Eğitim-Bir-Sen 5’Nolu Şube üyeleri iftar yemeğinde bir araya geldi. Gazi Üniversitesi Kültür Merkezi’nde verilen iftar yemeğine Eğitim-Bir-Sen 5’nolu Şube Başkanı Ayhan Okuyucu, sendika üyeleri ve basın mensupları katıldı. İftar yemeğinden önce konuşma yapan Okuyucu, toplu iş sözleşmesi öncesi sendikal haklardan bahsetti. Üye sayılarının her geçen yıl artarak devam ettiğini belirten okuyucu, toplantıyı sendikal haklar açısından fırsata çevirme gayreti içerisinde olduklarını dile getirdi. “6 KURUMDA 476 ÜYE SAYISI İLE ŞUBE FAALİYETLERİNE BAŞLADIK” Şırnak'ta şehit olan şehitlerimiz için fatiha okuyarak konuşmasına başlayan Okuyucu, “Bugünkü toplantımızın amacı Eğitim-Bir-Sen Ankara 5’nolu Şube Başkanlığı 2017 yılı değerlendirme raporudur. Her yıl 15-25 Mayıs tarihleri sendikaların sayımlarının yapıldığı ve üye sayıları ile yetkinin belirlendiği dönemlerdir. Eğitim-Bir-Sen Ankara 5’Nolu Üniversite Şubesi Ankara 1’Nolu Şube’den ayrılarak birinci olağan genel kurulunu 2012 yılında gerçekleştirmiş, kendisine bağlı dört üniversitede, YÖK ve ÖSYM dahil toplam altı kurumda 476 üye sayısı ile şube faaliyetlerine başlamıştır” şeklinde konuştu. “ÜYE SAYIMIZI HER GEÇEN YIL ATTI” Bugün Ankara Sosyal Bilimler, Yıldırım Beyazıt, Milli Savunma Üniversiteleri’nin yanısıra Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü, Ankara İl Müdürlüğü ve Üniversiteler Arası Kurul Başkanlığı’nı da bünyesine alarak 11 kurulda üyelerinin özlük ve özgürlük haklarının savunucusu olarak mücadelelerini sürdürdüklerini söyleyen Okuyucu, “25 Mayıs 2017 mutabakat sayılarında 1480, bugün itibariyle üye sayılarımız 1545 olup, kuruluşumuzdan bugüne, beş yıllık süreçte üye sayımızı yüzde 300 arttırdık. Yıllar itibariyle üye sayılarımız 2012’de 476, 2013’te 737, 2014’de 818, 2015’te 1139, 2016’da 1239, 2017’de ise 1480’e artmıştır” dedi. “4B’Lİ PERSONELİN ÖZLÜK HAKLARI” Bugünkü bu toplantıyı bir de sendikal açıdan adeta fırsata dönüştürme gayreti içinde olduklarını kaydeden Okuyucu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:“4B’li personelin özlük haklarının düzeltilmesi noktasında sizlerle paylaşmak istediğimiz bazı konular var. Bilindiği üzere kamuoyunda 4B’li olarak ifade edilen konu, aslında 657 sayılı devlet memurları kanununda ifade edilen kamuda istihdam şekilleri başlığı adı altında yer alan, madde 4’ün b bendi hükmü çerçevesinde çalışan kamu hizmeti görevlileri olarak tanımlanan sözleşmeli personeli ifade etmektedir. Bu personel memur olmayıp, işçiden de sayılmamaktadır. Bu şekilde istihdam edilen personellerin sözleşmeleri mali yılla sınırlı olduğundan yıllık sözleşme yenilenmektedir. Bu tur personeller gerek hizmetli gerek de büro personeli olarak değerlendirilmekte ve memurun görevini de yürütmüş bulunmaktadır.” “PERSONELLER ARASINDA MAAŞ FARKI” “2011 yılında çıkan torba kanunu olarak anılan kanun ile 4A statüsünde yer alan memur veya hizmetli kadrolarına atamaları yapılmıştı. Bu personel 4A statüsüne alındıktan sonra kurumlarda ki bütçe sınıflandırmasına göre; öz gelirlerden maaş alan personel, döner sermaye bütçesinden maaş alan personel, genel bütöeden maaş alan personel olarak üç ayrı kalemden maaş alınmaktadır. Bunlar kendi içlerinde de ayrı ayrı anlam ifade etmektedir. Mesela 4B’den genel bütçeye geçip maaş alan personel ile şuan da öz gelirlerden maaş alan personel arasında 400 liraya yakın bir para ifade etmektedir.” “KIDEM TAZMİNATLARI VE MAAŞ FARKLARI DİKKATE ALINMALIDIR” “Personelin bir beklentisi de şudur ki; sözleşmeli olarak 4B’li çalıştıkları yılların 4A’ya geçtikten sonra derece ve kademe değerlendirmesinde dikkate alınmamaktadır. Çıkan kanunda şu ifade yer almaktadır; kıdem tazminatları verilmeyerek bunların hakları emeklilikte kendilerine sayılacak ve hak kaybına uğratılmayacaktır madde olmasına rağmen, uygulama da bir zat görüldüki bundan 15 gün önce 4B işçi statüsüne kalmayıp 4A statüsüne geçen bir memur arkadaşımız emekli olduğunda arada ki fark şu şekilde anlaşıldı; her ne kadar geçmiş yıllara ayıt sigortalılık hakları özlük haklarına sayılacağı ifade edilse de diğer işçilikten memurluğa geçmeyerek işçilikte kalan arkadaşıyla rasında kıdem tazminatında 40 bin lira gibi bir fark, maaşında da 600 liraya yakın bir fark oluştu. Onun için bu durum dikkate alınması gereken ve değerlendirilmesi gereken en önemli konudur.” Kadir Gürhan

Editör: TE Bilisim