Artık her an elimizde, bıraktığımız zaman panik atak geçiriyoruz. Sanki internet olmadan bir adım daha atamayacak nefes dahi alamayacak gibi oluyormuşuz. Ben demiyorum bilim insanları diyor. Hayır, ben bilmek istiyorum diyen varsa kitap önerebilirim ama internet sayfası söyle diye sormayın! En küçük vidayı bile taa Çin’den arayıp duruyoruz klavyelerin tuşlarında. Kalk yürü iki dakika köşede illa bir hırdavatçı vardır. Buğday verip domates aldığımız takaslardan bugüne alışveriş dönemlerinde, ister F ister Q olsun klavyenin tuşlarına dokunarak neredeyse her türlü ihtiyacımızı satın alabileceğimiz günlere geldiğimiz bu çağda, tüketim alışkanlıkları ile bir şeyleri satın alma davranışlarımızın da artık ‘aynı değil’ dememiz hiç de zor değil. Tembellik hakkımızı kullanıp, çeşidi baya bi bol, iş yerine, evine “bir şeyler almak” isteyen tüketiciler, ‘AVM kirası ödemediği, bununla beraber personel çalıştırmadığı için ucuz’ olduğuna inandığımız, kaliteli ürünlerin ya da bizim kalitelidir diye bildiğimiz ürünler satılan sanal platformların tadını çıkarıyoruz değil mi? Cep telefonu alıp kutudan hıyar çıkmasına şaşırıyoruz. Dürüst alışveriş sitelerini tenzih ediyorum. Herkesin hangi üründe kendisini usta saymasını arkadaşına göstermek için “bak onu alma bunu al, ben biliyorum yahu” demesi kulağımıza küpe olmasa da bir yerde asılı tutup, fiyat ve kalite konusunda büyük bir şevkle ve zevkle, aklımızı ve zekamızı överek hatıralarını paylaşan biz tüketiciler, tereddütlerimizden bahsederiz. İnternet ve onun sunduğu nimetleri kullanan gençler, otobüse binip Ulus Hali’ne giden 65 yaş üstü gruba göre onu daha fazla kullanmalarıyla beraber risk almaya daha yatkınlar. Elbette amcalar ve az da olsa teyzeler halde “bu ne kadar” diye diye ellenmedik yiyecek ya da ürünü alması onların internetten alışverişe çok da fazla güvenmemekte ve satın aldığı neyse artık, yanılabileceğini ya da aldatılabileceğini düşünmekteler. İşte burada ne yapacağım derken elimizin sanal ortamdaki şeye mi yoksa gidip bakayım ya aynısı çıkmazsa diye tereddüt üstüne tereddüt etmek mi daha akıllıca, sizin kararınız. Online alışverişin klasik çarşı-pazarın yerine devreye girmesiyle beraber satıcıların sayısı doğal olarak farklılaştı ve çoğaldı. Etkili müşteri ilişkileri oluşturabilmek için hem mağazalarda hem de sanal ortamda alıcılarıyla güzel ilişkiler kurmak istiyorlar tabii ki. Efendim bir şey aldık, garantide bir ay, tüketici mahkemesinde iki ay uğraştık laflarını artık herkesten duyuyoruz. Tercihim, bilmediğiniz şeyi almayın. Sanal dünya ‘sınırları olmayan’ bir ülkedir tüketicilerin gözünde en çok da belli yaş grubunda olanların.

Editör: TE Bilisim