Sonsuz sabrın ve el emeğinin eseri olan kat’ı  (Kağıt oyma) ve ebru sanatı  yüzyıllar öncesine dayanmasına rağmen günümüzde yaşatılmaya devam ediyor. Bunun en güzel örneklerini sunan sanatçı Arzu Kaplan, Kat’ı sanatıyla ilgili olarak ‘’İnsanlar, Japonların kağıt sanatına benzetiyor ama aslında aynı değil. İkisi de kağıt sanatı ama birbirinden oldukça farklı. İnsanlar gördükleri zaman ilgileniyorlar ama  bu sanatın sabır istemesi sanırım gençler için biraz caydırıcı oluyor’’ ifadesini kullandı. Merhabalar, öncelikle sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Merhabalar, ben Arzu Kaplan. 1971 yılında İstanbul’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi İstanbul’da tamamladım. 1994 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünden mezun oldum. 1996 yılında Kayseri Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yakınçağ Tarihi  Ana Bilim dalında yüksek lisansımı tamamladım. 1996’dan bu yana MEB’de öğretmen olarak çalışmaktayım. Yaklaşık 10 yıldır da Bahtiyar Ebru Evi’nde ebru çalışıyorum. Ebru sanatına olan ilginiz nasıl başladı? Ebru sanatının yapılışını  10- 15 yıl kadar önce televizyonda gördüm. Bölüm olarak tarih okudum, ebru sanatını kitaplarda, kağıtlarda hep gördüm ama hiç yapılışına denk gelmemiştim. Televizyonda görünce nerede ve nasıl yapabilirim diye uzun uzun düşündüm. O zamanlar Kayseri’deydim. Ankara’ya gelir gelmez Bahtiyar Ebru Evi’nde çalışmalara başladım yaklaşık 10 yıldır da Bahtiyar hocamla  beraber ebru çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. ‘’KAT’I SANATININ EN ÖNEMLİ KLASİĞİ FATİH DİVANIDIR’’ Kat’ı sanatı nedir? Kat’ı sanatı bir kitap süsleme sanatıdır.  15. yy’dan beri varlığını sürdürüyor. Bunun en önemli klasiği de Fatih Divanıdır.  Bu divan,  Kat’ı sanatına ilgi duyanların en çok üzerinde durduğu, değerlendirdiği, incelediği eserdir. Kitapların yanına veya kenarlarına sadece tezhip yapmazlarmış eskiden kat’ı sanatıyla da süslerlermiş kitapların kapaklarını ve ciltlerini fakat zaman içerisinde bu süsleme unutulmuş. Bahtiyar hocamla yine 6 yıl önce  Kat’ı çalışmaya başladık. Hocamla birlikte, eski çalışmaları da  inceleyip yeni  bir boyut kazandırarak kat’ı sanatını devam ettirmeye ve yapmaya çalıştık. ‘’HER İKİSİ DE BİRBİRİNDEN FARKLI SANATLAR’’ Kat’ı sanatının ebru’dan farkı nedir? Kat’ı bir kağıt sanatıdır. Kağıtların iki şekli var ilki oyma kat’ı bir de boyutlu kat’ı… Oyma kat’ı da şekilleri ince bıçaklarla kesip oyup şekil veriyoruz. Boyutlu kat’ı da da yine aynı şekilde kesiyoruz ama aparatlarla kabartma işlemi uyguluyoruz daha sonra birbirine yapıştırıp farklı kompozisyonlar uyguluyoruz. ‘’EBRU SANATI İÇİN EVDE ÖZEL BİR ALANINIZIN OLMASI LAZIM’’ Ebru sanatının evde zor icraa edildiğini okumuştum. Sebebi nedir? Evet biraz zor. Evde özel bir alanınızın olması lazım. Ebru’da kullandığımız boyalar genellikle doğal oluyor. Kitre de  (teknenin içine koyduğumuz yoğunlaştırılmış sıvı) genellikle deniz kadayıfı, geven otu vs. kullanıyoruz onlar da kokusuz oluyor. Öd dediğimiz, sığır ödü biraz kokuyor yoksa boyalarımız da kitrelerimiz de hiçbir şekilde kokmuyor ama etraf çok kirleniyor. Bu yüzden evde özel bir alanınızın olması lazım.  Hep ayırabileceğiniz, çok girilip çıkılmayan bir alan olması lazım. Kat’ı sanatı içinse bir mercek, bir kesme pedi elinizde de bir deseniniz kesme aparatlarınız varsa her yerde yapabiliyorsunuz. ‘’YENİ NESİL, BU SANATLARIN NASIL YAPILDIĞINI BİLMİYOR’’ Sizce bu geleneksel sanatlara yeni neslin ilgisi nasıl? Ben bu sergide insanların yeteri kadar bilmediğine şahit oldum. Özellikle yeni nesil, nasıl yapıldığı konusunda bilgi sahibi değil. İnsanlar, Japonların kağıt sanatına benzetiyor ama aslında aynı değil. İkisi de kağıt sanatı ama birbirinden oldukça farklı. İnsanlar gördükleri zaman ilgileniyorlar ama  bu sanatın sabır istemesi sanırım gençler için biraz caydırıcı oluyor çünkü gerçekten de çok sabır gerektiren bir sanat. Şu an serginizde kaç eseriniz bulunmaktadır? Sergide şu anda 57 eserim var.  Serginin açılışını 1 Nisan’da yaptık ayın 7’sine kadar buradayız. ‘’İLK SERGİM OLMASI SEBEBİYLE BİR HAYLİ HEYECANLIYDIM’’ Sergiye insanların ilgisi nasıl, geri dönüşler ne yönde? İlgi çok güzel. Çok hoşuma gidiyor. Bazen afişi görüp, bazen adımı duyup gelenler oluyor. İlginin bu denli yoğun olacağını tahmin etmiyordum açıkçası. İlk sergim olması sebebiyle bir hayli heyecanlıydım. Her şeyden önce ne olacağını bilmiyordum ama insanlardan  aldığım tepkiler ve geri dönüşler çok hoşuma gitti, çok keyif aldım. ‘’İNSAN HER ŞEYDEN ÖNCE KENDİNİ BULMALI’’ Son olarak okurlarımıza ve kadınlara vermek istediğiniz herhangi bir mesaj var mıdır? Kendi adıma kadınlarımızın evde oturup televiyon izlemesini, üretmeden boş boş durmasını tasvip etmiyorum Hayatım boyunca da hiç öyle bir insan olmadım. Hep bir şeylerle meşgul oldum örgüyle, resimle uğraştım yani anlayacağınız hiç boş durmadım.  İlla ki yapacak bir şeyler buldum. Bence insanlar mutlaka kendi hobisini yaratmalı, her şeyden önce kendini tanımalı, kendini bulmalı ve kendini gerçekleştirmeli. Özellikle kadınlar için dile getiriyorum çünkü mutlu anne çocuklarını da mutlu eder. Kendini gerçekleştirmiş insanın topluma da katkısı vardır. Yaptığınız şeyin çok büyük olmasına gerek yok. Küçük bir şey de yapsanız bir hayır için de bunu harcasanız kendi çocuğunuza bir hediye de yapsanız değerlidir.  Emek çok değerli bir şey.  Bence, günümüz insanlarının gençlerinin  çok önem vermediği bir şey emek… Emek vermeden bir yere varmaya çalışıyor insanlar. Bu yüzden de hiç boş kalmamaya çalışıyorum. Son olarak ebru ve kat’ı sanatına yeni başlayanlar için de şunu söylüyorum: Sabretsinler, azmetsinler  en büyük şey bu. İnsan azmettikçe ve çalıştıkça her şeyi yapabiliyor. Ben bir çöp adam bile çizemezdim ,  öyle görürdüm kendimi. Renk bilgisine sahip olmadığımı düşünürdüm zamanla geliştiğini gördüm çünkü başladığınız zaman merak ediyorsunuz, öğrenmeye çalışıyorsunuz, hocanızdan görerek bir şeyleri birleştirmeye çalışıyorsunuz öyle olunca da elbetbir sonuca ulaşılıyor. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim