Haber: Serkan Demirtaş

Engelliler Konfederasyonu ile Tüketici Hakları Derneği’nin beraber yürüttüğü Engellilerin Tüketici Hakları Projesi’nin kapanış toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. Kapanış toplantısında konuşan Engellilerin Tüketici Hakları Projesi Koordinatörü Coşkun Gök, engellilerin toplumdaki eşit bireyler olduğuna değinerek, “Engelli olmayan bireylerin nasıl ki temel tüketim ürünlerine ihtiyacı varsa engelli bireylerin de onlara göre daha fazla ihtiyacı var demektir. Herkes için yapılan şeylerin engelliler için de yapılması gerekir. Yerel yönetimler, kamu kurumları, sivil toplum örgütleri gibi yapıların engelliler için yaptıkları şeyler çok kıymetli fakat yine de çok eksik” dedi.

Engellilerin Tüketici Hakları Projesi’ne ilişkin konuşan AB Başkanlığı Proje Uygulama Daire Başkanı Ahmet Hakan Atik, “Engelli hakları, tüketici hakları birey olarak Türkiye’de yaşayan herkesi yakından ilgilendiriyor. Bununla birlikte sağlıklı yaşamak, beslenmek, barınmak, günlük hayatı devam ettirebilmek hepsi de çözülmesi gereken sorunlar. Bu noktada birey olarak bizlere de büyük roller düşüyor. İşte bunun için bu projenin çalışmaları çok kıymetli” dedi.

ÖZSAYGI: ENGELLİLER BÜYÜK SORUNLAR YAŞIYOR

Engelliler Konfederasyonu Başkanı Mustafa Özsaygı, tüketici haklarına en başta insan hakları olmak bakmak gerektiğini ifade etti. Yaşamın her alanında olduğu gibi tüketici hakları alanında da engellilerin çok büyük hak kayıplarına uğradıklarına değinen Özsaygı sözlerine şöyle devam etti: “Hak aramada, tüketici bilincinin gelişmesinde sosyal tabakalar arası içerisinde engelliler en sonda gözüküyor. Bunun için Engelliler Konfederasyonu olarak bir dizi çalışmalar yürütüyoruz. Engellilerin Tüketici Hakları Projesinde olduğu gibi ne yazık ki projelerimizin geliştirilmesinde ve yürütülmesinde sıkıntılar yaşıyoruz, çünkü hibe almak büyük sorun. Hibe alsak dahi hibe aldığımız kurumların gölgesine girmeden, kendi amaçlarımız doğrultusunda projelerimizi yürütüyoruz. Şu da var ki engelliler ülke genelinde yüzde 10’luk bir nüfusa sahip olsa da istihdam, sağlık, temel ihtiyaçların karşılanması, eğitim alanında çok zorluklar yaşıyorlar. Hem ulusal hem de uluslararası alanda kazanılmış haklarken son birkaç yıldır kazanılmış hakları dahi kullanamaz durumdayız. Hak kaybı yaşamamak adına birlikte mücadelenin önemli olduğuna bir kez daha değinmek istiyorum.

Engelliler Konfederasyonu Başkanı Mustafa Özsaygı

ATİK: PROJENİN ÇALIŞMALARI ÇOK KIYMETLİ

AB Başkanlığı Proje Uygulama Daire Başkanı Ahmet Hakan Atik, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecinde pek önemli çalışmalar gerçekleştirildiğine değinerek konuşmasında şunlara yer verdi: “Türkiye’ye sağlanan mali yardımları en etkili şekilde projelendirebilmek için büyük çabalar sarf edildi. Bu anlamda 2008 yılında başlatılan Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki sivil toplum diyaloğu en uzun soluklu programlardan bir tanesi oldu. 6. dönemini de hep beraber tamamlıyoruz.”

Engelli haklarının, tüketici haklarının birey olarak Türkiye’de yaşayan herkesi yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken Atik, “Bu iki hassas kavramı bir araya getiren proje de bizim için büyük değer taşıyor. Türkiye ve Avrupa Birliği arasında yaşanan sivil toplum diyaloğu hem sivil toplum kuruluşları tarafından Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne hazırlayan hem de karşılıklı bilgi alışverişini sağlayan, ön yargıları ortadan kaldırmaya çalışan önemli bir program. Bulgaristan’ın bu projeye dahil olmasının da çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Tüketici Hakları Mahkemesi’nin kapısını çalmayan yoktur. Engellilerin de bu alanda yaşadıkları çok sorun var. Engelli statüsünde yer alan insanlarımızın ne kadar zorluklarla karşılaşacağını proje sonunda değerlendirebiliyoruz. Sağlıklı yaşamak, beslenmek, barınmak, günlük hayatı devam ettirebilmek hepsi de çözülmesi gereken sorunlar. Bu noktada birey olarak bizlere de büyük roller düşüyor. İşte bunun için bu projenin çalışmaları çok kıymetli” dedi.

AB Başkanlığı Proje Uygulama Daire Başkanı Ahmet Hakan Atik

ÇAKAR: BİRTAKIM DÜZENLEMELER VAR FAKAT YETERLİ DEĞİL

Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu engellilerin oluşturduğunu ifade ederek konuşmasında şunları söyledi: “Türkiye’de bu konuyla ilgili bir takım düzenlemeler var ama düzenlemelerde de bir takım sıkıntılar var. Esas sorun ise düzenlemelerin uygulamaya konulamaması. Değişik engelli çeşitleri var. Tüketici Hakları Derneği olarak tüketici boyutuyla konuya baktığımızda temel gereksinimlerin karşılanması ve en başta da sağlıklı beslenme geliyor. Ekonomik durum yeterli değilse sağlıklı beslenme nasıl karşılanabilir? Hem tüketici hakları gereğince hem de engellilerin evrensel hakları gereğince insanca yaşanabilecek şekilde temel gereksinimleri karşılayacak bir ekonomik politikanın uygulanması gerekiyor. Tüketici olarak satın alınan ürünler hakkında doğru ve eksiksiz şekilde bilgilenme hakkının uygulanması gerekiyor. Bununla birlikte sağlık, güvenlik, eğitim, seçme-seçilme, ekonomik çıkarların korunması ve sağlıklı çevrede yaşanması hakkı gibi birçok hakkın onlara sağlanması gerekiyor. Örneğin marketten alışveriş yapan engellinin orada hiçbir sorunla karşılaşmaması, marketin ona göre dizayn edilebilmesi gerekiyor. Fakat henüz böyle bir marketle karşılaşmış değiliz. Birtakım düzenlemeler var fakat yeterli değil. Bu noktada kamunun, devletin ilgili bakanlıklarının devreye girmesi, sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Devlet kurumlarını biz de bu anlamda uyarmaya devam edeceğiz.”

Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar

GÖK: ÇÖLYAK HASTALARININ ALABİLECEĞİ MAKARNA FİYATI 60 LİRA

Engellilerin Tüketici Hakları Projesi Koordinatörü Coşkun Gök, engelliler de tüketicilerdir ve bundan kaynaklı sorunlar yaşamaktadır ifadelerini kullanarak şunları söyledi: “Bu sorunlar varsa hak ihlali de vardır ve bu sorunları ortadan kaldıracak politikalara ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat Türkiye’de bu politikalar yok, projenin amacı da Türkiye’deki bu boşluğu doldurabilmekti. Bütün insanların yaşama gayesi bir şeylere sahip olmak ve tüketmek. Bunlar ise bir ekonomik güç gerektiriyor. Bu anlamda yoksulluk engelliler için büyük bir hak ihlali ve yaşadıkları en büyük sorun bu. Sonraki aşamada ise her engellinin kendi engel grubuna göre yaşadığı tüketici sorunları. Örneğin çölyak hastalarının glütensiz besine ihtiyacı var. Bir makarna 5 lira iken çölyak hastalarının alabileceği makarnalar 50, 60 lira civarında. Öte yandan glütensiz besinlere her şehirde, her kasabada ulaşmak da mümkün değil. Akülü araçla hareket eden bir engellinin markete alışverişe gittiğinde sürekli birinden yardım alması gerekiyor ya da kör biri AVM’ye alışverişe gittiğinde yine birilerinden yardım almadan alışveriş yapamıyor. Keza elektronik eşyaların sesli betimlemesi yoksa görmeyen birinin onu kullanabilmesi mümkün değil. Örnekler çoğaltılabilir.”

“ENGELLİLERİN TÜKETİCİ HAKLARI MANİFESTOSU TÜRKİYE’DE İLK BELGE”

Türkiye’de de engellilerin tüketici haklarına iyileştirmek adına çeşitli çalışmaların olduğunu ama yetersiz olduğunu ifade eden Gök, “Örneğin Kocaeli’nde bir firma hazır ambalajlı gıda satıyor. Ambalajın üzerine QR kodu yerleştirilmiş ve görmeyen tüketici bu kod ile başka birinin desteği olmadan ürünün içeriğine erişebiliyor. Fakat bu örnek çok tekil düzeyde ve bütün engellileri kapsayacak düzeyde değil. Avrupa da bu yönüyle oldukça eksik durumda” dedi.

“Proje kapsamında Engellilerin Tüketici Hakları Manifestosu hazırlandı ve bu anlamda yazılmış Türkiye’deki ilk belge” diyen Gök, sözlerine şöyle devam etti: “Engellik çeşidinin çok fazla olduğundan bahsetmiştim ve her engel grubunun tüketiciler açısından kendisine göre sorunları var. Manifesto ise temel sorunları ortaya koyan bir belge. Belgenin temel referansı ise Evrensel Tüketici Hakları ilkeleri, manifesto 8 tüketici ilkesinin engelliler için de uygulanmasını esas alıyor. Bazı engel gruplarının temel ihtiyaçları ortaya çıkarılarak uygulanmasına dikkat çekiliyor. Manifestonun hazırlık sürecinde farklı engel alanlarından 30 sivil toplum kuruluşu ile görüştük ve manifestoya da temel sorunları koymaya çalıştık. Örneğin otizmli bireyler için temel sorun kafe bar, restoran gibi yerlerin onlar için çok gürültülü ve aydınlık olması. Manifestoya da bunun gibi temel konular eklendi.”

Engellilerin Tüketici Hakları Projesi Koordinatörü Coşkun Gök

“YAPILANLAR ÇOK KIYMETLİ FAKAT YİNE DE EKSİK ÇOK”

Engellilerin toplumdaki eşit bireyler olduğuna değinen Gök, “Engelli olmayan bireylerin nasıl ki temel tüketim ürünlerine ihtiyacı varsa engelli bireylerin de onlara göre daha fazla ihtiyacı var demektir. Herkes için yapılan şeylerin engelliler için de yapılması gerekir. Yerel yönetimler, kamu kurumları, sivil toplum örgütleri gibi yapıların engelliler için yaptıkları şeyler çok kıymetli fakat yine de çok eksik. Daha fazlasının olması gerekiyor. Bir belediye işletmesi çölyak hastaları için glütensiz ürün satıyorsa bu çok değerlidir ama aynı zamanda fiyatının da diğer ürünlerle aynı olması gerekir. Bununla birlikte herkesin ulaşabileceği şekilde her yerde satılıyor olması gerekir. Yani engellilerin ihtiyacı olan şeyleri zaman ya da mekan olarak sınırlamamak gerekir” diye konuştu.