Çok şükür sytlus -dokunmatik ekran- kalemini kalemtraşla açanı görmedik. Daha o kadar delirmedik. Her ne kadar teknolojide ileri gitsek de bir kalemle yazıp aldığımız notu cep telefonuyla yazamıyoruz. Halbuki alelede bir kalem işte. Hayır öyle demeyin, arada kalmayın her şey ayrı bir güzelliği var. Sevdiğinize mektup yazıp vermeniz, yollamanız mı hoşuna gider ya da ona “whatsapp”tan güzel bir söz etmeniz mi? Karar veremediniz değil mi? Türkiye’de 2017 yılı dijital verileri, sıcakkanlı ve konuşmayı pek seven bir ülkenin evlatları olarak, sanal bile olsa sosyal medyada sohbet etmeyi ve iletişim kurmayı da çok sevdiğimizi gösteriyor sanki; İnternet kullanıcılarının %70'i, internetin zarardan çok yarar sağladığını düşünüyor. 54,3 milyon internet kullanıcısı var. Mobil internet kullanıcısı 51,5 milyon. Aktif sosyal medya kullanıcı sayısı 51 milyon. Cep telefon kullanıcısı 59 milyon ile nüfusun %73'üne ulaşmış durumda. Sosyal medyayı mobilden kullananlar 44 milyon kişi. Akıllı telefon kullanımı %77 ve bilgisayar kullanımı %48. İnternette geçirilen toplam süre 7 saat, sosyal medyada geçirilen süre ise 2,5 saat ve sürekli artıyor. İnternet kullanıcılarının %84'ü her gün internete girmekte. En çok kullanılan ilk üç sosyal medya platformu YouTube, Facebook ve Instagram ve en çok kullanılan mesajlaşma Whatsapp üzerinden. İnternetten alışveriş yapan kişi sayısı 31,7 milyon. Geriye dönüp baktığınızda TV  başında geçirdiğimiz saatlerin azaldığını anlıyoruz. “Zeki Müren de bizi görecek mi?” diyenler yavaş yavaş Zeki Paşam hayatta olsaydı belki de diyeceklerdi! Geleneksel medyada etkin olamayan tüketici olan bizlerin aktif birer kullanıcıya dönüştüğünü bilmeden de olsa bu duruma geldiğini dışarıdan bakanlar görüyor, haberimiz yok. Peki nereden anlıyoruz bunu, sosyal medyada yayınlanan herhangi bir haber, program vs. anında içimizden geleni söyleyip katkıda bulunuyoruz.  Zeki Müren bizi elbette göremez ama dünya çapında erişime sahip, tüm iletişim araçlarını bir araya getiren, karşılıklı etkileşimi olan, yeni dijital iletişim sisteminin ortaya çıkışı, kültürümüzü değiştiriyor ve değiştirecek gibi gözüküyor. Dijital ve sosyal medyaya yalnızca kötü taraftan bakılmamalı, yaratıcı tarafları da dikkate alınmalı. Araştırmalarda çocukların ve gençlerin hayatlarına bu “akıllı medyanın” nasıl girdiği, kullanım alışkanlıklarının da incelenmesiyle çocukların ve gençlerin deneyimleri dikkate alınarak bu tür bir okuryazarlık mercek altına alınmalı.
Editör: TE Bilisim