Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen FETÖ çatı davasının dünkü duruşması sona erdi. Duruşmaya katılan Fehmi Koru Mahkemenin sorularını yanıtladı. Koru’ya Gülen Cemaati ve Alaattin Kaya soruldu. İfadesi alınan Alaattin Kaya ise, etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini ifade etti. ‘BEN NİYE İSTİFADE ETMİYORUM?’ Kaya, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Evet ben de etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum. Geçmişte bir yığın kıymetli açıklamalar yapmışım. Buraya gelen tanıkların anlattıklarının hepsine bedel şeyler anlatmışım. Onlar şüpheli olmaktan çıkarılmış, tanık olmuş, kenara çekilmiş, ben buradayım. Ben niye istifade etmiyorum, sebep ne? Etkinlik pişmanlık derdinde falan değilim. Ama benim anlattıklarım onların anlattıklarının toplamından daha kıymetli ve değerlidir. Bunun tartışılacak tarafı yok.” "EN ÜST RÜTBEDEKİ ASKERLER TSK’DAN TASFİYE EDİLDİ” Tanık olarak ifadesi dinlenilen eski Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok, FETÖ'nün TSK içindeki yapılanmasını anlattı. Ahmet Zeki Üçok, Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk gibi davalarla gerçekleştirilen tasfiyelere ilişkin olarak, "Türkiye Cumhuriyeti belki de İstiklal Savaşı'nda, Çanakkale Savaşı'nda vermediği kadar general, amiral, subay katliamına maruz bırakılmıştır. Balyoz ile en üst rütbedeki askerler TSK'dan tasfiye edilmiş, bu darbe girişiminde faaliyet gösteren üst rütbelilerden çoğu bu kumpaslar nedeniyle o noktalara gelmiştir. Üst rütbelerde bulunan 172 kişi FETÖ mensubu olarak tutuklanmıştır. 15 Temmuz yaşanmasaydı bunlar 3 yıl sonra daha üst rütbelere geçecekti" dedi.TSK içine sızmak için öncelikle TSK'nın ve askerlerin itibarsızlaştırılmasına başlanıldığını vurgulayan Üçok, "General, amiral, albay veya başka bir rütbedeki askerin tasfiyesi yapılacaksa önce basın yayın kuruluşlarıyla o kişi ile ilgili alçakça ve yalan haberler üretilerek kamuoyu nezdinde o kişinin itibarının sıfırlandırılması yapılıyordu" ifadesini kullandı. Üçok, örgütün porno siteleri ile de üst rütbede bulunan askerlere kumpas kurduğunu kaydetti. “BEN 1998’DE CEMAATTEN AYRILDIM” Başkan Giray'ın örgütün yemin metni, evler, abiler, yayın organlarıyla ilgili sorularını Koru özetle şöyle cevaplandırdı: “Benim cemaatle hiçbir şekilde hiçbir dönemde öyle bir ilişkim olmadı. İzmir'den ayrıldıktan sonra Zaman'da başlayana kadar, hatta o dönem de dahil hiçbir şekilde yolum kesişmedi. Zaman, başlangıçta üç ortaklıydı. Benim bulunduğum dönemde ve mekanda gazete manşetleri Gülen'e fakslanmadı. Ama sonrasında merkez İstanbul'a taşındıktan sonra bunun olduğu kulağımıza geliyordu. Ancak o sıralar böyle kötü bir algılama söz konusu değil, normal bir işlem olarak görülüyordu. Çok ileri noktalarda Gülen-Zaman ilişkisi organik hale dönüştü. Ben zaten 1998'de ayrıldım. Şunun da bilinmesinde yarar olabilir; Bu Türkiye'de pek de adet dışı bir şey değil. Eğer bir faaliyet içindeyseniz gazete, dergi çıkarmanızdan daha doğal bir şey yok. Siyasi partilerin, cemaatlerin desteklediği yayın organları olmuştur. Bunların suç olarak görülmesi sonradan olmuştur." "ŞAŞKINLIK YAŞIYORUM” Baskan Giray'ın, "15 Temmuz'dan sonra cemaatle ilgili düşünceniz değişti mi?" sorusu üzerine Koru, "Şaşkınlık yaşıyorum. Bugün darbeyle irtibatları olduğu görülüyor" dedi. Sanıkları gazeteden tanıdığını, örgütle bağını bilmediğini belirten Koru, "Suç samur kürk olsa kimse giymek istemez. Ama hizmet ettiğinin düşünüldüğü dönemde herkes Fethullahçıydı" dedi. “ALAATTİN KAYA İŞ BİTİRİCİDİR” Mahkeme başkanının Alaattin Kaya’nın FETÖ ile ilişkisi var mı sorusu üzerine Koru, Alaattin Kaya iş bitiricidir. Siyasetçiler ve medya ile arası iyidir. Fetullah Gülen Hareketi ona her ihtiyaç duyduğunda Kaya yardımlarına koşardı. Cemaate kalbi bağlılığı olan bir kişidir. Diğer türlü ilişiğinin olup olmadığını bilmiyorum. 28 Şubat’ta Gülen Hareketi’nin okullarının kapanmamasına yardımcı olan Alaattin Kaya’dır. Çünkü Genel Kurmay Başkanlığı ile iletişime geçerek sorunu çözmüştür. Alaattin Kaya yardımsever ve iş bitirmesini bilen zeki bir adamdır” dedi. Kadir GÜRHAN