Kimi zaman bazı şeyleri ötelesek de o bazı şeylerden kaçış pek mümkün olmayabiliyor. Sadece bir süreliğine kendimizi kandırmış oluyoruz o kadar. Çeşitli bahaneler üretiyoruz, yalanlar söylüyoruz, küçük oyunlar oynuyoruz… Peki ya sonuç? Aslında bahaneler üretmek yerine dürüst olmak en güzel sanırım. Diyelim ki bir arkadaşımıza söz verdik ve akşam yemeğini beraber yiyeceğiz. Ama gün boyu o kadar koşturduk ki ona vakit ayırmaya mecalimiz yok. Bu durumu bir yalanla geçiştirmek yerine dürüst olmak en güzeli… Hem özsaygımızı yitirmemiş hem de yalan söyleyip insanların bize olan güvenlerini de sarsmamış olacağız. Ama tabi çoğu zaman bunu yapmıyoruz, bunun yerine çeşitli bahanelere sığınıyoruz… Çocuklarımız örneğin… Onlara ne kadar vakit ayırıyoruz ya da onlara vakit ayırmak için ne kadar çaba sarf ediyoruz? Tamam, günlük koşturmacalar, para kazanma gayesi ya da birçok faktör bunda rol oynuyor. Peki ya çocuğumuz? Tam da çocuklarımız ve onlara ayıramadığımız vakitlerden bahsederken şu kısa repliği bırakıyorum: “Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra Pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti bu hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim dedi sonra düşündü: -Oh be kurtuldum en iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez. Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi ve “baba haritayı düzelttim, artık sinemaya gidebiliriz ”dedi. Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hala hayretler içindeydi ve bunu nasıl yaptığını sordu. Çocuk şu cevabı verdi: – Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı.” İşte böyle… Çocuklarınıza yalan söylemeyin, çeşitli bahanelere sığınmayın, onları üzmeyin… Zaten büyüdüklerinde sizle vakit geçirmeyi kendileri istemeyecektir. Siz isteseniz de istemeyecektir… O yüzden çocukluklarının, o masum hallerinin keyfini çıkarın. Doya doya çocuklarınızla vakit geçirin. Keza giden gün ger gelmiyor…

Editör: TE Bilisim