Doğu Anadolu’nun önemli şehirlerinden olan ve “Doğunun İncisi” olarak adlandırılan Ağrı Tanıtım Günleri 14 Şubat’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde başladı. Başkentlilerin ve Başkentte yaşayan Ağrılıların yoğun ilgi gösterdi Ağrı Tanıtım Günleri 17 Şubat’ta son buldu. 2. Ağrı Tanıtım Günleri 14 Şubat’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde başlayarak Başkentlilerle buluştu. Ağrı Tanıtım Günleri’nin açılışına ise Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ağrı Valisi Süleyman Elban ve AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi ve Başkentliler katıldı. “AĞRI GÖNÜL OLARAK EN SICAK İNSANLARIN YAŞADIĞI ŞEHİRDİR” Etkinlikte konuşan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, İshak Paşa Sarayı ile Ağrı Dağı’nın tarihi öneminden bahsederek Ağrı’nın kadim bir şehir olduğunu ifade etti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise konuşmasında Ağrı’nın genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğuna değindi. Ağrı Dağı’nın dünyada adını duyuran bir dağ olduğunu ve turizm açısından büyük önem taşıdığını söyleyen Ağrı Valisi Süleyman Elban, “Ağrı, konum olarak uzak bir şehirdir; ancak gönül olarak en sıcak insanların yaşadığı şehirdir” ifadelerini kullandı. AĞRI HER ŞEYİ İLE TANITILDI 4 gün boyunca Başkent’te süren etkinliğe ilgi yoğunken, Ağrı’nın tarihi, kültürü, doğal güzellikleri ve daha birçoğu Başkentlilere tanıtıldı. Aynı zamanda AKM’ye gelen konuklara, Anadolu'nun en eski diyet yemeği olan abdigor köftesi, ayranaşı, Ağrı’dan özel olarak gelen ustaların et döneri, 7 saat tandır üzerinde pişirilen keşkek, kete, tandır ekmeği, Ağrı turşusu ve Ağrı balı gibi çeşitli ikramlar yapıldı. Türkiye’nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı, Balık Gölü, Ahmed-i Hani Türbesi, doğa harikası Buz Mağaraları, Diyadin Kaplıcaları, Hamur Kümbeti, Topkapı Sarayı’ndan sonra yapılmış en ünlü saraylardan İshak Paşa Sarayı, Nuh’un Gemisi, Urartu Kalesi gibi efsanelere konu olan yerler ziyaretçilere tanıtıldı. Halı, kilim, tiftik, üzerlik, nazarlık, keçe yapımı gibi geleneksel el sanatlarının da sergilendiği organizasyona Pazar günü gösterilen yoğunluk gözlerden kaçmadı. KÜSKÜNLERİ BARIŞTIRAN BAYRAM YEMEĞİ: HALİSE Ağrı’nın her yönüyle tanıtıldığı etkinlikte Ağrı’nın yöresel yemeği olan “Halise” de tanıtıldı. Halise yemeğinin Diyadin ilçesine özgü olduğunu ama Ağrı’nın her yerinde yapıldığını ifade eden Taner Usta, Halise yemeğine ilişkin şunları söyledi: “Halise yemeği Ağrı'da asırlardır bilinen ve yapılan bir yemektir. Halise küskünlerin barıştırılmasına vesile olan, birlik ve beraberliği simgeleyen bir yemektir. Aynı zamanda bayramların da vazgeçilmez yemekleri arasında yer alır. Ağrı merkezde ve köylerinde arife günü Haliseyi yapmaya başlarlar. Arife günü yapılmaya başlanan yemek bayram sabahına kadar hazır hale getirilir. Sabah bayram namazının ardından ise vatandaşlara ikram edilir. Yemek yapıldığı mahallede birliği beraberliği temsil eder. Ayrıca yemeğe bölgede çıkan husumetleri bitirmesi ya da önlemesi gibi bir misyon da verilmiştir. Aynı zamanda bölgede bu yemeğin piştiği yere gidip yemeği yemek için oradan bir davet gelmesi beklenmez. Bayram namazının bitmesi ile bir araya gelen köy ve mahalle sakinleri yemeğin yapıldığı eve giderek, yer sofrasında haliseyi yerler. Bölgede birliği beraberliği güçlendirdiğine asırlardır inanıldığından Ağrı için önemli bir yemektir.” TANER USTA’DAN HALİSE TARİFİ Halise yemeğinin genellikle bayram, düğün günlerinde yapıldığını söyleyen Taner Usta, malzeme olarak ise günün önemine göre malzeme kullanıldığını ifade etti. Düğün ve bayrama göre ayrı ayrı malzemeler kullanıldığını belirten Taner Usta şunları söyledi: “Düğünlerde misafir durumuna göre 3 oğlak veya kuzu eti, oranına göre dövme (yarma) ve tereyağı, tuz kullanılır. Eğer ki Halise bayramda yapılacaksa genellikle bir kuzu eti tercih edilir, et oranına göre dövme (yarma) ve tereyağı, tuz kullanılır. Yapılışı ise şöyledir: Düğün ve bayram günlerinde et temizlenir, kemikleri ayıklanır ve hafiften haşlanır, dövme temizlendikten sonra haşlanan et ile birlikte büyük bir toprak küp kabına konur ve tandır içine konularak tandırın etrafı küpün ağzı açık kalacak şekilde kapatılır ve küpün içine dövme ve et suyu eklenerek pişirilir. Pişirilme esnasında sürekli et ve dövme karıştırılır ve yaklaşık pişme süresi 3 veya 4 saat sürmektedir. Pişirilen Halise yemeğinin üzerine pul biberli tereyağlı sos yapılarak servise hazır hale getirilir. Evlerde yapılan halise yemeğinde ise evin mevcuduna göre dövme, kuzu eti ve tavuk eti kullanılır. Genellikle bakır kaplar içinde aynı işlemler yapılarak servise hazır hale getirilir.” “MEMLEKETİMİZ AĞZI YAŞADIĞIMIZ BAŞKENTTE” AKM’de düzenlenen 2. Ağrı Tanıtım Günleri’ne katılan ve aslen Ağrılı olduğunu ifade eden Yusuf Keskin, uzun süredir memleketi Ağrıya gidemediğini belirterek AKM’de böyle bir etkinliğin düzenlenmesinden dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Patnoslu olduğunu ifade eden Keskin, çocukluğunun Ağrı’da geçtiğini ama uzun yıllardan beri Ankara’da yaşadığını ve inşaat işleri ile ilgilendiğini ifade etti. Keskin AKM’de düzenlenen etkinliğine ilişkin şunları paylaştı: “Öncelikle böyle bir etkinlik düzenleyenlere çok teşekkür ederim. Sayelerinde özlediğimiz memleketimizi burada görme fırsatı bulduk. İşlerden dolayı uzun zamandır Ağrı’ya gidemiyorum. Anne baba da vefat edince Ağrı ile olan bağlantımız iyice azaldı. Fakat memleketimi çok özlüyorum. Çünkü çocukluğum, hayatımın en önemli yılları Ağrı’da geçti. Bu yaz nasip olursa Ağrı’ya gitmeyi planlıyoruz. Bizi memleketimizle buluşturduğu için tekrardan emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.” 2. Ağrı Tanıtım Günleri düzenlenen bir dizi etkinlikten sonra 17 Şubat’ta sona erdi. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim