Günümüz modası ne olursa olsun, uzun etekler, pazen kumaşlar, işlemeli elbiselerle etnik giyim her dönem tarzını koruyan, farklı kültürleri giyimine yansıtan kadın ve erkeklerin önceliği oluyor. Yazın uzun renkli etekler, şile bezinden gömlekler, işlemeli eşarplar, kışın botun üzerine kalın pazen elbiseler ve tüm bunları tamamlayan kocaman taşlı takılar ve şapkalarla etnik giyim daima ilgi çeken bir tarz olmuştur. NEPAL’DEN HİNDİSTAN’DAN TÜRKİYE’YE ETNİK GİYİM MODASI Dünden bugüne etnik giyim modasını Otantik Giyim Mağazası’ndan İhsan Altıntop’a sorduk. Altıntop, Nepal ve Hindistan başta olmak üzere yakın zamana kadar yurt dışından gelen etnik giysilerin yerini bugün yerli etnik modanın aldığını anlattı. “Etnik giyim pamuklu ürünlerden başlar, şile bezi İstanbul’da başladı. Denizli Buldan kumaşları çok önemli bir yer tutar etnik giyimde. Bizim yöresel olarak pamuklu kumaşlarımız çok fazla. Kastamonu’da, Rize’de var. Türkiye’de etnik giyim buralardan gelen bir moda akımıyla başladı fakat sonra Hindistan’a bir kayım oldu. Şimdi Hint kıyafetleri dedikleri aslında kendi geleneksel kıyafetlerini değil elbet, turistlik amaçlı dikilen kıyafetlerin işlemeli, renkli halleri. Ticari amaçlı satan insanlar da değişik arayışlar içerisine girerek Hindistan’da bu pazarın önemli alıcıları oldu o dönemlerde. Çünkü bu pazarlarda meraklısına, tarzını arayana farklı ürünler satma imkanınız oluyor. Şimdi yerli üretim daha ağırlık kazandı. Hindistan, Nepal 2008’e kadar ürün aldığımız yerlerdi, sonra iç piyasa döviz kurlarının yukarıya tırmanması iç piyasaya yöneltti bu sektörü ve kendi kumaşlarımızdan üretim yapmaya başladık. Fakat bu aralar da İtalya başladı. İtalya etnik kumaşlarla otantik modasında şu aralar önemli bir yere sahip.” ETNİK GİYİMDE EL İŞÇİLİĞİ VE EMEK “Otantik giyim çok pahalı bulunan bir giyim tarzı fakat orijinal ürünler yapanlar fiyatlarını aşağı çekmiyor çünkü etnik giyimde emek çok fazla, örneğin pazen kumaştan bir elbisede kumaşın metresi 7 lira fakat bu elbisenin el işçiliği çok fazladır. Pazen kumaş yıkanmadan dikime girmiyor. Bir elbisede en az 3 metre kumaş oluyor. Elbisenin satışı müşteriye 75 lira oluyor ve zaten terzide kendileri de diktirseler yine aynı paraya geliyor. Hiç kimse yapmış olduğu kaliteli ürünü asla ucuza vermez.” ETNİK GİYİM BİR TARZI HERKESE HİTAP ETMİYOR Yüzden fazla çeşitli etnik giysilerin olduğu otantik giyimde en çok tercih edilen artık Hint giyimden çok yerli etnik giyimin olduğunu söyledi Altıntop: “Farklı giyinmeyi çok seviyor insanlar, herkesin üzerinde olanı istemiyorlar. AVM’lerde tek tip hazır giyimleri almak istemeyen farklı tarz arayanlar bizim müşterimizdir. Daha çok kadın müşterilerimiz var, 15 yaşından 60 yaşına kadar müşterimiz var. Şu an mağazamızda her yaştan kadınlara hitap eden modellerimiz, çeşitlerimiz var. Etnik - otantik giyim bir tarz ve herkese hitap etmiyor.” 15 Mart’tan sonra yeni sezon giysilerin meraklısıyla buluşacağını söyleyen Altıntop, yaz için uzun etekler, elbiselerin ağırlıklı olacağını ve bunların da yine İstanbul’dan gelecek tamamı yerli ürünlerin olduğunu dile getirdi. “ Biz Tola Tola’nın Ankara şubesiyiz. Tola Tola önce Nepal’le başladı, sonra Tayland’dan aldı. Onlar da şu an tamamen yerli üretime döndüler. Bunun sebebi de maliyetin artması, dışarıdan ürünlerin içeriye girmesinde sorun olması, iç piyasaya daha çok ağırlık verdiler. Bundan yirmi yıl önce bir iki renk moda olurdu fakat şimdi etnik giyimde her renk kullanılıyor, her sezon renkli ve çeşitli ürünlerle karşılaşmak mümkün.” Atlas Yanar