Engelliler Konfederasyonu, Engelli Hakları Formunun da içinde bulunduğu bir dizi engelli kuruluşu ile birlikte basın açıklaması yaptı. Açıklamada, seçimlerde siyasi partilerin engellilere yönelik programlarına ve listelerinde engelli adaylara yer vermedeki sıralamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Konfederasyonca, bundan sonraki seçimlerde seçilebilecek yerlerden aday gösterilmedikçe engelliler olarak adaylık başvurusunda bulunmayacakları ifade edildi. Engelliler Konfederasyonu, seçimlerde engellilerin seçilemeyecekleri yerlerden aday gösterilmeleri ve siyasi partilerin engellilere yönelik seçim programlarına ilişkin Genel Merkezlerinde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı, Yaşam Boyu Eğitim Derneği Genel Başkanı Ali Ulusoy yaparken, açıklama öncesi Engeliler Konfederasyonu Genel Başkanı Avukat Turhan İçli değerlendirmelerde bulundu. “ENGELLİLER SEÇİLEBİLECEKLERİ YERLERDEN ADAY DEĞİLLER” Birinci turda cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlanmayıp ikinci tura kalınırsa Türkiye çapında bütün şablonların oy sandıklarına görme engelliler için hazırlanıp gönderileceğine dair Yüksek Seçim Kurulu’nun söz verdiğini ifade eden Turhan İçli konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bunun haricinde engellilerin temsiliyeti ve siyasi partilerin programlarında engellilere hangi ağırlıkta yer verdikleri konusu bir diğer önemli konu. Temsiliyet konusunda diğer yıllara göre partilerde bir gerileme var. Yine bazı adaylar parti listelerinde yer alıyorlar, ancak bunların birçok bölümü seçilemeyecek sıralara yer alıyorlar. Seçilecek sıralarda olan 1-2 tane isim var. Bu şu demek ki engelliler henüz kendilerini siyasal partilere bir toplumsal güç olarak kabul ettirememişler, varlıklarını hissettirememişler. Dolayısıyla siyasal partiler de onları dikkate almamışlar. Engelliler tamamen yok sayılmamış olsalar da epeyce ihmal edilmişler.” “ENGELLİLER YOK SAYILIYOR” Yaşam Boyu Eğitim Derneği Genel Başkanı Ali Ulusoy, Türkiye’de yaklaşık 10 milyon engellinin yaşadığını ifade ederek 21 derneğin bir araya gelerek hazırladığı açıklamada şunları söyledi: “Bu sayı, yakınları ile birlikte, ülke nüfusunun yaklaşık üçte biri.  Bu yüzden engelliler her seçim öncesi siyasal partilerin ilgi alanlarından biri. Engellilerin yaşadıkları sorunların çok büyük bir bölümü, günlük yaşam etkinliklerinde ve üretilen her türlü mal, hizmet ve olanağın tasarlanışı sırasında yok sayılmaları nedeniyle yaşanıyor. Bu yok sayışlar engellilerin seçme ve seçilme haklarını kullanmalarında bile kendini gösteriyor. Görme engelliler oylarını tek başlarına, yardımsız kullanabilmek için oy şablonu yöntemini ürettiler. Evinden çıkamayan, yatalak engellilerin evlerinde oy kullanmalarını sağlayan düzenlemede oy güvenliği ve gizliliği yok sayılıyor, oy kullanabilecek durumda olan zihinsel engelliler bu haklarını kullanamıyor.” “MİLLETVEKİLİ ADAYI BELİRLEMEDE CİMRİ TAVIRLAR SERGİLENİYOR” Ulusoy, seçim bildirgelerinde engellilerden en içten ifadelerle söz eden siyasal partilerin sıra engelliler arasından milletvekili adayı belirlemeye geldiğinde oldukça cimri tavırlar sergilediklerine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: “Belirlenen adayların hak temellilik bilincine, engelli sorunları ve çözüm yolları konusunda bilgi birikimine, deneyime ve engelli bakış açısına sahip olup olmadıkları gözetilmiyor, listelerde son sıralara yakın noktalarda ancak yer bulabiliyorlar. 24 Haziran 2018 seçim sürecinde engelliler, daha önce görülmediği kadar fazla adaylık başvurusunda bulundular. Çünkü engelliler bu yok sayışların farkındalar. Bunu değiştirmek için işe el koydular. Siyasal sisteme katılarak daha çok sorumluluk almak istiyorlar. Bu yok sayma girişimi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin,  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartının, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesinin ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının tüm yurttaşlara tanıdığı siyasal yaşama katılma hakkının açık ihlalidir. Siyasal partilerin seçim bildirgelerinde, Engellilere yönelik seçim vaatlerinin büyük bir bölümünde, engelliyi mal ve hizmet üretimi çarklarının dışında tutmaya yönelik ifadeler yer alıyor. Oysa engellilerin çok büyük bir bölümü aslında, kendilerine uygun olanaklar sağlandığında üretime katılabilir. engellilerin bazı sorunlarının altı ay, bir yıl gibi kısa sürede ortadan kaldırılacağı iddiaları gerçekçi değildir. Vaadler korumacı bir yaklaşım içeriyor. bazı partilerin, engelli sorunlarının engellilerle birlikte çözüleceği gibi ifadelere yer vermesi, doğru bir adımdır.” “UYARIYORUZ” Siyasi partileri engelliler konusunda uyardıklarını ifade eden Ulusoy, “21 Engelli Sivil Toplum Örgütü olarak, şu konularda hem politikacıları uyarıyor, hem de tüm engellileri birlikte hareket ederek bu durumu düzeltmeye çağırıyoruz. Engellilerin de oy hakkı vardır. Onlar da oy gizliliği ve güvenliğinden ödün vermeden bu haklarını kullanabilmelidir. Bunun için gereken tüm düzenlemelerin bir an önce, engellilerle birlikte kararlaştırılıp uygulamaya sokulması gerekir. Engelliler için alınacak her karar, yapılacak her uygulama, doğrudan engellilerle planlanmalı ve gerçekleştirilmelidir. Nüfusumuzun yaklaşık üçte birini doğrudan etkileyen engellilik konusunun doğru yönetilebilmesi için, engelli bakış açısına sahip engellilerin karar ve yönetim organlarında mutlaka yer almasını sağlayacak en doğru adımların yine engellilerle birlikte belirlenmesi ve atılması gereklidir. Bundan sonra, engellilerle birlikte alınmayan hiçbir karar, bu şekilde yapılan hiçbir uygulama, engelliler tarafından desteklenmeyecektir. Bundan sonraki tüm seçimlerde siyasal partiler engelli örgütleri veya engelliler tarafından belirlenen adayları listelerde seçilebilecek yerlerden aday göstermedikleri sürece, hiçbir engelli, hiçbir siyasal partiye adaylık başvurusunda bulunmayacaktır. Engelliler, bağımsız olarak aday olan engellilere oy verecektir” diyerek sözlerini sonlandırdı. (Türkan ÇATAL YILDIZ)