Eskimiyor ve gün geçtikçe değeri artıyor. Köstekli saatlerden, el işi heykel ve mobilyalara kadar her yönüyle antikayı ve antikacılığı, Ankara’nın en eski antika dükkanıyla görüştük. Adem Baba Antika Dükkanı’nın sahibi dede Muammer Erciyes ve Düven Antika’nın sahibi torun Muammer Erciyes tecrübelerini Güçlü Anadolu Gazetesi’ne anlattılar. Dede Muammer Erciyes, Ankara’nın en eski antika dükkanlarından birinin sahibi olduğunu ‘’45 senedir bu işi yapıyorum. Benim zamanımda Ankara’da antikacı yoktu, toplamda 3 kişiydik. Bakır parlatıp işleyerek başladım bu işe. Dekoratif olarak kullanılan eserlerdi. Antika eskisi kadar rağbet görmüyor’’ diyerek anlattı. Antikacılığın manevi yönlerine değinen dede Erciyes, ‘’Bu meslek, muhteşem bir meslek. Dünyanın en güzel mesleği hatta. Bu tarihi eserlerin içinde olmak, bundan 50-100 sene öncesinde yaşıyormuş gibi hissettiriyor insana. Dönemin yoğunluğundan ve modernliğinden, tarihin arka sayfalarına kaçmak için bir fırsat gibi geliyor. Antika, biraz keyif işi. İnsanlar keyifli olursa, antikaya ilgi duymaya başlar’’ şeklinde konuştu. ‘’TURİSTLERİN ANTİKA EŞYALARA İLGİSİ ÇOK FAZLA’’ Torun Muammer Erciyes, antikacılığa başlama hikayesini ise, ‘’Doğma büyüme bu işin içindeyim. 30 yaşındayım ve dükkanda doğdum diyebilirim. Büyük dedem bundan 75 sene önce bakırcıydı Çıkrıkçılar sokağında. Biz bunları Fransa’dan getiriyoruz. Heykelleri İtalya’dan getiriyoruz mesela. Yani Türk mobilyası satmıyoruz. Genelde yabancı antika ürünler satıyoruz’’ diye anlattı. Yabancı turistlerin, antikaya olan ilgisine de değinen torun Erciyes, ‘’Bunun dışında antika ürününü getirip satanlarda oluyor tabi. Antikaya ilgi artık biraz zayıfladı. Yaz dönemi, her esnafta olduğu gibi bizim işlerimizde de artış oluyor. Onun sebebi de yaz döneminde Ankara’daki turist sayısındaki artış. Turistlerin antika ürünlere ilgisi çok fazla’’ dedi. ‘‘ANTİKADA EN ÖNEMLİ UNSUR SANAT’’’ Antikada en önemli unsurun, eşyanın sanat barındırması gerektiğini söyleyen torun Erciyes, ‘’Buradaki en eski ürün 100-150 senelik ürünler. Bir ürünün antika sayılabilmesi için minimum 50 yıl olması gerekiyor. Bu işte ürün ayırt edilemez. Sanatı güzel olan her şey satılır. Yani isterseniz bir ürün 500 senelik olsun ama üstünde herhangi bir sanat yoksa o ürün bir şey ifade etmez. Antikanın kuralı budur. Çaydanlıkta satsanız, sanatının olması gerekiyor. Sanat denilince, antikada en önemli unsur, o eşyadaki işçilik, tarih, yapan kişinin adı yani elde tutulur bir değerinin olması gerekiyor’’ şeklinde konuştu. Torun Erciyes son olarak, ‘’Ulus’ta esnaf olmak bir ayrıcalık. Burası Türkiye’nin ticaret merkezi gibi bir yer. Yokuşun 450-500 senelik bir mazisi var. Buralar tarihi yerler. Bunun ayrıcalığını hissediyorsunuz’’ yorumunu yaptı. Rozita Merve Hamidi