Yaklaşık 43 yıldır Öztuğ Pasajı’nda sipariş gömlek işinde çalışan Mehmet Ali Akyüz Güçlü Anadolu Gazetesi’ne sipariş gömlek dikimi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Kendisinin hiçbir şekilde hazır ürün tercih etmediğini söyleyen Akyüz mesleğe başladığında 8 kişi ile bu işi yaptıklarını belirterek, “Hazır gömlek mağazalarının çoğalmasına alım gücünün azalması da eklenince küçülmeye gittiklerini” açıkladı. “8 KİŞİ İLE BAŞLADIK 2 KİŞİ İLE DEVAM EDİYORUZ” 55 yaşındayım ve 1973’ ten beri gömlek işinde çalıştığını dile getiren Akyüz, “Burada daha önce abilerim büyüklerim çalışıyordu. Onların yanında işe başladık. Onlar emekli olduktan sonra, ben ve yeğenim tek kaldık. 8 kişi çalışıyorduk şimdi ise iki kişi tek kaldık. Ancak iki kişi geçinebiliyoruz. Üçüncü kişi işe başlarsa aç kalırız. 1970 ve 1980’lerde işlerimiz yoğundu o zaman sekiz kişi bu dükkandan ekmek yiyebiliyordu. Çünkü hazır ürün, mağaza ve fabrikasyon yoktu. O zamanlarda haftada 200’e yakın gömlek yapıyorduk. Şimdi ise haftada 15-20 parça ancak yapabiliyoruz. Üstelik kendi yerimiz olduğu için kira da vermiyoruz. Bu şekilde ancak geçinebiliyoruz” şeklinde konuştu. “EĞİTİM SİSTEMİ ÇIRAKLIK SİSTEMİNİ DE ETKİLİYOR” Yaklaşık 15 senedir çırak yetişmiyor diyen Akyüz çıraklık sisteminin çoktan bittiğini belirterek, “Bu saatten sonra çırak yetişmez. Çünkü eğitim sistemi çıraklık sistemini de etkiliyor. 4+4+4 eğitim sisteminde çırak yetiştirmeniz imkansız. 15-16 yaşına gelen çocuğa meslek öğretemezsin. 8 yıllık eğitim çırak yetiştirmeye uygun bir sistemdi. Okumak istemeyen çocuk daha küçükken herhangi bir mesleğe yönlendirilebiliyordu” diye konuştu. “BU MESLEĞİN SON NESLİ BİZLERİZ” 1973’te ilkokulu bitirdikten sonra Ankara’ya gelerek çalışmaya başladığına dikkat çeken Akyüz “Abim bana; okuyacak mısın çalışacak mısın dedi. Ben çalışmak istiyorum dedim. Oda bana burada çalışmaya başlıyorsun dedi. Onun yanında işe başlayarak mesleğimi öğrendim. Bu mesleğin son nesli biziz bizden sonra kimseyi bulamazsınız” dedi. “SİPARİŞ İŞTE HERŞEY İSTEDİĞİN GİBİ OLUR” Önce yaptığı işi kendisinin beğendiği, ondan sonra da müşteriye teslim ettiğini söyleyen Akyüz “Beğenmediğim bir işi müşteriye teslim etmem. Biz sanatımıza özen gösteriyoruz. Sipariş işte her şey istediğin gibi olur. Her şey üzerine oturur. Hazır aldığın ürünün ya bedeninde ya da yakasında sorun çıkabiliyor. Her şey istediğin gibi olmayabiliyor. Hazır gömlek olup da bize yapılması için getirilen birçok ürün bulunuyor. Sipariş gömleğin yakasını, bedenini, kollarını kendine göre ayarlayabiliyorsun” ifadelerini kullandı. “HAZIR GİYİMİ HİÇBİR ŞEKİLDE SEVMEM” Giyimi seven ve her şey üzerime göre olsun diyen kişilerin kesinlikle hazır giyim yerine sipariş gömlek yapımını tercih etmelidir şeklinde konuşan Akyüz konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Ben hiçbir şekilde hazır giyimi sevmem. Zaten sipariş gömleğe alışan kişi hazır ürüne hiçbir şekilde yönelmez. Çünkü hazır giyimde istediği gömleği ne bulabiliyor ne de giyebiliyor. “MARKALARIN ÇOĞALMASI VE ALIM GÜCÜNÜN AZALMASI KÜÇÜLMEMİZE NEDEN OLDU” Alım gücünün azalması ve mağazaların çoğalması işimizi oldukça etkiledi ve giderek küçülmemize neden oldu. Eskiden markalar yoktu.  Ya da markalar vardı ama sayısı çok azdı. Şimdi her yerde marka ve tekstil bulunuyor. Dikiş parası olarak 80 TL alıyoruz. Bu 80 TL bizim emek paramızdır. Fakat kumaşı da bizden olursa 130 TL’ye dikiyoruz. Müşteri dışarıdan istediği kumaşı, istediği şekilde getirebilir. Bize de sadece dikimi kalıyor. “ORTAKLIK KOLAY BİR İŞ DEĞİLDİR” Yaklaşık 43 yıldır yeğenim Kayyum Akpınar ile burada çalışıyorum. Buraya çırak olarak girdik ve ortak olarak devam ediyoruz. Ortaklık kolay bir iş değildir. Her adam ile ortak olunmaz. Çocukluğumuzdan beri birlikteyiz. Kırşehir’in bir köyünden çıkıp buraya geldik. Zevkine dükün olan sipariş gömlek diktirir. Ondan dolayı zevkine düşkün olan herkesi buraya bekliyoruz. (Güçlü ANADOLU / Kadir GÜRHAN)      

Editör: TE Bilisim