MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de yaptığı grup toplantısında partililerine seslendi. Bahçeli, 2019 yılında yapılacak olan seçimlerde AK Parti’ye destek vereceklerini şu sözleriyle tekrarladı: “Destek ve katkımız 2019'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinde de mutlaka devam edecektir. 2019'dan sonraki 5 yıl boyunca da yeni sistemin kalıcı hale gelmesi için süreç birliğinin, ahlaki ittifakın gereğini gönül huzuru ile yapacağız. Bu şartlar altında dün de belirttiğim üzere partimiz 2019'da Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaktır." “2019 YILINDA ADAY ÇIKARMAYACAĞIZ” 2017'nin en mühim gelişmesinin hükümet sisteminde yapılan değişiklik olduğunu belirten Bahçeli, yapılan seçimle Türk milleti Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni onaylamıştır ifadelerini kullandı. Bahçeli, 2019 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili şunları söyledi: “2018 yılı yeni sisteminin istikrarlı bir şekilde gelişmesi için önemli bir dönemeçtir. AK Parti ve MHP Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi'nin hazırlığından oylanmasına kadar başarılı bir süreci işletmiştir. 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ortaya çıkardığı yeni şartları kavramış, beka üzerinden siyasetimizi yeni baştan anlamlandırmış, 11 Ekim 2016'daki grup toplantımızda da görüşlerimizi açıklamıştım. Bu destek ve katkımız 2019'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinde de mutlaka devam edecektir. 2019'dan sonraki 5 yıl boyunca da yeni sistemin kalıcı hale gelmesi için süreç birliğinin, ahlaki ittifakın gereğini gönül huzuru ile yapacağız. Bu şartlar altında dün de belirttiğim üzere partimiz 2019'da Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaktır.” “2017 YILI KOLAY GEÇMEMİŞTİR” Bahçeli, 2017 yılının kolay geçmediğinin altını çizerek 2017 yılına dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Bölge ve dünyayı doğrudan etkileyen pek çok gelişme yaşanmıştır. Ülkeler arası hizip ve husumetler kamçılanmıştır. Tüm dünya kendi içinde, kendine özgü derin bir istikrarsızlık sarmalına hapsolmuştur. Biz bu durumdan elbette memnuniyet duymuyoruz. Gelecek adına karamsarız. İlker dürtülerin öne çıkmasın demokrasiye zarar vermektedir. Güçlünün haklı, haklının güçsüz olduğu bir insanlık tablosu karşımızdadır. Bu ağır tablonun kabarık faturası ise masumların önüne konulmaktadır. 2017'de taşlar yerinden oynatılmıştır. Terör örgütleri ülkemizle birlikte komşu coğrafyalarda at koşturmuşlardır. Güney sınırlarımız boyunca uzanacak bir terör koridoru açılmak istenmiştir. Terör devletinin inşası için yoğun gayret sergilenmiştir. PYD-YPG bu maksatla silanlandırılmıştır. Şiddet övülmüş özendirilmiştir. Terörizm desteklenmiş, korumaya alınmıştır. IŞİD'i kimlerin kurduğu, kimlerin sevk ve idare ettiği bellidir. Bir terör örgütünün bir başka terör örgütü ile denetlenmesi hesaplanmış, sahada icra edilmiştir. Haçlı hevesleri ülkemizin çevresinde dolaşmış tarihi miraslara kastetmiştir. Suriye'de oynanan oyunlar kıyıya vurmuş, karanlık senaryolar netleşmiştir. Terör örgütlerini kışkırtanlar İslam'a hasımdır.” “KUDÜS’ÜN TARİHİ STATÜSÜNE GÖZ DİKİLMİŞTİR” ABD’nin Kudüs’ü başkent ilan etmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Bahçeli, “ABD'nin Kudüs komplosu Türk ve İslam dünyasına meydana okumakla eş anlamlı bir provokasyondur. 6 Aralık 2017 tarihli açıklamamda Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma arayışının zaman ayarlı bomba olduğunu söylemiştim. Sakat karar kuşku yok ki skandal ötesi hezeyandır. Kudüs'ün tarihi statüsüne göz dikilmiştir. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) olağanüstü İstanbul zirvesinde, BM Genel Kurulu'nda 128 ülke iradesi ile reddedilen ABD'nin Kudüs dayatması yeni bir Haçlı seferidir. Kudüs önemlidir, çünkü gerilim düşmezse, dayatmalar sürerse bir kıvılcım bölgemizi mahvedecek, yankı ve yansımaları tüm dünyaya yayılacaktır. Kudüs önemlidir, çünkü İstanbul'un öz kardeşi, ecdat yadigârı, manevi hazinedir. ABD'nin Ortadoğu'yu çekmek istediği çukur, itmek istediği uçurum malumdur” dedi. “ÖTÜKEN ONURU YERE DÜŞMEYECEKTİR” Bahçeli, 2017'nin en önemli gündem başlıklarından birisinin de Kerkük olduğunu ifade etti. Kerkük ile ilgili konuşmasına devam eden Bahçeli, “Barzani 25 Eylül referandumu ile hayatının hatasını yapmış, çocukluk hayallerinde boğulmuş gitmiştir. Türkmeneli'nin ve Kerkük'ün milli haysiyeti şimdilik güvenlik altına alınmıştır. Bir hafta önce Irak Türkmen Cephesi Bölge Sorumlusu Salihi suikast sonucu şehit edilmiştir. Tüm soydaşlarımıza ve aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.  Ötüken onuru yere düşmeyecektir. Gün ola harman ola, o gün hele bir gele. Gözyaşları dinecek feryatlar bıçak gibi kesilecektir. Varsın başkaları geçmişi konuşsun. Biz işimize bakacağız, ülkücü olmanın şerefini taşıyacağız” şeklinde konuştu. İRAN’DA YAŞANANLAR Son zamanda İran’da yaşananlara dikkat çeken Bahçeli, “28 Aralık'ta İran'da başlayan olaylar dikkatleri bu ülkeye çevirmiştir. Ekonomik sorun ve şikayetlerle başlayan protestolar birden bire rejim eleştirilerine kıvrılmıştır. ABD ve İsrail açıktan bazı bölge ülkeleri de kapalı devre toplumsal infiali desteklemiştir. İran'da her ne yaşandı ve yaşanıyorsa öncelikle bu ülkenin iç sorunudur. Türkiye'ye düşen İran'ın toprak bütünlüğünü tartışmasız desteklemesidir. Demokratik iyi niyetli beklentilere şüphesiz kulak verilmelidir. Ancak İran'ı karıştırmak isteyen eller, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'yu kana bulayan Arap Baharı'nın devamını kurgulamışlardır. Dönem dönem Türkiye'yi de yoklayan zalimler, Gezi Parkı'ndan Kobani olaylarına, hendek teşebbüsünden 15 Temmuz'a kadar son 5 yıldır her türlü ihaneti denemişlerdir. Adalet yürüyüşleri de boşuna icra edilmemiştir. Enjekte edilen zehir Irak ve Suriye'de tuttu ancak Türk milleti kahramanca bir mücadele göstererek her oyunu bozdu. İstila denemesi yaptılar” açıklamalarında bulundu. HAKAN ATİLLA DAVASI ABD mahkemesinde sanık olarak yargılanan Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla hakkında açıklamalarda bulunan Bahçeli, “Arap Baharı aşama aşama Anadolu'ya gelecek Türk milletini yıkacaktı. Bunu başaramayan Türkiye düşmanları bu kez de ABD'de siyasi bir mahkeme kurarak İranlı şarlatanı tanık mertebesine çıkartarak şanslarını denemek istediler. Önyargılı jüri geçen hafta kararını açıkladı, son söz güdümlü hakime kaldı. ABD kumpası Türkiye'ye sökmez. Mahkemenin hükmü bu aziz millete geçmez, geçmeyecektir. Karşımızda Türkiye'nin siyasi, ekonomik cendereye alınmak istenmesi görünmektedir. Alayınız gelseniz de bir milim geri adım atan sizler gibi, sizlerin maşarı gibi namert kere namert olsun” ifadelerini kullandı. ÖZGÜR ÖZEL’E YANIT Bahçeli’nin 2019 seçimlerinde AK Parti’yi destekleyeceklerini ifade etmesiyle CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel “MHP'nin durumu, patron çıldırdı, kapatıyoruz tasfiye sürecinde bir parti” yorumunu yapmıştı. Bahçeli, Özgür Özel’in ifadelerine karşılık, “CHP'yi yanına aldığı İP, HDP, EMEP, FETÖ ve PKK ile diğer yedekleri de hiç kafaya takmayız. Bir millet ne diyor ona bakarız. MHP'nin kapısına tasfiye sürecinde ibaresi asıldığını onursuzca söyleyenler, alaycı ve ayıplı bir ağızla 'patron çıldırdı, kapatıyoruz' sözleri ile irademizi saptıranlar bilsinler ki kendileri ve zihniyetleri çukurların en derinine, uçurumların en derinine çıldıra çıldıra düşmüşlerdir” şeklinde konuştu. KILIÇDAROĞLU VE GÜL’E ELEŞTİRİLER Bahçeli, yeni hükümet sistemi üzerinde ameliyat yapmak birbirinin kayığına binip sefere çıkanların haddi değildir diyerek Abdullah Gül ve Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik şu ifadeleri kullandı: “696 sayılı KHK'nın 121. maddesini muğlak bularak muradını deşifre eden ne sayın Gül'ün harcı ne de Gandiliğe özenen Kandil'e tutunan sayın Kılıçdaroğlu'nun harcıdır. Yeni sistem sadece ve sadece Türk milletinin harcıdır.” (Serkan DEMİRTAŞ)  

Editör: TE Bilisim