış yaparak vaktimizi keyifli bir şekilde dolduruyoruz'' şeklinde konuştu. SADECE OKUL OKUMAK YETMEZ, EĞİTİM ŞART! Son olarak okuyucularımıza mesajını ileten Canan Gürten'' Eğitim şart. Eğitim derken sadece okul okumak değil. Her türlü eğitim şart. Öncelikle kişi, kendini geliştirmeli ve ufkunu geniş tutmalıdır. Mesala, bizim çocuklarımız atölyemize geldiğinde iğne tutmayı bilmezken şimdi işlemeler yapıyorlar,boncuklar, kolyeler, resimler yapıyorlar. En önemlisi de muhteşem haz alıyorlar. Dolayısıyla, eğitim her türlü ve her alanda şart diyerek konuşmasını noktaladı.   (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim