Devlete ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne seslenen Ankara Kalesi dibindeki fidancılar, devletin bir an önce kendilerine bir tuvalet yapmalarını istedi. Tuvaletleri olmadığı için gelen müşterilerine karşı çok mahcup olduklarını dile getiren Fidancı Osman ve Ertuğrul Topçu, “Tuvaletimiz yok, elektriğimiz ve suyumuz yok. Devletimizden bu yardımları bir an önce yapmasını istiyoruz” dedi. Satışlarına yıllardır tuvaletsiz, elektriksiz ve susuz devam eden Ankara Kalesi dibindeki fidancılar kendilerine uzatılacak yardım elini dört gözle bekliyor. Birçok yabancı müşterinin alışveriş yaptığı yerde tercüman sıkıntısı çeken fidancılar Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden de tercüman yardımı istedi. “FİDANCILIK DENİNCE AKLIMIZA GEÇİM SIKINTISI GELİYOR” 15 yıldır fidancılık ile uğraştığını belirten Ertuğrul Topçu,“Fidancılık denince aklımıza ilk gelen şey yeşillik olması gerekirken, geçim sıkıntısı geliyor. Kıt kanat geçimimizi sağlıyoruz. Herhangi bir kazancımız olmuyor. Çok fidan çeşidi var. Çoğu da Ankara iklimine, şartlarına uygun değil. Fidan mevsimine girmiş bulunuyoruz. Doğayı seven insanlara fidan dikmeyi tavsiye ediyorum. Ekonomik şartlardan dolayı onların da alım gücü yok. Onlar da bizim gibiler” diye konuştu. “ANFA, DIŞARIDAN DEĞİL BİZDEN FİDAN TEMİN ETSİN” Devletten elektrik ve su yardımı beklediklerini dile getiren Topçu,“Bizim ne elektriğimiz var ne de suyumuz var. Devletten bu yardımın bir an önce yapılmasını bekliyoruz. ANFA, dışarıdan ve başka yerlerden fidan temin ediyor. Biz de aynı fidanları temin edebiliyoruz. Fakat başkalarından fidan alıyorlar. ANFA fidanlarını dışarıdan değil bizden temin edebilir. Biz kendilerine bu fidanları bulabiliriz. Ama aradaki aracılardan dolayı bunu yapamıyoruz. Yeni dernek başkanımız bu isteklerimizin sağlanması için Büyükşehir Belediyesi ile görüşmektedir. Umarım bu isteklerimiz için bir çözüm sağlanmış olur” şeklinde konuştu. “TUVALETİMİZ YOK” En büyük sorunlarının tuvalet olduğunun altını çizen Fidancı Osman ise, tuvalet sorununun her şeyden önce geldiğini belirterek, “Buraya gelen müşterilerimizden utanıyoruz. Tuvaleti sorduklarında, tuvalet ihtiyaçları olduğunda kendilerine herhangi bir yer gösteremiyoruz. Bu durumdan büyük utanç duyuyoruz ve onlar karşı mahcup oluyoruz. Elektrik ve suyumuz yok. Hava karardıktan sonra buraya gelen müşterilerimize fidanlarımızı ve çiçeklerimizi gösteremiyoruz. Çünkü müşteri alacak şeyi görmek istiyor. Fakat elektrik olmadığı için gösteremiyoruz” ifadelerini kullandı. “ÇİRKİN BİR GÖRÜNTÜ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”” Fidan satılan yerin karşısında yıkılmış ya da daha tam yıkılmamış yapılar bulunduğuna vurgu yapan Fidancı Osman, “Buraya gelen insanlar bu kötü görüntüden de rahatsız oluyorlar. Metruk bir alan gibi gözüküyor. Bir tarafta fidan ve çiçeklerin güzelliği karşı tarafta ise yarısı yıkılmış yarısı harabeye dönüşmüş yapılar görülüyor. Bu görüntü güzel bir görüntü değil. Buna bir çözüm bulunması gerekir. Belediye bura da bir çevre düzenlemesi yapabilir. Daha güzel bir hale getirebilir” dedi. “ANFA İLE REKABET ŞANSIMIZ YOK” Birçok yabancı müşterinin de kendilerinden alışveriş yaptıklarını söyleyen Fidancı Osman konuşmasına şu şekilde devam etti:“Bu konu da çok zorlanıyoruz. Çünkü dil bilmiyoruz. Hepimiz taşrada büyüdük. Belediye buraya tercümanlık yapacak birisini gönderirse daha güzel olacak. Tercümanın ücretini belediye ile birlikte vermeye hazırız. Çünkü çok sıkıntı çekiyoruz. Elçiliklerden gelen kişiler oluyor. Daha dün Küba Büyükelçiliği’nden geldiler iletişimi sağlayana kadar canımız çıktı. ANFA diye bir kuruluş var. Bizim bu kuruluş ile rekabet etme şansımız yok. Biz buradaki fidanların çoğunu Ankara’nın dışından topluyoruz. ANFA elbette ki bazı konularda bize yardımcı oluyor. Tekrarlıyorum; bizim buradaki ilk sorunumuz tuvalet sorunudur. Bu sorun çözüldüğü zaman inanılmaz sevineceğimizi bilmenizi isterim. Yan tarafta otopark olarak kullanılan yere bayanlar ve erkekler için bir tuvalet yaparlarsa çok mutlu olacağız. Bize yapacakları en büyük iyilik budur. Tuvalete ücretli bile yapabilirler. Ama yeter ki yapsınlar.”   EN ÇOK SATILAN FİDANLAR “Sezonun açılmasıyla birlikte elma, armut, kiraz, vişne, ceviz, şeftali, erik ve kayısı gibi fidanlar daha çok satılıyor. Günümüz kentleşmesiyle birlikte her yerde yapılar yükselmeye başladı. Yeşil alanlar gittikçe azalıyor. Temiz hava ve yeşil alanların korunması, geliştirilmesi için insanların fidan ve çiçek alıp bakmaları gerekir. Ancak bu şekilde doğayı korumuş oluruz. Bir hayvanı beslediğimiz gibi bir çiçeği ve fidanı da besleyebiliriz. Fidan ve çiçek sevgidir. Bu sevgiyi büyütmeliyiz.” “HERKESİN BİR ÇİÇEĞİ VE FİDANI OLSUN” “Herkesin bir çiçeği ya da bir fidanı olmalıdır. Kişi fidan ile konuşabilir ve arkadaşlık edilebilir. Çünkü oda bir canlıdır. Günlük iş stresinden kurtulup dinlenmenin bir yolu da çiçek ve fidan beslemektir. İnsanlar kendi doğal ortamını kendi oluşturmaya, çeşitli fidan türlerini alarak evinde küçük bir bahçe ortamı yaratmaya çalışabilirler. Maddi durumu el veren kişiler ise hobi bahçesi alarak bahçeye fidan dikmelidir. Vatandaşlar ağaçların kalitesine dikkat etmeli. Sertifikalı ürün alınmalı. Sertifikasız ürün olduğu zaman aşıdan kaynaklı sıkıntı çıkabiliyor.” “ÜÇ AY İŞ YAPIYORUZ” “Menekşe, çuha, mezer otu, lale, biberiye, sardunya ve tetunya çiçeklerinin en çok satılan çiçekler arasında yer alıyor. İşlerimiz pek de istediğimiz gibi gitmiyor. Var olan ekonomik kriz her mesleği etkilediği gibi bizi de olumsuz etkiledi. Satış yaptığımız aylar; nisan, mayıs ve haziran aylarıdır. Yani işimiz üç ay sürüyor. Çocuklarımıza ve ailemize bakabilmek için bu işi yapıyoruz. Başka yapacak bir işimiz olmadığı için bu işi sürdürmek zorundayız.” (Kadir GÜRHAN)      

Editör: TE Bilisim