Cumhurbaşkanı Erdoğan, isim vermeden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, anayasa değişikliği metnini okumadan muhalefet yaptığını ve yalan söylediğini belirtti. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Ankara Arena Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen “İnsan İçin Orman, Ekonomi İçin Orman” programına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisi liderinin metni okumadığını belirterek, söylenen yalanları insanın havsalasının almadığını söyledi. “TABİAT ALLAH’IN BİZE BİR EMANETİDİR” Türkiye’de 14 yılda orman varlığının 1,5 milyar hektar artırarak dünyada ilk sıralarda yer alındığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin ormanlarını korumalı, geliştirmeli, büyütmeliyiz. Türkiye geçtiğimiz 14 yılda ormanlar konusunda da adeta bir devrim gerçekleştirmiştir. Dünya genelinde ormanların karasal alanlara oranı 1990’da yüzde 31,8 iken, 2015 yılında bu oran yüzde 30,8’e düştü. Bu oran ülkemizde yüzde 12,5’tan, yüzde 15,2’ye yükseldi. Bu artışın hemen tamamı son 14 yılda gerçekleşti. Orman varlığımızı 1,5 milyar hektar artırarak dünyada ilk sıralarda yer aldık. Bizim anlayışımızda büyümek, sanayileşmek, üretmek, ticareti ve ihracatı artırmak tek başına bir hedef değildir. Tüm bunları insan için ve insanla birlikte yapmak istiyoruz. Bizim bir iktisat ahlakımız var, tüm çalışmalarımızı ona görü yürütüyoruz. Bu ahlakın temelinde sömürme değil birlikte büyüme, risksiz kazanma değil üreterek kazanma, başkası hesabına değil kendi hesabına çalışma bulunuyor. Bu anlayışın tabii sonucu gelişmenin, ormanlarımızın ve su kaynaklarımızın hebası pahasına değil, korunarak sürdürülmesidir. Tabiat Allah’ın bize bir emanetidir. Tabiatı hoyratça yok etmek bu emanete hıyanet etmektir” dedi. “İNSAN FITRATINA UYGUN YAPILARLA TANIŞACAĞIMIZ GÜNLER YAKINDIR” Türkiye’nin son asırlarda yaşandığı sıkıntıların pek çok hassasiyet gibi tabiatla ilişkilere de ciddi zararlar verdiğini söyleyen Erdoğan “Buna rağmen imkan ve fırsat olan her yerde kadim kültürümüzün işaretleri kendini göstermiştir. Şehirlerimizin etrafı yokluk içinde, kendine sığınacak bir çatı arayan insanlarımızın yaptığı çirkin gecekondularla bezenirken dahi bu hassasiyet elden bırakılmamıştır. Her gecekondunun bahçesine sığdığı kadar ağaç dikerek bir farklılık ortaya konmaya çalışılmıştır. O gecekonduların çoğu bugün şehirlerimizi beton, çelik ve cam yığını binalardan daha şahsiyetli, daha kişilikli, daha özgündü. Şehirciliğimizdeki bu ara dönemi de geride bırakarak insan fıtratına uygun yapılarla tanışacağımız günler yakındır. Ağaçların, ormanların, tabiatın, özellikle tabiatın o gülen yüzünü tabii bir parçamız olarak hayatımıza gireceği günler inşallah yakındır. İnsan ile tabiat arasındaki karşılıklı sevgiye, saygıya, faydaya dayalı o güçlü ilişkinin yeniden tesis edileceği günler yakındır. Ormanlarımızın hikayesi ülkemizin ve milletimizin hikayesidir. Ormanlarımız konusunda da imkansızlıktan, önceliklerin farklı olmasından, medeniyet değerlerimizin zayıflamasından kaynaklanan bir gerileme dönemi olmuştur. Fırsatını bulur bulmaz ormanlarımıza yeniden hak ettiği değeri vermeye başladık. Türkiye yönetim sistemi konusunda da işte böyle bir değişim süreci içindedir” diye konuştu. İHA