Hep düşünmüşümdür insan neden kötü olmayı tercih eder ki? Üstelik bile bile, isteye isteye.. Bunu bir meziyet mi sanar acaba insanoğlu? Yoksa bir insan doğuştan mı öyle doğar? Kafamda binlerce soru. Tek bildiğim iyinin de kötünün de bir tercih meselesi olduğudur. Bir elin on parmağı gibi hiçbirimiz birbirimize benzemeyiz. Bizi güzel ve farklı kılan da esasen budur. İçimizde bir güç savaşı gibidir iyiyle tabiri caizse ringe çıkmış ili boksör gibi. Hangisini daha güçlü kılarsan hangisine daha çok imkan tanırsan galip olan o olur. Ben her zaman içimdeki iyiyi beslemişimdir. İnsan içinde güzele dair ne varsa onu besleyip büyütmelidir içinde..Aynı bir sarmaşık gibi kaplamalıdır tüm bedenini. Atalarımız bile demiş güzel düşün, güzel olsun, ne ekersen onu biçersin. Geçenlerde bununla ilgili olarak kısa bir hikayeye rastlamıştım. Konumuzla çok alakalı olduğunu düşündüğümden siz okurlarımla da paylaşmak isterim. Bir bilgenin öğrencileri bir gün sormuşlar: "İnsanlar neden kötü alışkanlıkları daha kolay ve iyi alışkanlıkları daha zor edinirler? Neden iyi alışkanlıklarını uzun süre muhafaza "edemiyorlar? Yaşlı bilge: "Peki ben size şöyle bir soru sorayım: Eğer iyi tohumu güneşte bırakırsak ve kötü, çürümüş tohumu toprağa gömersek ne olur sizce?" demiş. "İyi tohum kuruyacak güneşte, kötü tohum ise hastalıklı filizler verecek ve sağlıklı bir meyve oluşmayacak" diye cevaplamış öğrenciler. Bilge devam etmiş: "İnsanlar da bu şekilde davranır: İyilikleri ruhlarında saklayıp filizlerini büyütmektense açığa çıkarıp kayıp ediyorlar. Diğer yandan da günahlarını ve kötü taraflarını başkalarından saklamak için içlerinde gizliyorlar. Onlar orada büyüyüp insanı kalbinden yok ediyorlar... Ancak siz, bilge olun..."

Editör: TE Bilisim