Kamu Denetçiliği Kurumu(KDK), engellilerin ÖTV indiriminden faydalanarak satın aldığı araçların kazaya karışması sonucu sigorta şirketlerince ödenecek tazminat miktarının, ÖTV kesintisi yapılarak belirlenmesini hukuka aykırı buluyor. Ama buna rağmen bazı sigorta şirketleri engellileri mağdur ediyor. Selma Yılmazkaya da onlardan biri. Eşi ile birlikte geçirdiği kaza sonucu, sigorta şirketinden hasarın karşılanmasını istedi ama sigorta şirketi aracı eşinin kullandığını belirterek hasarı karşılamayı reddetti. Konu ile ilgili Tüketici Hakları Derneği’ne başvuran Yılmazkaya, dernek ile birlikte yürüttüğü mücadeleye devam ediyor. THD Genel Başkan Yardımcısı Ergün Kılıç, konu ile ilgili, ‘’Poliçelere engelli klozları mutlaka 5 yıllık araçlar için de konulmalı’’ dedi. MEVZUAT 2011’DE DEĞİŞTİ Selma Yılmazkaya, kaza yaptıkları sırada, aracı eşinin kullanmasında bir sakınca olmadığını ve mevzuatın 2011 yılında değiştiğini belirterek, ‘’Ben kendim yeniden ÖTV’den muaf olarak bir araba aldım. Kredi ile alarak borcunu ödedim ve bitirdim. Ankara’ya gelirken yolda ben bir kaza yaptım ama arabam kaskolu. Sigorta şirketine kasko bedelini ödeyip ödemeyeceğini sordum. O arada eşim de arabayı zaman zaman kullanıyordu. Biz kazayı eşim arabayı kullanırken yaptık. ‘’ ‘’Ama 2011 yılında engelliler ve araç kullanımı ile ilgili mevzuat değişti ve engellilerin araçlarını başkalarının da kullanabileceği maddesi getirildi. Ben bunu engelli olduğum için biliyorum. Kazadan sonra biz hastaneye gittik ve dönüşte karakolda ifade verdik. Karakolda komisere bu durumu söyledim, aracı eşimin kullandığını ve mevzuatta bunun sorun olmayacağını söyledim. Kasko şirketinin sorun çıkaracağını düşünerek aracı benim kullandığımı söylemek istedim’’ ifadelerini kullandı. ‘’KESİLEN CEZA USULSÜZDÜ’’ Mevzuata aykırı olmasına rağmen, trafik memurunun, kendilerine 2 bin 800 lira ceza kestiğini ve cezanın usulsüz olduğunu iddia eden Yılmazkaya, ‘’Biz ifademizi verdikten sonra trafik memuru 39/1-a maddesi gereğince o madde de, ‘’Sürücü belgesi sınıfına göre sürmeye yetkili oldukları araçlar dışındaki araçları sürmek’’ ceza kesti bize. Hem eşime hem de bana bin 400 lira ceza kesildi. Ben engelli olduğum için normal araç kullanamam ama eşim benim engelli aracımı kullanabilir.’’ O da Trafik Kanunu’nun 85.maddesine göre aykırı. Bu nedenle ceza kesilmemesi gerekiyor. ama trafik memuru, o trafik cezasını usulsüz bir şekilde kesti. Onu da biz fark etmedik, eşime karakolda imzalatmışlar. Bu ceza bize ulaştı, sigorta şirketi de o cezayı bahane ederek, bana ‘Kasko Genel Şartları 39/1-a’ya göre hasar bedeli ödenmeyecektir’ denildi’’ şeklinde konuştu. Yılmazkaya sözlerine şöyle devam etti, ‘’Ben Kasko Genel Şartlarını araştırdım ve 39/1-a şartı diye bir şey yok. Bana söyledikleri trafik polisinin bize kestiği cezaymış. Ben trafik cezasını bırakarak, arabanın peşine düştüm.’’ ‘’EŞİM ARACI KULLANABİLİR’’ Selma Yılmazkaya, aracı 3.dereceye kadar akrabaların kullanabileceği ibaresinin mevzuata girmeden önce, sigorta şirketlerine eşinin de kullanabileceği şeklinde not yazdırdığını ama mevzuat değişikliğinin ardından bu notu yazdırmadığını belirterek, ‘’Kaskoda kesinlikle böyle bir hüküm yok. Benim ruhsatımda başkası kullanamaz ibaresi yazdığı için mevzuat gereği ben kasko şirketine, sigortası ile birlikte ‘eşim de aracı kullanabilir’ şeklinde bir şart isteğinde bulunmuştum. 2011 yılında bu ibare mevzuat gereği zaten onaylandığı için ben de sigorta şirketine bunu belirtmedim. Yeni mevzuatta, 3.dereceye kadar engellinin onayladığı kişiler aracını kullanabiliyor. Onun için ben kasko şirketine ‘arabayı eşim de kullanacak’ şeklinde not yazdırdım. Bu mevzuat 2011 yılında değiştiği için ben de kasko şirketine böyle bir şeyi tekrar belirtmeye gerek olmaz diye bunu yaptırmadım. Aynı kasko şirketi yine aynı şartlarda bana 2.kez ödememi yapmadı’’ dedi. POLİÇE ÖTV’Lİ, ÖDEME ÖTV’SİZ Sigorta şirketlerinin, engelli araçlara, ÖTV’li fiyat üzerinden poliçe kestiğini fakat ödeme yaparken ÖTV’siz fiyat üzerinden ödeme yaptığını ifade Selma Yılmazkaya, ‘’Bana söylenen aracımın hurdaya çıkmadan, bana yeni bir araç verilemeyeceği. Ben engelli olduğum için mahkemeye gitsem bu süreç en az 2-3 yıl sürecek. Kasko şirketi bana sadece eşin kullandığı için kasko ödeme yapmayacak dedi. Cumhuriyet Savcısı, aracı benim kullandığıma dair şirkete ihtar çekti ama buna rağmen savcıyı dikkate almıyorlar. Olaya geç intikal eden polisin tutanağını bana karşı hamle olarak sunuyorlar. ‘’O ceza yine usulsüz bir cezadır. Mevzuatta bir boşluk var ve kasko şirketi o boşluğu kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Kasko poliçesinde, şu anda piyasada, iki tür kasko poliçesi var. Biri engelli olanlar diğeri de olmayanlar için. Engelliler ÖTV’den muaf oldukları için ona istinaden kasko şirketleri engelli klozu koymak istemiyorlar. Birkaç tane kasko şirketi dışında hiç kimse koymuyor. Çoğu kasko şirketi bu engelli klozunun ne anlama geldiğini bilmiyor. Kasko şirketleri, araca kasko yaparken örneğin ÖTV’siz bir araca ÖTV’li fiyatı üzerinden kasko poliçesi kesiyor ama kaza sonrası ödeme yaparken ÖTV’siz fiyat üzerinden bir ödeme yapıyor’’ dedi. MAHKEMEYE BAŞVURULMALI THD Genel Başkan Yardımcısı Ergün Kılıç, olayla ilgili, Yılmazkaya’nın, yazılı bir şekilde Tüketici Hakları Mahkemesi’ne başvurması gerektiğini söyleyerek, ‘’Selma Hanım’a, trafik memurlarına, kazanın gerçekleşme şeklini anlatmasına ve mevzuatı belirtmesine rağmen usulsüz bir şekilde ceza kesilmiş. Böyle olunca da usulsüz kullanımdan dolayı, engelli arabasını sağlıklı birinin kullanmasından dolayı kasko şirketi ödemeleri yapmayacağını belirtmiş. Kasko şirketine, yazı ile bir dilekçe yazarak, hasar bedelinin ödenmemesinin gerekçesini sorması gerekiyor. Öncelikle, sigorta şirketine bir ihtar ile Tüketici Hakları Mahkemesi’ne dava açılması gerekiyor. Bu iddiaların, bu delillerin ortaya konularak dava açılması gerekiyor’’ dedi. CEZAİ İŞLEM UYGULANMALI Kılıç, bu durumun sıkça karşılarına çıktığını ve mağduriyetlerin acilen giderilmesi gerektiğinin altını çizerek, ‘’Ortada bir mağduriyet var. Engelliler ile ilgili kasko ve sigorta şirketleri, 5 yılı doldurma gibi sıkıntı ortaya koyuyorlar. Tüketici eğer aracı 5 yıl içerisinde satarsa, ÖTV ve KDV’den muaf olması nedeniyle gerçek değerle maliyet değeri arasında bir farklılık oluşuyor. Şimdi aracı sattığı zaman aradaki boşluk üzerinden değerleneceği için buna girmiyor sadece gerçek değerin üzerinden, sanki hiç engel yokmuş gibi değerlendiriyor. Burada bir hile var. Bunu Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı kasko şirketlerine, bununla ilgili, engelli klozlarının konulması konusunda, mutlaka bir önleyici uygulamaya gitmesi gerekiyor. Bu engelli klozunun konulmaması halinde de cezai işlem uygulanması gerekiyor’’ şeklinde konuştu. ‘’ENGELLİ KLOZLARI YILLIK ARAÇLAR İÇİN DE KONULMALI’’ Çünkü gördüğünüz gibi, bu konuda çok fazla mağduriyet yaşanıyor. Biz engelsiz insanlar olarak, arabamızın tamiri, satışı 3 gün sonra da 5 gün sonra da olsa fark etmiyor. Ama engelli bir birey bundan mağdur olduğu zaman yaşamı kısıtlanmaya başlıyor. Bu yaşamın kısıtlılığı onlar için işkenceye dönüyor. Bu doğru değil. Bununla ilgili engelli klozlarının mutlaka 5 yıllık araçlar için de konulması gerekiyor. Ayrıca hak ve mahrumiyetlerde mutlaka tanımlanmalı. Bu konuda mutlaka bir önlem alınmalı. Biz de Tüketici Hakları Derneği olarak birlikte aldığımız bilgilerle birlikte, en kısa zamanda çözülmesi içinde çalışmalara başlayacağız. (Rozita Merve HAMİDİ)