Sivas’ın Divriği ilçesinde yer alan ve eski adı Anzahar yeni adı Eğrisu olan köyde çobanlık yapan Ahmet Kara ile çobanlık mesleği üzerine sohbet gerçekleştirdik. Çobanlık mesleğinin kendisinin baba mesleğini olduğunu ifade eden ve kendisini dağlarda daha özgür hissettiğini ifade eden Kara, çobanlık mesleği için “Dağların kralı çobanlardır” tanımlamasını yaptı. Ahmet Kara, Erzincan’ın İliç ilçesinin Çilesiz Köyü’nde doğmuş. Büyükşehirlerde yaşamaya çalışmış ama asgari ücret aldığından dolayı geçinememiş ve köylere dönerek tekrardan çobanlık yapmaya başlamış. Hayvanlarla uğraşmanın insanlarla uğraşmaktan daha kolay ve keyifli olduğunu belirten Kara, çobanlık yapıyorken kendisini dağlarda, ovalarda daha özgür hissettiğini ve bu mesleği diplomasını alarak sürdüreceğini belirtiyor. Ayrıca Kara, sığınmacılara düşük ücret vererek çobanlık yaptırıldığını ve bu durumun kendilerinin de maaşlarının düşmesine neden olduğunu söyleyerek yetkililere de çağrıda bulundu. “UZUN SÜRE İŞ ARADIM” Çobanlık yaparak hayatını idame ettiren Ahmet Kara, Divriği’nin köyü Eğrisu’da çobanlık yapmasının nedenini evlendikten sonra kendi memleketinde iş imkanı bulamamış olması olarak ifade etti. Birçok kere Erzincan’da iş aradığını ama çalışacak bir iş bulamadığını belirten Kara, “Sonrasında Divriği’ye geldim. Divriği demir madeni ile ünlü bir bölge. Madende iş aradım ama madende bulduğum iş de mevsimlik işti. Yazın çalışıyorsun, kışın ise iş yok. Sadece kışın çalışacağım iş de bana yetmezdi. Bir süre ne iş yapacağımı bilemedim ve en sonunda ben de çobanlığa başladım” dedi. “DAĞLARDA ÖZGÜRÜM” Kara, çobanlığın baba mesleği olduğunu ifade etti. Babasının da çobanlık yaparak geçindiğini belirten Kara şunları söyledi: “Ben de iş bulamayınca son çare çobanlık yapmaya karar verdim. Ve şuan çobanlık yaptığım için çok memnunum. İnsanlarla uğraşmaktansa hayvanlar ile uğraşmayı daha çok tercih ediyorum. Ovadaki dağdaki her yer biz çobanların. Kendimi arazide, yaylada, dağda, bayırda daha mutlu hissediyorum. Dağlarda ben özgürüm.” “KÖYLÜ BENDEN MEMNUN” Evli olduğunu ve 4 yaşında bir kızı olduğunu belirten Kara, çobanlık mesleğine Eğrisu Köyü’nde neden devam ettiği ile ilgili şunları belirtti: “Geçen yıl ben bu köyde davar yaydım. Köylü de benim mesleğime gösterdim özeni beğendi, bu sene de hayvanlarını otlatmam için beni seçti. Köylü ile eğer anlaşabilirsek önümüzdeki sene de bu köyde çobanlık yapmaya devam edeceğim.” Çocuğu okula başladığı zaman onun eğitimi için elinden geleni yapacağını söyleyen Kara, “Kızımın okuması için elimden gelen her şeyi yapacağım. Köyde olmamıza rağmen ilçedeki okula çocukları taşımak için köylere servis geliyor. Ben de kızım okula başladığı zaman servisle ilçedeki okula gidip eğitimini alması için her şeyi yapacağım. Çünkü kızımın okumasını çok istiyorum” dedi. “AZA TAMAH EDEMEYEN ÇOĞU BULAMAZ” Çobanlıktan aldığı paranın kendisine yetip yetmediğini sormamız üzerine Kara şunları söyledi: “Ben buna şöyle bakıyorum, aza tamah edemeyen çoğu bulamaz. Buradan aldığım para da açıkçası yetiyor bana. Bütün köyün hayvanlarını otlattığım için, bu köyde kalabalık bir köy olduğundan elime fena para geçmiyor. Ama zaten köyde çok da masrafım olmuyor. Çünkü köy demek, ekip biçmenin merkezi demektir. Biz de yiyeceğimiz kadar ekiyoruz, biçiyoruz. O da yetiyor bize. Zaten ülkenin ekonomisi de çok iyi diyemeyiz. Şu şartlarda durumumuza şükredebiliyoruz. “SİGORTAM YAPILMIYOR, YEŞİL KARTLIYIM” Önceden şahsın hayvanlarını otlattığında sigortasının yapıldığını ama şuan bütün köyün ortak hayvanlarını otlattığından sigortasının yapılmadığını ifade eden Kara, “Şuan ne yazık ki sigortam yapılmıyor. Sağlık konusunda da yeşil kartım var ondan faydalanıyorum. Tabi sigortamın olmasını isterdim, çünkü ileride emeklilik durumu söz konusu olduğunda sigortanın faydası olacağını düşünüyorum. Fakat uzun süre iş arayıp bulamayıp, burada bu işi bulduğumdan da bir şey diyemiyorum. Buna şükür…” dedi. “BÜYÜKŞEHİRDE YAŞAYAMAM” Dağları, ovayı, doğayı çok sevdiğini, bundan dolayı da yaptığı işten çok memnun olduğunu vurgulayan Kara bu saatten sonra kesinlikle büyükşehirlerde yaşayamayacağını söyledi. Çobanlık yapmadan önce bir müddet İstanbul’da kaldığını ifade eden Kara büyükşehir deneyimi hakkında şunları anlattı: “Hayvanları bıraktım, İstanbul’a gittim. Orada da bir iş buldum. İş bulduğum yer bana asgari ücret veriyordu. Tamam dedim, bir deneyim. Sonrasında gittim bir ev buldum. Evin kirası için ev sahibi bin lira olduğunu söyledi. Benim alacağım maaş bin 600 TL olacaktı. Hesap, kitap yaptım ve o maaşla nasıl geçineceğimi bir türlü anlayamadım. Sadece ben olsam tamam. Benimle birlikte eşim var, 4 yaşındaki çocuğum var. 3 kişi hem bin TL kira ödeyeceğiz, hem de bin 600 lira geçineceğiz. Baktım ki mümkün değil, ben de tekrardan buralara gelerek çobanlık yapmaya karar verdim. “DİPLOMALI ÇOBAN OLACAĞIM” Kara, çocukluğundan beri hayvanların içinde yaşadığını ve bu hayata alıştığını söyleyerek, büyükşehirde yaşamanın insanı hem maddi hem de manevi anlamda çok yorduğunu ifade etti. Çocukluğundan beri hayvanlarla vakit geçirdiği için, bir hayvanı bir veteriner kadar iyi tanıdığını belirterek, “Dağ başında hayvanları otlattığımdan onların bir sağlık sorunları olduğunda ben ilgileniyorum ya da doğumu gelmiş bir hayvanın doğumunu da ben yaptırabiliyorum” dedi. Birçok ilde başlatılan ‘diplomalı çoban’ uygulamasına katılmayı istediğini fakat sürekli dağlarda hayvan otlattığından dolayı buna fırsat bulamadığını anlatan Kara, “Eğer ki fırsat bulur da Divriği’ye gidebilirsem ben de başvuru yapacağım. Zaten bu konu ile ilgili yeterli eğitime sahip olduğumu düşünüyorum. Sonrasında diplomamı alabilirsem devlet çiftliklerinde iş bulmaya çalışacağım. Diplomam olursa eğer köylere iş bulmaya gittiğimde diplomamın olduğunu söylediğim zaman daha yüksek ücret de alabileceğim. Oradaki eğitimde de hayvan yetiştiriciliği ve sağlığı, sığır yetiştiriciliği ve besiciliği, büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği hakkında bize eğitimler vereceklermiş. Böyle bir program hem biz çobanların daha kolay iş bulmasını sağlayacaktır hem de ülkemizde daha bilinçli bir üretim ve hayvancılığın yapılmasına büyük bir katkı sunacaktır” ifadelerini kullandı. “SIĞINMACILARA DÜŞÜK MAAŞLAR VERİLİYOR” Ahmet Kara, Türkiye’ye yurtdışından gelen sığınmacıların düşük ücretlerle çalışarak piyasayı düşürdüklerini belirterek şu çağrıda bulundu: “Sığınmacılar Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra köylerde çobanlık yapmaya başlıyorlar. Bu ise piyasayı çok düşürüyor ve bu da bizim maaşlarımıza yansıyor. Maaşlarımız neredeyse yarı yarıya düşüyor dersem abartmış olmam. Devletimizden ricam buna bir çözüm bulmalarıdır. Ayrıca şunu da söylemek gerekir ki ben otlattığım hayvanlara bir kez olsun vurmamışımdır. Otlattığım hayvanlara da gözüm gibi bakıyorum. Geçen yıl ben şahit oldum çobanın birisi hayvana vura vura öldürdü. Her canlıya şiddete karşıyım. Köylüler de hayvanlarını emanet ettikleri çobanları iyi seçsinler. Dağda o şekilde hayvanlara şiddet uygulayan çok insan biliyorum.” (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim